Habertürk yazarı Sevilay Yükselir, Türk Ceza Kanunu'nda, cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren düzenlemeyle ilgili olarak "Ben de meseleyi 'Tecavüz meşrulaştırılıyor' şeklinde algıladım ve şiddetle karşı çıktım. Ancak sonradan, bayağıııııı sonradan anlaşıldı ki işin gerçeği o değilmiş" görüşünü savundu.
Sevilay Yükselir'in "Ne yani benim babam bir pedofili miydi?" başlığıyla yayımlanan (19 Kasım 2016) yazısı şöyle:
Yalan yok, ceza hukukçusu Profesör Doktor Adem Sözüer’in Twitter’daki,“Tecavüzcüsüyle evlendirme geri geliyor! Anayasa Mahkemesi yeşil ışık yaktı, iktidar milletvekilleri de TBMM’de verdikleri önergeyle ilk adımı attı”açıklamasını ve diğerlerini okuyunca ben de meseleyi “Tecavüz meşrulaştırılıyor” şeklinde algıladım ve şiddetle karşı çıktım. Ancak sonradan, bayağıııııı sonradan anlaşıldı ki işin gerçeği o değilmiş.
Bir kereliğe mahsus uygulanacak bu yasa, mağduru tecavüzcüsüyle zorla evlendirme niyeti filan taşımıyor. Bilakis kendi rızasıyla evlenmek isteyen, ancak yasalar elvermediği için resmi nikâh yapmadan birlikte olmayı tercih eden küçük gelinlerin mağduriyetini giderme niyeti taşıyor.
Önce şunun altını bir çizeyim: Kız olsun erkek olsun, kendi rızalarıyla dahi olsa reşit olmadan evlenme niyetine hem ebeveynlerin, hem de yasaların onay vermesine şiddetle karşıyım. Birbirlerine deliler gibi âşık olsalar dahi karşıyım! Bu toprakların geleneklerinde, kültüründe ne yazık ki böyle bir saçmalık var. Hâlâ bazı bölgelerde bu sağlıksız durum devam ediyor, üstelik bu sağlıksızlığın önüne duvar çeken yasalara rağmen!
Ancak sonuçta ortada ciddi sayıda da mağdur var. İnternette bir tarama yaptığınızda bu konuda yapılmış yüzlerce haber göreceksiniz. Kız 15 yaşında kendi rızasıyla kaçmış gitmiş ve sevdiği adamla birlikte olmuş. Veya ailesinin gelenekleri gereği bir adamla evlilik yapmış, ama yaş elverişli olmadığından resmi nikâh yapılamamış. Mevcut yasa bunların hiçbirini gerekçe kabul etmeyip meseleyi tamamen “erkeğin cinsel istismarı” olarak saydığından kocalar hapsi boylamış. Cezası da 16 yıl!
Tabii bu arada geçen zaman diliminde de birçoğunun çocuğu olmuş filan. İşte 2 gündür ortalığı birbirine katan bu yasa önergesinin hedefi tamamen bu tür mağduriyet yaşayanların durumuna bir çözüm bulmakmış.
Ancak durumun bu hale gelmesinin tek müsebbibi, hiç kusura bakmasınlar ama önergeyi veren AK Partili milletvekilleri. Diyor ki Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: “CHP istismar etti. Olayı çarpıttı.” Ben kesin bir dille reddediyorum bu ifadeyi. Çünkü metni ben de okudum. Beni bırakın, tüm hukukçular okudu ve tamamının tepkisi, “Eyvah tecavüz meşrulaştırılıyor!” şeklinde oldu. Demek ki bu konuda CHP’yi veya herhangi bir partiyi suçlamak doğru değil. Eğer siz halis niyetle çıktığınız bir yolda niyetinizin halisliğini anlatacak bir önerge kaleme alamamışsanız ve bundan dolayı toplum ayağa kalkmışsa başkalarını suçlamayacaksınız. Onun yerine, “Pardon! Eksik anlattık” deyip yeni bir önerge hazırlanacağını söyleyeceksiniz.
Bu bir yana, eleştiride “doz” denilen bir kavram vardır... Söz konusu önerge eleştirilirken (hangi kafayla yazdıklarını bir türlü anlayamadığım) bazı iktidar muhalifleri, reşit olmayan kızlarla evlenen tüm erkekleri de “pedofili” ilan etti! Sapkın, sapık ve hasta yani! Dediklerine bakılırsa benim ailemin erkeklerinin neredeyse tamamı pedofili hastası! Çünkü babam dahil dedelerim, amcalarım ve ondan sonra gelen birçok erkek akrabam, hep reşit olmayan kızlarla evlilik yapmış. Üstelik babam, annemden 13 yaş da büyükmüş. Anneme deli gibi âşık olmuş, annem de ona ve evlenmişler. Annem 15 yaşında ağabeyimi kucağına almış falan filan.
Babamın son nefesine kadar onun yanındaydı ve birbirlerine deli gibi sevdalıydılar. Haa, annem küçük yaşta evlendiği için çocukluğunu yaşayamamış, çok büyük sıkıntılar çekmiş ve her zaman “Şimdiki aklım olsa asla o yaşta evlenmezdim, ama o zamanın ruhu oydu ve toplumda da kabul buydu” der, ama “Bir daha dünyaya gelsem yine babanla evlenirdim”i de ekler. Yani benim babam pedofili filan değildi. Diğer erkek akrabalarımın da öyle oldukları için küçük yaştaki kızlarla evlendiklerini düşünmüyorum. Zamane şartları, ruhu falan.
Bugün şartlar farklı mı peki? Evet! Ruh farklı mı? Bilmiyorum! O yüzden bugün de rıza göstermesi halinde küçük yaşta kızlarla evlenen tüm erkekler için aynı saptamayı yapmıyorum. Yapanlara da “Siz yine de dönüp dedelerinizin, ninelerinizle kaç yaşında evlenmiş olduğuna bir bakın!” diyorum!