Şehitlik yaklaştı, vasiyetimizi yazmak üzerimize hak oldu.
Yağlarım ve etlerim erimiş, kemiklerim çürümüş ve gücüm zayıflamışken size bu sözlerimi gönderiyorum. Bu aileme, çocuklarıma, eşime ve halkıma vasiyetimdir.
Sevgili eşim! Sana ve çocuklarıma Allah’tan korkmayı, O’nun sağlam ipine sarılmayı, O’nun lütfunu başkalarından esirgememeyi, her zaman hakkı söylemeyi, sıla-i rahime bağlı kalmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi, Allah’ın kutsallarını ve O’nun halimiz, maddiyatımız, hareketimiz ve evimiz üzerindeki hakkını gözetmeni tavsiye ediyorum. Bil ki Filistin’deki en hayırlı evler şehitlerin, mahkûmların, yaralıların ve salihlerin evleridir.
Eğer şehid olursam işgalcilerin cesedimi parçalamasına izin vermeyin. Beni babamın yakınına defnedin ve mezar taşıma “burada Allah’ın fakir kulu Hıdır Adnan yatıyor” diye yazın.
Size karşı bir ihmalim ve noksanlığım olmuşsa lütfen beni bağışlayın. Ve ben bu dünya hayatından ayrılıyorum. üzerime düşen vecibeleri yerine getirme anları dışında sizi hiçbir zaman aklımdan çıkarmadığıma emin olun.
Burası Allah’ın bize ahiret vaadi olarak bize vaat ettiği topraktır. Umutsuzluğa kapılmayın, çünkü işgalciler ne yaparlarsa yapsınlar, işgallerinde, baskılarında ve zulümlerinde ne kadar devam ederlerse etsinler, Allah’ın nusreti yakındır. O’nun kullarına vaat ettiği zafer ve temekkün daha da yakındır.(Ajanslar)