Tayland'da önceki gün gizli bir kampta Türk olduğu iddia edilen 200 mültecinin yakalanmasının ardından Malezya'nın kuzeyinde de yasa dışı yollardan ülkeye girmeye çalışan ve Türk olduğu iddia edilen 62 kişi gözaltına alındı. Malezya Genel Operasyonlar Gücü komiseri, Türk olduğu ileri sürülen kişilerin Tayland sınırında yakalandığını, bu kişilerin 23'ünü yaşları 19 ila 23 olan erkeklerin, 15'ini 25 ila 40 yaşlarındaki kadınların ve 24'ünü 5 ila 11 yaşlarındaki çocukların oluşturduğu belirtildi. Yakalanan kişilerin kimlik veya geçerli bir seyahat belgesi taşımadığı kaydedildi.
ÇATIŞMA YAŞANDI
Malezya'nın The Star gazetesinin haberinde, gözaltına alınan mültecilerden İngilizce konuşabilen birinin sorgusu sırasında grubun büyük bölümünün aile üyeleri ve Ankara'dan gelen arkadaşları olduğunu söylediği belirtildi. Türk olduğu iddia edilen kişilere yemek verildikten sonra Göç Dairesi'ne nakledildikleri kaydedildi. Bu arada, Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da da polis takibi sırasında durdurulan bir araçta beşi çocuk 12 göçmen yakaladığı bildirildi. Bu göçmenlerin de Türk olduğu iddia edildi.
ZULÜMDEN KAÇTILAR
Tayland-Malezya sınırında yaşanan iki ayrı olayda polis tarafından bulunan göçmenlerin, Uygur Türkleri oldukları belirtiliyor. Tayland polisinin verdiği bilgilere göre, insan ticaretinin yapıldığı kamptan kurtarılan 200 kişinin Çin'in batısında yer alan bölgesi Doğu Türkistan'dan (Sincan) gelen Müslüman Uygurlar oldukları düşünülüyor. Geçtiğimiz çarşamba gecesi Tayland polisi tarafından bulunan Uygurların, geçen yıl Burma'dan kaçan Müslüman Rohinyaların tarafından kullanılan kamplarda kaldıkları ortaya çıktı. Kurtarılan mülteciler arasında küçük yaşlarda 100 çocuk ile bir hamile kadın bulunuyor. Şu anda Bölgesel Göç merkezinde tutulan 200 kişi, Türk olduklarını iddia ediyor ancak bunu kanıtlayacak belgeleri yok. Polisin aktardığı bilgilere göre grup, Tayland'ın başkenti Bangkok'ta gözaltına alınan ve Türkçe konuşan Uygurlarla büyük benzerlikler gösteriyor.
Eşi benzeri görülmemiş toplu göç
Tayland polisi Hat Yai'de gözaltına alınan grubun kimliklerini bulmaya çalışıyor. Ancak grupta birkaç Arapça kelimeden fazla konuşan kimse yok. Mültecilere yardımcı olmak için gelen Taylandlı Müslümanlarla dahi konuşmayan grubun sessizliği sadece çocuk bağırışmaları ile bozuluyor. Reuters'ın haberine göre, Kanadalı Uygurlar Derneği Başkanı Kayum Masimov, 'Bu insanlar Çin vatandaşlığını kabul ettikleri takdirde bu ülkeye zorla geri dönmek zorunda bırakılacakları için kimliklerini açıklamayı reddediyorlar' dedi. 200 kişinin 'benzeri görülmemiş' toplu göçün bir parçası olduğunu söyleyen Masimov, 'Daha önce bu kadar büyük bir sayıyla karşılaşmamıştık' ifadelerini kullandı.
Korkutan sürgün
Tayland Polis Şefi Thatchai Pitaneelaboot, kurtarılan insanların baskı altında olduğunu ve Çin'e geri dönmek istemediklerini söyledi. Kaçak göçmenler şu an Tayland'da gözetim altında tutulurken, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Sözcüsü Babar Baloch, 'Anladığımız kadarıyla büyük bir grup, insan kaçakçılarının kampından kurtarılmış. Oradaki insani yardım ve koruma ihtiyacını tespit etmek üzere bir heyet göndereceğiz' dedi.
Bile bile ölüme gönderiyorlar
Çin'den kaçmaya çalışırken Tayland ve Malezya'da yakalanan Uygur Türklerinin kimliklerini gizleme ve sessiz kalma çabaları boşuna değil. Pekin'in sıkı yönetimi altında dini ve kültürel varlığını devam ettirmeye çalışan Doğu Türkistan'da yalnızca geçtiğimiz yıl 100'den fazla kişi öldürüldü. Çin halkı ile aynı haklara sahip olmayan Uygurlar, ekonomik fırsatlardan mahrum olduğu gibi, dini kıyafetlerle kamu alanlarına giremiyor, devlet hizmeti alamıyor. Başka ülkelere kaçmaya çalışırken yakalanan Uygurların en büyük korkusu Çin'e iade edilmek. 2009 yılında Kamboçya 20 Uygur'u, BM'nin ve uluslararası insan hakları örgütlerinin uyarılarına rağmen Çin'e geri göndermişti. İnsan Hakları İzleme Örgütü, geçtiğimiz aralık ayında Malezya'nın 6 Uygur Türkü'nü Çin'e iade etmesini sert bir dille kınamıştı.