Selam sana ey şehid

Abdurrahman Dilipak

Heniye’yi nasıl bilirsiniz?

İyi bilirdik. O mü’min biri idi. Veresetül enbiya idi. İçimizden biri idi.

Göreceksiniz, bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Sadece Filistin topraklarında değil, İslam ülkelerinde değil, tüm dünyada.

Madem, birileri Haniye’yi, İran’da vuruyor, bundan sonra dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir Siyonist, ister kişi, ister şirket, ister dernek, ister diplomatik merkez olsun hiçbiri güvende olamayacak. Onların iş birlikçileri de aynı akıbeti paylaşacak. Siyonistler haddi aştı. İnsanlık bu Şeytani fitneden kurtulmak için gözleri ile onu arayacaklar.

İran’dan konuyla ilgili şöyle bir açıklama geldi: İsmail Haniye Suikastına Dair "Evimizde bir misafirin kanını dökmenin cezasının ne olduğunu Siyonistlere anlatmaya hazır olun." İran’ın bu konuda sadece açıklama yapması değil, hem bu olayda ihmali görülenlerin tesbiti ve cezalandırılması, hem suikastçıların tesbiti ve yakalanması, cezalandırılması gerek. Hediye oraya kimlerle birlikte ne zaman geldi ve gelmesinden o ana kadar olup bitenler ayrıntılı bir şekilde aydınlatılmalı. Yoksa İran zan altında kalır. Şaibe oluşur. İran bu konuda belli isimler üzerinde çok daha yüksek bir hassasiyet göstermesi gerekirdi. İnsanlar şunu soruyor, Madem MOSSAD İran’da, bir HAMAS üyesine bunu yapabiliyor, o zaman içeride başkaları niçin hedef alınmıyor?

İsmail Heniye ve beraberindeki heyet Katardan gelmişti. Muhtemelen Tahran’dan Ankara’ya gelecekti, Tahran'ın kuzeyinde İran Devrim Muhafızları'na ait bir misafirhanede kalıyordu. İslami Cihad Genel Sekreteri Ziyad el-Nahalah ve beraberindeki heyet binanın diğer katındaydı.

Her şey, hayır da, şer de, ABD de, İsrail de, İnsan’lar, Melekler, Cin’ler ve Şeytan’lar, yaratılmış olan her şey, mutlak anlamda Allah’ın iradesine tabidir. Bizim tek farkımız, aynı iradeye tabi olmakla birlikte biz, Allah’ın lütfu keremi ile bize ikram edilen cüz-i irade ile biz Onun rızasını seçtik ve Onun rızasının tecellisinin vesilesi olmayı seçtik.

Ya Hayy! İnan lillah ve inan aleyhi raciun. Heniye'nin şehadeti mübarek olsun! Allahu ekber. Ümmetin halini arz edecektir zat-zül celale ve selam olsun ruhu nebiye. Şehadet haberi Tahran’dan geldi, Sabah namazından sonra. Mazlum’ların intikamını alacak olan Şafağın Rabbine yemin olsun ki, hiçbir zulüm ve hiçbir iyilik karşılıksız kalmayacak. Bir Şahid daha Şehadetle şereflendi. Bugün daha güçlüyüz. "Ricalül Gayb ordusu"na bir nefer daha asker yazıldı. Onların Alemlerin rabbinin ihsanı ile onlar 10 binlerden daha güçlüdür. Ve onları durduracak dünyada hiçbir güç yoktur. Selam sana ey şehid! Selam şehadet sırası bekleyen "yaşayan ve hiç ölmeyecek olan şehidler"! Selam olsun ahir zaman peygamberine, selam olsun İsa Mesih'e, selam olsun Hz. Meryem’e ve Mihraba adını veren Hz. Zekeriya’ya, selam olsun Hz. Davud’a ve Hz. Süleyman’a, Selam olsun ata peygamber Hz. İbrahim’e, Hz. Haacer’e, Hz. Sare'ye Hz. İsmail’e, İshak’a,Hz. Yakub’a, Hz. Yusuf’a selam olsun. Selam olsun Hz. Musa’ya, onun annesine, Ablasına, Hz. Asiye’ye, Hz. Maşite’ye va ailesine, Hz. Musa’ya selam olsun, Hz. Harun ve Hz Yuşa’ya da! Ve Lanet olsun Firavunlara, Haman’lara, Karun’lara, Nemrutlara, Ebu Leheb’lere, Ebu Cehil’lere, Satanist, Pedefolik Siyonistlere, Onların zihniyet ikizlerine, işbirlikçilerine, onların yolunun yolcularına Lanet olsun. Yaranımız olan Rabbimiz, bizim ellerimizle cezalandır zalimleri, bizim ellerimizle yardım et mazlumlara, bizi rızanın tecellisinin vesilesi kıl. “Asude bir bahar ülkesinde” müjdelerle karşılananlara, ahiret aleminin bebekler ordusuna onların annelerine selam olsun, Allah bu dünya hayatında sırasını bekleyen bizlere yardım etsin, sabır versin, güç versin, rahmet etsin, bizi yolundan ayırmasın, bu şehadet haberlerinin bereketi ile uyuyanlarımız uyansın inşallah. Selam olsun ey şehid sana ve müjdeler olsun ailesine, akrabalarına ve yol arkadaşlarına.

