Bugün şehit lider, düşünür Dr. İbrahim Makadmeh'in şehadetinin 11. yılı. Hep birlikte bedeninin bu dünyadan göçtüğü, ancak hatıraları ve bilgisiyle halen genel olarak Filistin halkının özelde de Hamas ve Kassam evlatlarının akıllarında varlığını koruyor
Bedenler üzerinde 20 güvercin uçuyor ve kana bulanmış elbiseler içindeki temiz bedene yaklaşıyor. Kuşlar cansız bedenlerin başuçlarına kadar yaklaşıyor. Sonra yükseliyor. Belki de ona gideceği yeni makamı müjdeliyor. Ya da merak onları gökyüzünün mutlulukla karşıladığı bu insanı seyretmeye sevk ediyor. Güvercinler misk kokusuyla dolu havada uçuyorlar. Cenazeye eşlik edenler bu bedenlerin yaydığı kokunun peşine düşüyor hatta cennetin kokusuyla dolsun diye bedenin üzerine mendil koyuyorlar.
Bu kerametler selefi salihinin kitaplarında anlatılmıyor. Bunlar sufi mirasının bir parçası da değil. Bunlar sadece 250 bin Filistinlinin kaybettikleri yegâne liderlerinin cenazesinde gördükleridir.
Omuzlar üzerinde taşınan bu kefene sarılmış ceset İbrahim Makadmeh'ten başkası değil. Berij'den Orta Bölgeye oradan Yemen, Suriye, Lübnan ve Sudan'a kadar 100 bin kişilik bir düğün yürüyüşünü andıran bir alay. Bu kişiler Makadmeh'in yıldönümünü ihya etmek ve direniş ve cihat bayrağını yükseltmek için bir araya geldiler.
Bu, komşularının hastaneye bitişik camide güvercinlerin yerini temizlemek için paspasını tutarken gördüğü ve gençlerden birinin bu görevi üstlenmesini şiddetle reddeden kişinin ta kendisidir.
O, işgal hapishanesinde bulunduğu sırada 1990'da büyük oğlu Ahmed'i kaybeden kişidir. Ama bu dert onun cesaretini kırmamıştır. Tutuklulardan biri ona bu hazin haberi verip hapishanede taziye için bir ev açmalarını önerdiğinde Makadmeh ondan taziyenin, ikindi namazını müteakip verdiği dersten sonraya ertelenmesini istemiştir.
Şehit Dr. İbrahim Makadmeh
Dr. İbrahim Filistin'deki İhvan'ın düşünen aklı, Hamas'ın kurucu lideri, Hamas'ın güvenlik teşkilatının ilk lideri ve mühendis Yahya Ayyaş'ın şehit olmasını takiben İsrail'i aldığı darbelerden kurtarmak için dünyayı Şarm eş-Şeyh'te toplanmaya mecbur eden İzzeddin Kassam Tugaylarının (1996) askeri lideridir.
İbrahim Makadmeh sadece askeri ve siyasi bir şahsiyet değildir. İlimden de nasibini almıştır. İnanç açısından bir âlim, tefsir de bir müçtehit, hadiste görüş sahibi, fıkıhta duruşu olan bir insandır. Aynı zamanda düşünür ve şairdir. Diş doktorluğu alanında lisans eğitimi almış olmasına rağmen eğitim alanında teorileri vardır.
Bu nedenle işgal güçleri 3 Mart 2003 sabahı Gazze'de işine giderken onu şehit etti.
Makadmeh" Mücadele Hayatı
Makadmeh, ailesinin Beyt Daras'taki köylerinden İsrail eliyle sürgün edilmesinden 4 sene sonra1952 yılında Gazze'deki Cebaliya kampında doğdu. Ancak İsrail kini babasını orda da rahat bırakmadı ve onu Berij kampına göçe zorladı. Bu ise Ariel Şaron'un Gazze'yi yönettiği 1970 yılıydı. O vakit Şaron işgale direnen Filistin halkının ayaklanmasını bastırmak için evleri yıkma metodunu benimsemişti.
Makadmeh lise döneminde okulun bir numaralı öğrencisiydi. Sonra Mısır'da diş doktorluğu fakültesine girdi. O vakit İhvan-ı Müslimin grubuna katıldı. Üniversite eğitiminin yanı sıra İhvan'la birlikte davet görevini yerine getiriyordu. Mısır üniversitelerindeki İslami öğrenci aktivitelerinin en önemli sorumlularından biriydi.
Makadmeh, 1976'da diş doktorluğundan mezun oldu. Ve Mısır'da oturan amcasının kızıyla evlendikten sonra Gazze'ye döndü. Dönüşünün hemen akabinde Sağlık Bakanlığına tayin edildi. Mısır'a dönmeden önce işgal altında olan Ariş Hastanesinin röntgen bölümünde sonra da Gazze'deki Şifa Hastanesinde çalıştı.
