Gelen bilgilere göre 2 Müslüman kız öğrencinin başı kesilerek kapılara asıldı. Olaylar Kaşgar ve diğer şehirlere de sıçradı. Çin, sıkıyönetim ilan etti. Vakit'e konuşan Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk de olayların artık çığrından çıktığını söyledi.
İslâm medeniyetinin nadide merkezlerinden Doğu Türkistan'daki Çin zulmü, tüm hızı ile devam ediyor. Komünist Çin Ordusu, 3 farklı şehirden askerî birliklerini Urumçi'ye sevketti. Üniversite basan Çinli Milliyetçiler, onlarca öğrenciyi katlettiler. Gelen bilgilere göre 2 Müslüman kız öğrencinin başı kesilerek kapılara asıldı. Olaylar, Kaşgar ve diğer şehirlere de sıçradı. Çin, sıkıyönetim ilan etti. Sadece dünkü saldırılarda 300'den fazla müslüman şehid edildi.
ORDU BİRLİKLERİ URUMÇİ'YE GÖNDERİLDİ
Vakit'e konuşan Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Seyit Tümtürk, olayların artık çığrından çıktığını söyledi. Tümtürk; "Komünist Çin Ordusu 3 ayrı şehirden ordu birliklerini Urumçi'ye gönderiyor. Olaylar iyice büyüyor. Kaşgar'da da direniş var. Daha az; fakat orayı da çok sıkı tutuyorlar. Dün polis bir şekilde olayları kontrol altına almaya çalışıyordu, artık onlar da beceremiyorlar. Olayı tamamen etnik kavgaya dönüştürmek istiyorlar" diye konuştu.
ÇATIŞMALAR DÜN SABAH YENİDEN BAŞLADI
Kızıl Çin'in işgali altındaki Doğu Türkistan'ın merkezi Urumçi'de dün sabah çatışmalar yeniden başladı. Yüzlerce kişi protestolar için sokağa döküldü. Polisle göstericiler arasında çatışmalar çıktığı bildirildi. Çoğunluğu kadın olan protestocuların, önceki gün meydana gelen olaylardan dolayı yakınlarının keyfî olarak katledilmelerine ve gözaltına alınmasına tepki gösterdiği belirtildi. Göstericilerin sloganlar attıkları, yumruklarını havaya kaldırdıkları ve Pazar gününden bu yana gözaltına alınanların serbest bırakılmalarını istedikleri kaydedildi. Bazı göstericilerin ayakkabılarını fırlattıkları ve kendilerine karşı tazyikli su kullanma tehdidinde bulunan polise direndikleri öğrenildi. Gösteriye katılan Uygur Türkleri, barışçı bir protesto eyleminin, devletin yürüttüğü bir şiddet eylemine dönüştüğünü savundu.
2 KIZ ÖĞRENCİNİN BAŞI KESİLDİ
Urumçi'nin Ergungda bölgesinde yer alan bir üniversite 4 bin kadar Çinli tarafından basıldı. Ellerinde her türlü kesici ve delici alet olan Çinliler, üniversite öğrencilerine saldırdı. Pek çok üniversite öğrencisi katledildi. Alınan haberlere göre iki kız öğrencinin başları kesilerek ağaç direklere asıldı. Baskın sonucunda kaç kişinin öldüğü ve olayların ne durumda olduğu konusunda ayrıntılı bilgi edinilmeye çalışılıyor. Diğer taraftan Kızıl Çin yönetimi, Doğu Türkistan'da sokağa çıkma yasağı ilan etti. Komünist Çin polisi, Uygur Müslümanlarının evlerine girip özellikle gençleri tutukluyor.
ÇATIŞMALAR, KAŞGAR VE DİĞER ŞEHİRLERE DE SIÇRADI
Urumçi'deki katliamdan sonra olayların Doğu Türkistan'ın diğer şehirlerine de sıçradığı belirtildi. Bölgenin ikinci büyük kenti Kaşgar'da da 200 kişilik bir grubun protesto gösterisi yaptığı belirtilirken, camide toplandıkları ifade edilen bu grubun dağıtıldığı kaydedildi. Haberde, protestocu grupların Kaşgar'ın farklı yerleri ile yine gergin atmosferin bulunduğu Yili ve Aksu kentlerinde de bir araya gelmeye çalıştıkları ifade edildi.
RABİA KADER: AİLEM TEHLİKEDE
Uygur Amerikan Derneği Başkanı Rabia Kader ise Çin yönetiminin Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki etnik çatışmalardan kendisinin sorumlu olduğu yönündeki suçlamalarını reddetti. Hâlâ ABD'nin Virginia eyaleti Fairfax kentinde yaşayan Rabia Kader, Çin yönetiminin, bölgede meydana gelen ve resmi açıklamalara göre 156 kişinin hayatını kaybettiği olayları kendisinin kışkırttığı yönündeki suçlamaların doğru olmadığını belirterek, kendisinin yalnızca Çin'deki ailesini protesto hareketlerinden önce uyardığını söyledi. Protesto eylemlerinin yapılacağını internetteki Uygur ve Çin sitelerinden öğrendiğini belirten Kader, ailesinden birinin bu olaylar içinde yakalanması durumunda, işkence göreceğinden endişe ettiğini bildirdi.
HAİN İLAN EDİLDİ, HAPSE ATILDI
Çin'de "azınlıklar arasından çıkmış başarılı bir kadın" olarak tanıtılan Kader, bir dönem bu ülkenin en zengin 10 kişisi arasında bulunuyordu. Uygurlar'ın politik temsilcisi olarak 1993-1997 yılları arasında Çin yönetimine yakın konumda bulunan Kader, ABD'de yaşayan eşine bir gazete göndermesi sebebiyle "ulusal güvenliği tehlikeye attığı" suçlamasıyla 1999 yılı Ağustos ayında gözaltına alındı ve 2000 yılı Mart ayında da 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kader, 2005 yılının Mart ayında, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'nin Pekin ziyareti öncesinde, serbest bırakıldıktan sonra ABD'ye yerleşti.
Vakit