Sevinin Mehmed’im başlar yüksekte/ Ölsek de sevinin, eve dönsek de sanma bu tekerlek kalır tümsekte/ Yarın elbet bizim, elbet bizimdir/ Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir. İnanlillah ve inan aleyhi raciun. HAMAS'tan yapılan açıklamada, Heniye'nin ve korumasının katilinin MOSSAD ajanı olduğu açıklandı. Katilin suç ortağı, Gazze’deki katliamın karşısında sesini çıkartmayan İslam ülkeleri yöneticileri, istihbarat örgütleridir de. Şimdi onlara düşen görev belli. Bu dava İlahi Adalet Divanında görüşülürken, yardım ve yataklıktan yargılanacak o kadar çok siyasi, iş adamı, media mensubu, diplomat, cemaat ve kanaat önderi, ilim ve makam sahipleri, adalet dağıtanlar var ki! Eğer gün gelmeden önce haram mal mülk, makamları terk edip, kul hakkından kurtulup tevbe etmezlerse, onlar da ötekilerle birlikte yargılanacaklar. Allah seriyyül hesaptır. Zalimlerin davalarının üstünü örten kanun adamları, mazlumların hakkını korumayan, Şeytanın dostları ile zihniyet ikizi olan amirler, amirlerin haksız, hukuksuz emirlerini aynen yerine getirenler, Allah’ın gazabının sizi bulacağı günden korkun. Zulüm tek millettir, Allah’ın laneti ve gazabı onların üzerine olsun. İçimizdeki ıslah edici rolüne bürünmüş beyinsiz bozguncuların işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allah’ım..

Hadi, bugün, öğle namazından sonra sela verilsin. Hadi bugün tüm camilerde gıyabi cenaze namazları kılınsın. Hadi bugün söz verelim ve kardeşler olarak saflarınızı sıklaştıralım, Hadi bugün yeniden iman edelim.

Esnafımız bugün vitrinine Gazze’yi hatırlatan Siyonizm’e boykotu ifade eden bireyler koysun. Hadi bugün herkes Filistin atkısı ile çıksın sokaklar.. Hadi bugün çokça dua edelim. Hediyeyi Ankara’ya bekliyorduk, ona davet çok çok çok daha büyük yerden geldi. Ve o Rabbine kavuştu. O artık Ruhunnecat (Ruhu necata/kurtuluşa erenler topluluğu) topluluğu ile birlikte. Ballar balını buldu, kovanı yağma olsun. Tek sıçramayla yedi kat göğe sıçradı. Zaman ve mekân boyutunu değiştirdi ve gözlerindeki perde kaldırıldı. İsra’nin makamından, İsra’nın yolcusuna ulaştı. Şimdi daha fazla kork İSRAİL! Yakub’un gerçek çocukları, Hz. Musa’nın, Hz. Davud'un ve Mabedin banisi Hz. Süleyman’ın gerçek mirasçıları geliyor. Siyonistlerin Bir Mesihi dokunuşla hak ile yeksan olacakları gün yakın. "Dünyanın kalbini dinle geliyor adım adım Dallar meyve’ye dursun toprak tohuma dursun İnsan barışa dursun, selâma dursun zaman Sabır savaş zafer, Adım MÜSLÜMAN!" "Bekleyin inananlar, bahar gelecek bahar!" "Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın" Selam ve dua ile!...

Siyonistler, daha önce Heniye'nin 3 çocuğu ve 5 torunu dahil olmak ailesinden 60 kişiyi Şehid etmişti. Heniye Rabbine ve ailesinin yanına gitti. Bugün onlar için Vuslat günü. Orada, buradakinden daha çok dostları var. O şimdi bu dünyada da düne göre çok daha güçlü. Bir şehidin kanı en az 1000 kişinin diriliş ve uyanışı için bereketli bir iksir hükmündedir. Onlar bunu bilmiyorlar. Onun için BİZ ONLARIN GÖZÜNDE BİR ÖLÜRKEN, RABBİMİZİN KATINDA BİN DİRİLİRİZ. Elhamdülillah. Bugün daha diriyiz!