Makadmeh çocukluk ve gençlik yıllarını geçirdiği Cebaliya kampının halkına hizmet etmek amacıyla diş muayenehanesi açtı. İşinde gösterdiği başarıya rağmen daha sonraları kendini davete ve İslami çalışmaya adadı.
Filistin" Yeni Aşama
Makadmeh 1976'da Gazze'ye döndüğünde İhvan'a katıldı. Tarif edilemez derecede onu seven Ahmet Yasin'e çok yakındı. Filistin İhvan'ı için etkin bir liderlik oluşturdular. Aynı zamanda Makadmeh şehit Salah Şehade ve diğer liderlerle birlikte Gazze'de İhvan'ın askeri teşkilatının ilk nüvelerini attı. Savaşçılara silah yardımında çalıştı. 1983'de silah erişim ve Gazze'de İhvan için askeri teşkilat kurma suçundan Ahmet Yasin'le birlikte tutuklandı. Ahmet Yasin 13 yıl hapse mahkûm edildi, Makadmeh ise 8 yıl. Cezasını çekince Oslo anlaşması ve onun Filistin davası üzerindeki tehlikeleri hakkında yazı yazmasından sonra "idari" olarak yani mahkeme olmaksızın- ek 6 ay daha hapse mahkûm edildi. 1992'de hapisten çıktığında İsrail gazeteleri Hamas'ın Gazze'deki nükleer kişisinin serbest bırakıldığı şeklinde yorum yaptı ve onu düşman devletin en tehlikeli tutuklularından olmakla vasıflandırdı.
Makadmeh hayatının son devresinde fikir ve davet alanında çalıştı. Hamaslı gençlere özellikle de üniversiteli olanlara dini, fikri, siyasi ve pratik derler veriyordu ve derslerine katılım fazlaydı.
Esrarengiz Muttaki
Makadmeh resimlerinin yayınlanmamasına özen gösterdi. Allah'ın rızasını kazanmak için sessizce çalışıyordu. Makadmeh Hamas liderleri arasında en çok güvenlik tedbiri alan ve basın karşısına en az çıkan kişiydi. Kılık kıyafet değiştirmede farklı üsluplar kullanırdı. Arabalarını ve kullandığı yolları bile değiştirirdi. Hatta bir yolculuk esnasında arabayı birden çok defa değiştirdiği bilinir. Bütün bu ihtiyatlara rağmen Allah onu seçmeyi ve şehit olarak yanına almayı takdir eyledi.
Oslo Anlaşmasının En Dişli Muhalifi
Makadmeh Oslo'ya en muhalif kişilerdendi. Düşmanla yapılacak herhangi bir barış anlaşmasının sonunda Filistinlilerin ölümüne, davalarının sonlanmasına sebep olacağını ve Filistin halkının yarısının ölümüne bile neden olsa direnişin bağımsızlık için tek çare olduğunu düşünüyordu.
Şehidimiz Filistin topraklarının %80'inin ihmal edildiği anlaşmanın imzalanmasından duyduğu üzüntüyü "Gazze Eriha Anlaşması" İslami Bakış" adlı kitabında dile getirmişti.
Bu konumu nedeniyle Filistin yönetimi tarafından tutuklandı. Sonra Filistin Sağlık Bakanlığındaki görevinden alındı. Hapishanede gördüğü şiddetli işkenceler nedeniyle 40 kilo verdi, kaburgaları kırıldı ve defalarca gizlice Şifa Hastanesine kaldırıldı.
Makadmeh bütün bunlara rağmen Filistin ulusal birliği ve iç savaşa sürüklenmemesi için çabalıyordu. Kurşunu sadece düşmanın sinesine doğrultmayı, sabırlı, mücahit Filistin evladına doğrultmamayı istiyordu. İsmail Heniyye şehidimizin hayatının bu evresini şöyle anlatıyor: "Dr. Makadmeh'in kırbaçla dövüldüğü ve düşmanı ayakları üzerinde tutmaya çalışırken ayakları üzerinde durmaya gücünün olmadığı o dönem ne acı ve onur kırıcıdır. Bu ne garip bir farktır".
Makadmeh cihadın çare olduğunu düşünüyordu. Ona yakın olanlardan biri şöyle diyor: "Allah rahmet eylesin engeller ne kadar çoğalsa da cihada devam etmeye pek hevesliydi. Daima cihadın fedakârlıklarına daha fazla cihatla cevap vermek gerek derdi. O siyasetçinin şehadet ruhuyla yaşaması gerektiğini düşünüyordu ki güçlü, toplumsal ve etkin olsun. Kansız, cesetsiz ve fedakârlık yapılmaksızın cihat isteyenleri "etiket mücahitleri" olarak tanımlıyordu."
