AK Parti Grup Toplantısında konuşan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsveç, Katar ve Suriye'de temaslarda bulunduğuna işaret ederek, işadamları ve iş çevreleriyle görüştüklerini, her üç ülkeyle dış ticaretin son 5 yılda çok büyük ivme kazandığını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, "İsveç ile 2002'de dış ticaret hacmimiz 831 milyon dolardı, 2007'de 2 milyar 600 milyon dolara çıktı. Katar ile -ki bu daha çarpıcı- 2002'de dış ticaretimiz sadece 26 milyon dolar seviyesindeyken, 2007'de 480 milyon dolara ulaştı. Eğer sadece Ankara'ya mahkûm bir zihniyet, anlayış olsanız 26 milyon dolardan Türkiye lehine 480 milyon dolara çıkaramazsınız. Bugün Katar'da 7 bin Türk, ekmek mücadelesi veriyor ve iş sahibi. Suriye ile 2002'de dış ticaretimiz 773 milyon dolardı, 2007'de 1 milyar 175 milyon dolara çıktı" dedi.
İsveç'te Türk vatandaşları tarafından 3 binin üzerinde firma kurulduğunu, yıllık cironun 3 milyar Euro'ya ulaştığını ifade eden Erdoğan, Katar'da, Türk işadamları ve müteahhitlerinin proje tutarının 5 yılda 5 kat arttığını, 5 milyar dolara ulaştığını bildirdi.
Verileri aktardıktan sonra "Allah aşkına, bundan kim, niye rahatsızlık duyar?" diye soran Erdoğan, "Ben buna anlam vermekte zorlanıyorum. 'Suriye'ye gitme, Araplar tarihte şunu yaptı', 'İsveç'e gitme, gözünün üzerinde kaşı var', 'Katar'a, Yunanistan'a, Bulgaristan'a, Avustralya'ya gitme...' Gitmeyince olmuyor, bunu artık anlamak lazım. Gitmeyince, ihracatımız 36 milyar dolarda kalıyor, 114 milyar dolara çıkmıyor, bunu artık görmek lazım. " dedi.
BAZI ÜLKELER BAŞ TACI, BAZI ÜLKELER SAKINCALI!
Başbakan Erdoğan, aynı alerjinin, Türkiye'ye gelen uluslararası yatırımlar karşısında da nüksettiğini vurgulayarak, "Bazı ülkeler baş tacı, bazı ülkeler sakıncalı. Küreselleşen dünyada böyle bir ayrım yapılabilir mi? Katar, Suriye, Suudi Arabistan, Kuveytli işadamları, dünyanın her tarafında yatırım yapıyor. Ama bu yatırımlar Türkiye'ye yönelince, bakıyorsunuz farklı farklı tavırlar gösteriliyor. Nedir bu hazımsızlık, neden bu alerji? Bunun altında ne var?" diye konuştu.
----------
BU AÇIKÇA AYRIMCILIKTIR
"Her başbakan, her hükümet, bu yatırımları artırmanın çabası, gayreti içinde oldu. Olmadı, yapamadılar, yıllık ortalama 1 milyar dolar seviyesini aşamadılar" diyerek geçmiş tabloyu gözler önüne seren Erdoğan, şimdi ise Türkiye'nin 22 milyar dolar seviyesini yakaladığını ancak bu kez de bu tartışmaların başladığını belirtti. Erdoğan sözlerini şu şekilde tamamladı: "Üstelik biraz dürüst olmak lazım, biraz tutarlı olmak lazım, millet görüyor, millet bu tartışmaları izliyor.
Bu millet kimin nerede durduğunu, kimin ne demek istediğini çok iyi biliyor. Bu açıkça ayrımcılıktır. Bu, sermaye ırkçılığıdır. Bu, Türkiye'ye zarar veren, Türkiye'nin ekonomisini, dış ticaretini, büyümesini, istihdamını hedef alan son derece tehlikeli bir yaklaşımdır. Yatırımın, sermayenin, ticaretin rengi, ırkı, milleti olmaz. Türkiye'nin menfaatine, Türk milletinin çıkarına olan neyse, biz onu yaparız. Bu yaklaşımın Türkiye'yi geçmişte nerelere taşıdığını, hangi krizlere taşıdığını da çok iyi biliyoruz. Ne hakkınız var millete bedel ödetmeye? Ne hakkınız var bu ülkeye, bu ülke ekonomisine bedel ödetmeye? Nereden buluyorsunuz bu hakkı? Bu yetkiyi kendinize nereden yüklüyorsunuz? Eğer sizin bu yetkilendirmeniz cazip gelseydi, zaten benim vatandaşım 22 Temmuz'da size 'Buyurun iktidar' derdi. A ülkesi Türkiye'de yatırım yaparsa sorun yok. B ülkesi yatırım yaparsa, 'O yeşil, o kırmızı, o siyah, o mavi' Buna herhalde renk alerjisi deniliyor. Artık siyasilerin de medyanın da yüzleşmesi gerekiyor."