HANİYE’NİN MAKBERİ İÇİN ÇAĞRIMDIR! Heniye şehid edildi. Onun en için en güzel makber yeri Kudüs’tür bana göre. Bugün değilse, şimdi nereye gömülürse gömülsün, Kudüs özgür olduğunda onun cezası oraya nakledilmeli. Bugün götürülebiliyorsa Gazze'ye kardeşlerinin yanına götürülmeli. Değilse Ankara’ya getirilmeli, Zaten Ankara’ya gelecekti. Ya da İstanbul’a. Çünkü İstanbul Kıbleteyn noktasıdır. Ayasofya Mescidi aksanın naziresidir. Kabri Ayasofya’nın haziresinde olabilir. Ankara olacaksa, Hacı Bayramı Veli'de olmalıdır. Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini, "Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddîn'i, Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran... Sen ki, İslâm'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran, O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın; Sen ki, rûhunla berâber gezer ecrâmı adın; Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât, Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât... Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber, Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber." Bilirim, İZZEDDİN KASSAM ÇANAKKALEDE SİYONİSTLERE KARŞI SAVAŞTI. Ve bugün Heniyenin dostları onun adını aziz kılmak için, onun davasının davacısı olarak aynı savaşı Filistin topraklarında veriyorlar. GAZZE DİRENİŞİ, ÇANAKKALE’NİN VE İSTİKLAL HARBİNİN BİTMEYEN DEVAMIDIR. ÇANAKKALE, TALUD-CALUD savaşının devamıdır. O dün DAVUD (AS)ın SAPAN TAŞI ile öldürdüğü Tanrı Kıral Calud/GOLİATH'ın adını, Çanakkale’de İngilizler kendi Amiral gemilerine ad olarak vermişlerdi. O gün Hz. Musa’nın ve Hz. Davud’un manevi mirasçısı, davalarının davacısı KASSAM’ın dostları, İngiliz komuta gemisi GOLİATH'ı batırmışlardı. Hz. MUSA'dan Çanakkale’ye, Çanakkale’den Gazze'ye, Gazze’den İstiklal Harbi’ne yol gider.. Mekke-i Mükerreme, Kudüs-ü Şerif ve Aziz İstanbul aynı hat'tadır. İstanbul/Ayasofya kıbleteyn noktasıdır. Hediye bizim şehidimizdir. Ve bu gün her Müslüman biraz Heniye’dir.

Biliyorum, İsrail’in dostları, bazı İslam ülkelerinde Müslümanların önünü keserek, onların sokağa çıkmasını engelleyecek, Onları değil, ülkelerindeki İsrail elçiliklerini, Siyonistlerin mahallerini koruma altına alacaklardır Müslümanlara karşı. Mekke’de Medine’de bile buna izin vermeyeceklerdir.

(Biraz önce bir haber geldi. Cuma günü Katar’da Cuma namazından sonra cenaze namazı kılıp orada mezara verilecekmiş. Karar aileye ait elbette, benim çağrım böyle.)

Cuma günü Diyanet İşleri Başkanı Ayasofya’da hutbe okusa elinde, emaneti mukaddese envanterindeki Hz. Davud’un kılıcı ile.. Bütün Türkiye’de bugünden başlayarak cami avlularında Taziye çadırları kurulsa. Bu yönde çağrılar var, bana ulaşan.

Heniye’nin 3 Ağustos’ta sokağa çıkma çağrısından söz ediyor. Kulağımız onun ailesinde ve HAMAS’ta KASSAM’da olsun. Haniye’nin Vasiyeti varsa ailesi ya da HAMAS ya da arkadaşları ya da Kassam’dan biri onu açıklayacaktır. Onun vasiyeti Kudüs fedailerinin bize bir emaneti, bizim onlara borcumuzdur.

Şunu biliyoruz. Onun mücadelesindeki en büyük vasiyeti hayatını adadığı Kudüs’tür, Mescid-i Aksa’dır. Onun bu vasiyeti, kendi ve ailesinin kanları ile yazıldı.

Karalar bağlamayalım, oğlunun dediği gibi, başımız dik olsun. Beyazlar giyinelim. Allah’ın huzuruna giden son yolculuktaki elbisemizin rengi beyazdır ve son derece sadedir. Tek tiptir.. Şehidimizi o kanlı elbisesinin üzerine beyaz bir örtü ile toprak ananın kucağına evladını verelim. Selam ve dua ile.

NOTLAR:

1-İsmail Haniye'nin şehadetiyle ilgili HAMAS "Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın; bilakis onlar, Rableri katında diridirler ve rızık alırlar." (…) hareketin lideri, kardeş lider, şehit, savaşçı İsmail Haniye’nin şehadetini duyuruyoruz. . Biz Allahtan geldik ve O'na döneceğiz. Şehidlik makamı bizim için ilahi bir lütuftur. Allahu ekber.

2-İsmail Heniyye’nin oğlu Abdüsselam Heniyye: “Babamın kanı, en küçük Filistinli bir çocuğun kanından daha değerli değil. Başımız dik, onun şehadeti bizim onurumuzdur.

Yaşayan şehidlerden Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’nin gelini: Kadere ve Kaderimiz mutmain bir şekilde övülmeye ihtiyacı olmayan bir şehidin şehadetini haber veriyoruz. O bizim gözümüzün nuruydu. O bizim kahramanımız o bizim babamız. Bu dünya fanidir ve Allah'ın izniyle buluşmamız cennette olacaktır. Geride kalanlar için şimdi veda zamanıdır.