Çeteci, cuntacı, PKK’cı, laikçi, Siyonist, Lions, Mason ve Türkiye’de ne kadar şer odağı varsa hepsinin ezberini başörtüsü bozuyor. Türkiye’de ve dünyada yaşanan büyük değişim ve dönüşüm sürecinde, aralarındaki kirli ittifakı gizlemeye çalışan şer odaklarının, gizlemedikleri ortak söylemleri ise başörtüsü düşmanlığı
Üniversitelerde başörtüsüne serbestlik sağlamak amacıyla yapılan Anayasa değişikliği gündemdeki yerini korurken; çeteci, cuntacı, PKK’cı, laikçi, Siyonist, Lions, Mason CHP ve Türkiye’de ne kadar şer odağı varsa hepsinin ezberini başörtüsü bozuyor. Türkiye’de ve dünyada yaşanan büyük değişim ve dönüşüm sürecinde, türlü söylemlerle aralarındaki kirli ittifakı gizlemeye çalışan şer odaklarının gizlemedikleri ortak söylemlerinin başörtüsü düşmanlığı olması dikkat çekiyor.
LAİKÇİLER YANILGI İÇİNDE
Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yunus Vehbi Yavuz, başörtüsünün, bir turnusol kâğıdı gibi Türkiye’deki şer odaklarının gerçek rengini ortaya çıkardığını dile getirdi. Başörtüsüne, “Laiklik elden gidiyor” diye karşı çıkanların gerçek laikliği bilmeyen laikçiler olduğunu ifade eden Yavuz, “Elden giden laiklik değil laikçilik. Laikçiler hiçbir zaman laikliği doğru anlayamadılar. Batıya sadece şekilci bir gözle batkıları için yanılgı ve çelişki içindeler. Atatürk Masonları yasakladı, başörtüsünü değil. Oysa Atatürk adına başörtü karşıtlığı yapanlar Masonlarla aynı safta” diye konuştu. Başörtüsü konusunda, yetkili makam olarak Atatürk tarafından kurdurulan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görüşünün açık olduğunu dile getiren Yavuz, “Diyanet de en az diğer resmi kuruluşlar kadar devletin kurumudur. Eğer diyanetin görüşünün bir önemi olmayacaksa o zaman Yargıtay’ın, Danıştay’ın görüşünün de bir önemi olmaması lazım” dedi.
DARBECİ BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI
Son günlerde, başörtüsüne serbestlik getirmek isteyen hükümete karşı, çeşitli illerde düzenlenen panellerle adeta “savaş” örgütleyen ADD’nin “Sarıkızcı” Genel Başkanı emekli Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, muvazzaflık döneminde jandarma birliklerine gönderdiği “hizmete özel” genelgede başörtüsünü yasakladı. Eruygur genelgesinde askerin halkla kaynaşmasının önemine işaret ederken “Maksatlı olarak türban takanların ve dini inançların dışında kıyafeti bir sembol olarak kullananların davranışlarının, İslâm dini ile bağdaşmadığı ve halkımızın bu tür oyunlara gelmemesi gerektiği özellikle vurgulanacak” dedi.
MASONLAR BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI
Türkiye'deki başörtüsü tartışmaları, kıta Avrupası'nın en eski ve en büyük Mason Locası olan Büyük Doğu'nun (Grand Orient) Paris'teki toplantısında da gündeme geldi. Fransa Büyük Üstad'ı Jean-Michel Quillardet, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılması için 'geriye gidiş' ifadesini kullandı. Tıpkı Türkiye’deki biraderleri gibi başörtüsünün İslâm olmadığı yorumunu da yapan Quillardet, “Örtü, kadınlığı saklıyor. Bunun için İncil'e bakmanız yeterli” dedi. Türkiye'deki masonlarla sağlam bir diyalog kurduklarını dile getiren Quillardet, halkın yüzde 80'inin başörtüsü yasağına karşı olması konusunda da “Ben, kamuoyunun her zaman haklı olduğunu düşünmem. Halk yanılabilir, demokrasiye karşı olabilir” diye konuştu.
LİONS BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI
Başörtüsünün yükseköğretimde serbest bırakılması yönünde yapılan kanun çalışmalarına laikçi cepheden bir tepki de Lions Kulüpleri Konfederasyonu'ndan geldi. Hürriyet Gazetesi’ne ilan veren “Türkiye Lions Kulüpleri Konfederasyonu” yüksek öğrenimde başörtüsü yasağının kaldırılması yönündeki çalışmaları kaygı ile izlediklerini açıklayarak bunun laiklik ilkesine karşı yapılmış bir hareket olduğunu ileri sürdüler. İlanda, “Biz Türk Lionsları bir siyasi simge olarak algıladığımız türbanın üniversitelere serbestçe girmesini sağlamaya yönelik çabaları üzüntü ile izliyoruz. Bu tutumu cumhuriyetimizin kuruluş amaçlarına, temel değerlerine ve özellikle laiklik ilkesine karşı bir hakaret olarak değerlendirdiğimizi halkımızla paylaşıyoruz” denildi.
SİYONİSTLER BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI
Kartel gazeteleri başörtüsü yasağının kalkacak olmasına karşı kinlerini kusarken, Türkiye’deki Siyonist Yahudilerin gazetesi Şalom da konuya burnunu soktu. Şalom’un karikatüristi İzel Rozental, Türkiye’deki başörtüsüne ilişkin tartışmaları karikatür konusu yaparak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “türbanlı” karikatürünü çizdi. Başta Filistin meselesinde olmak üzere sürekli Müslümanların dini kimlikleriyle dalga geçen çizimlere yer verilen gazetenin karikatüründe, “Türban üniversitede” yorumu yapılarak Erdoğan’ın ağzından, “Çok şükür bu günleri de gördük” ifadesiyle AK Parti’nin yasağın kaldırılmasına yönelik çabalarıyla alay edildi.
PKK BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI
İtirafçı PKK’lılar terör örgütünün, tıpkı laikçiler gibi “siyasi simge” olduğu gerekçesiyle örgütte başörtüsünü yasakladığını açıkladılar. Geçtiğimiz günlerde terör örgütünün Kandil’deki lider kadrosuyla röportaj yapan gazeteci Yasemin Çongar ve Ahmet Altan’a konuşan PKK liderleri de, itirafçıların sözlerini doğruladılar. Çongar, “Aynı şeyi CHP kurultayında yapsalar, ortalık alkıştan kırılır” yorumunda bulundu.
ÇYDD BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI
Cumhuriyet mitingleri ve sonrasında başörtüsüne karşı düzenlenen mitinglerin baş aktörlerinden, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Türkan Saylan, üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılması yönündeki kanun çalışmalarına karşı çıkarak, “Bizim istemediğimiz bir şeyin Türkiye'de olması mümkün değil” dedi. Darbeciler tarafından idam edilen eski Başbakan Adnan Menderes'i hatırlatan Saylan, “Ne oldu sonuçta? Onlar ne oldu?" sözleriyle üstü kapalı tehditte bulundu. Üniversitede başörtüsüne karşı sonuna kadar savaşacaklarını söyleyen Saylan başörtüsü serbestliğini “asla gerçekleşmemesi gereken bir durum” olarak niteledi.
vakit