Seyfü’l-Kuds Savaşı’nın birinci yıl dönümü

Seyfü’l-Kuds Savaşı’nın birinci yıl dönümü / Filistin kurtuluş mücadelesinde dönüm noktası

Filistin halkı, ülkesini coğrafi bölgelere bölmek için uzun süredir devam eden beyhude girişimlere rağmen, bu son Siyonist saldırganlığa, Tarihi Filistin genelinde tek bir birleşik cephede daha önce hiç olmadığı biçimde karşı koydu.

Seyfü’l-Kuds (Kudüs Kılıcı) Savaşı, Filistin ulusal kurtuluş hareketi mücadelesinde bir dönüm noktasıydı. Filistin halkını, Tarihi Filistin içinde ve dünyanın her yerindeki diasporada olmak üzere birleştirdi, can çekişen 30 yıllık Oslo Anlaşmasını sonsuza dek gömdü, Direniş Ekseni’ni kuvvetlendirdi ve İsrail ordusunun yenilmezlik algısını yok etti. Gazze'ye yönelik önceki saldırılarına kıyasla "İsrail"e büyük ekonomik kayıplar verdirdi.

Savaşın en önemli unsurlarından biri, Filistin direniş örgütlerinin olayların zamanlamasını "İsrail"in dikte etmesine izin vermek yerine inisiyatif almaya karar vermesiydi. Bunu, Mescid-i Aksa'ya saygısızlığa devam eden Siyonistlere tepki olarak (tamamen göz ardı edilen pek çok uyarıdan sonra) bu kez işgal altındaki Kudüs'ten (Şeyh Cerrah Mahallesi) yaptılar.

Filistin halkı, Filistin halkını coğrafi bölgelere (Batı Şeria, Gazze, Kudüs ve 1948 Filistinlileri) bölmek için uzun süredir devam eden beyhude girişimlere rağmen, bu Siyonist saldırganlığa Tarihi Filistin genelindeki tek bir birleşik cephede ve daha önce görülmemiş yoğunlukta karşı koydu. Ayrıca Filistinlileri Tarihi Filistin ile diasporada birleştirdi ve bu türden bir dayanışmaya ciddi şekilde zarar veren Oslo Anlaşmalarının imzalanmasından bu yana görülmemiş bir yükselişle, Filistin dayanışma hareketini dünya çapında yeniden canlandırdı.

Bu durum, Siyonist proje ne kadar sürerse sürsün Filistin halkının devredilemez haklarını asla kaybetmeyeceğini kanıtladı. Dünya çapındaki ve Tarihi Filistin'deki birlik, Oslo sürecinin ve onun vaftiz babalarının başarısızlığını ve iflasını gösterdi.

Seyfü’l-Kuds çatışması, Gazze cephesine karşı 10 gün içinde ateşkes isteyen Siyonist düşmanın savunmasızlığını da ispat etti. Tüm cephelerin savaşa katılması durumunda ne olacağını da artık tahmin edebiliyoruz. Ayrıca Direniş Ekseni’nin inisiyatif alabileceği ve uzun süreli bir savaşı göze alamayan Siyonist oluşuma ağır kayıplar verebileceği de kanıtlandı.

Filistin füzelerinin, insansız hava araçlarının ve toplarının geliştirilmesi, Siyonist havaalanlarının kapatılmasına, fabrikaların üretiminin yavaşlatılmasına ve büyük şehirlerdeki hareketin kısıtlanmasına neden oldu. Siyonist gazete Yedioth Ahronoth tüm bunların sonunda, “sekiz günlük savaşın İsrail’e verdiği zararın 2014'te Gazze'de yaşanan 51 günlük savaşınkine neredeyse eşit olduğunu” itiraf etmek zorunda kaldı.

Küresel güç dengesinin gidişatı Siyonist varlık için iyiye alamet değil; zira tarihi boyunca varlığını sürdürmesi her zaman Batılı emperyalist güçlere bağlı olmuştur. Bununla birlikte ABD İmparatorluğu geriliyor ve Afganistan'daki yıkıcı yenilgisi ve Ayn el-Esad saldırısıyla yaşadığı aşağılanma bunun sadece iki örneği. Riskin çok yüksek olduğunu düşünürse, ABD’nin İsrail'in imdadına yetişeceği de çok şüpheli. Siyonistler, hizmetlerine artık ihtiyaç duyulmadığında ve İmparatorluğa yük oldukları anlaşıldığında diğer ABD kuklalarının karşılaştıkları kaderin aynısını yaşayacaklar.

Seyfü’l-Kuds, Filistin mücadelesinin mücadelesinde bir dönüm noktasıydı ve Oslo Anlaşmalarının otuz yılı aşkın zamandır sürdürdüğü aşağılanmayı ve yenilgiyi tersine çevirdi. Filistin'in kurtuluşu yolunda bir nirengi noktası olacak. (Hanna Kawas / Al Mayadeen - Çeviri: Medya Şafak)

Filistin Haberleri

Hamas Yetkilisi Hamdan: Biz Direniş Eksenine Güveniyoruz
Hamas: Gazze'nin çektiği acılar sonlanmadan anlaşma yok
15 İşgalci Öldürüldü!
Onlarca yerleşimci Mescid-i Aksa'ya saldırdı
İşgalci ABD'den Türkiye'ye "Hamas" uyarısı