Makadmeh, Filistin İslami Hareketinin Mütefekkiri
Makadmeh Hamas ve İhvan'ın düşünce babalarından sayılır. Farklı uzmanlık alanlarında yaptığı okumalar ona kültür ve bilinç kazandırdı. Onu tanıyan herkes onu her alanda bilgin olarak tanımlamıştır. Ama onun zor yaşam şartları ve hapis hayatı yaptığı araştırmalar, yazdığı kitaplar ve verdiği konferansları basmasına izin vermemiştir.
Makadmeh, Muhsin Kerim adıyla 1990'da Askalan Hapishanesinde yazdığı "Filistin'de Nüfus çatışması" adlı meşhur kitabı gibi hapishane şartları nedeniyle araştırma ve kitaplarını müstear isimle yayınlamaya mecbur kaldı.
Yazar bu kitapta Yahudilerin 1881'den 1990'a kadar olan süreçte Filistin'e yaptıkları göçü, bunun etkenlerini ve etkilerini ayrıntılı olarak ele alıyor. Sonra Yahudi ve Filistinlilerin doğal nüfus artışına değiniyor ve İslami hareketlerin nüfus çatışmasını yönetme sorumluluğundan bahsederek kitabını sonlandırıyor.
"Filistin'in Kurtuluşu Yolundaki Kilometre Taşları" ve "Filistin'deki Nüfus Çatışması" araştırmalarına ek olarak Oslo, cihat, güvenlik ve tecvit hükümleri hakkında da kitaplar yazdı. Öte yandan gazete ve internet sitelerinde haftalık yazılar yazmaya da özen gösterdi.
"Filistin'in Kurtuluşu Yolundaki Kilometre Taşları" kitabında hitabını Müslüman gençlere yöneltiyor ve şöyle diyor: "Filistin davasının boyutlarını anlama üzerinde yoğunlaşmalarını ve bununla doğru yolda ilerlemelerini ümit ediyoruz."
"Bizim durumumuz düşmanın gücüyle ve bize kurdukları komplolarla kıyaslandığında perişandır. Ama benim Allah'tan umudum dinini sahipsiz bırakmayacağı, askerine yardım edeceği ve batılla onun ehlini yalnız bırakacağıdır. Kuran'ın ve hadislerin verdiği müjdeler bu ümidi dünya gözüyle görebileceğim kadar yakin kılmaktadır."
"İslami hareket gençliğinin kalkıp üzerlerindeki tembellik ve uyku tozlarını silkeleyeceklerini ümit ediyorum. Gece gündüz Allah yolunda cihada devam edecekler, para, can, zaman ve çaba olarak ellerinde ne varsa feda edecekler, bu cihadı Allah'a halis kılacaklar, barış yolunda yürümeye azmedecekler ve Filistin ile bütün toprakları tağut pisliğinden temizlemek ve özgürleştirmek için barış yolu üzerinde birleşecekler."
Şehidimiz onlarca makale yazdı ve farklı mescitler, üniversite ve enstitülerde konferanslar verdi. Bazı konferanslarını kaydettiği çok sayıda kaset çıkardı. Bunlar arasında "Kişilik İnşası", "İyi Muamele", "İslam Kardeşliği", "Şehadet Eylemleri ve Cihat Ruhu", "Davet Temeli", "Ka'b Bin Malik'in Tövbesi" ve "İyiliği Emretmek Kötülükten Alıkoymak" dizisi yer alıyor.
Makaleleri arasında da "Amerika'nın Rolü ve Yol Haritası", "İlkeler ve Maslahatlar Üzerine", "Arap Halkları Nerede?", "Allah'tan Yardım Dileyin ve Sabredin", "Hamas'ın Kendini Direnişe Adaması Uzlete Çekilme Anlamına Gelmiyor", "Öğrencilerimiz ve Kültür" ve "Amerikan-Siyonist Çözümü Savaştan Daha Beter" yer almaktadır.
Bugün Makadmeh, dün Ömer Muhtar. Yarın buradan devam edeceklerin ihtiyaç duyduğu yol birdir.
İsmail Heniyye'nin yanına bir çocuk geldi ve Makadmeh'in gözlüğünü getirdi, aynı Libyalı çocuk önceden de idam edildiği yerden Ömer Muhtar'ın gözlüğünü getirmişti. Muhtarın gözlüğü halen duruyor. Makadmeh'in sözleri halen yankılanıyor: Teslim olmayacağız. Zafer kazanana ya da şehit olana kadar sizinle savaşacağız."
israhaber