Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Hasan Nasrullah, Hizbullah-İsrail Savaşı (33 Gün Savaşı) Yıldönümünde Beyrut’tan yayın yapan Al-Manar kanalına verdiği röportajda gündemdeki son gelişmeleri değerlendirdi.
Seyyid Hasan Nasrullah, “Hiç şüphesiz, gelecekteki olası bir savaş 2006 Lübnan Savaşı’ndan çok daha büyük olacak ve İsrail'i çöküşe süreklecektir.” ifadesini kullandı.
İran hava sahasını ihlal ettiği için düşürülen ABD'nin casus İHA'sına ilişkin Seyyid Hasan Nasrullah, “Bu olaydan sonra Tahran üçüncü ülke vasıtasıyla Washington’a birer mesaj gönderdi. Bu mesajda Tahran ABD’li yetkilileri, İran’a saldırı yapıldığı durumda ABD’nin mevzileri bombalanacağı konusunda uyardı. Bu mesajdan sonra Trump İran’a saldırı kararından vazgeçti.” değerlendirmesinde bulundu.
Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri, İran-ABD müzakereleriyle ilgili olarak, “İranlı yetkililerin Washington ile doğrudan müzakere etmeye istekli olmadıklarını defalarca söylediklerini ifade ediyorum. Eğer birileri Tahran aleyhindeki yaptırımlara göz dikiyorsa İran’ın teslim olmayacağını bilmeli. Onlar bu tehditleri fırsata çevirecektir.” diye konuştu.
Hizbullah'ın gücünün İsrail'in Lübnan'a yeni bir savaş başlatmasına engel olduğunu savunan Nasrullah, “İsrail'in örümcek ağından daha güçsüz olduğuna inanıyorum ve bunun için bilimsel nedenlerim var. Örneğin sahil şeridindeki Siyonistlerin hassas merkezleri ve nükleer santrallerini kısa menzilli füzelerimizle vurabiliriz. İsrail böyle bir darbeye dayanabilir mi? Siyonistler direniş güçlerinin kapasitesinden korktuğu için Lübnan’a saldırı düzenlemekten çekiniyor.” dedi.
Nasrallah, Lübnan'daki yerel bir televizyondan canlı yayınlanan konuşmasında, Hizbullah'ın caydırıcılığının İsrail'in Lübnan'a yeni bir savaş başlatmasına engel olduğunu belirtti.
İsrail'in Lübnan'ın deniz ve hava sahalarına yönelik tekrarlanan ihlallerini de hatırlatan Nasrallah, devlet bu konuda herhangi bir adım atmadığından kendilerinin konuyu gözden geçirebileceklerine işaret etti.
Filistin'e dayatılan 'Yüzyılın Anlaşması'na da değinen Nasrallah, söz konusu anlaşmanın başarı faktörlerinden yoksun olduğundan başarısızlıkla sonuçlanacağını ifade etti.
'Yüzyılın Anlaşması'nı başarısızlıkla sonuçlandıracağını savunduğu faktörleri, Filistinlilerin birlik içinde sergiledikleri tutum ile diğer bazı gelişmeleri sıralayan Nasrallah, Arap ülkelerinde açıktan Yüzyılın Anlaşması'nı destekleyecek güçlü bir yönetimin olmadığını ancak bazılarının Filistin aleyhindeki komplolara masa altından destek verdiğini belirtti.
Ülkedeki Filistinli mültecilere vatandaşlık verilmesi konusunda ABD'nin Lübnan'a birtakım baskılar uygulayabileceğini kaydeden Nasrallah, Lübnanlı yetkililerin mültecilere vatandaşlık vermeme yönünde net görüşe sahip olduklarından dolayı baskıların sonuç vermeyeceğini vurguladı.
Merkezi hükümetin talebi üzerine Suriye'de bulunan Hizbullah mensuplarına da değinen Nasrallah, şunları söyledi:
"Suriye'nin tüm bölgelerindeki varlığımızı hala korumaya devam ediyoruz. Suriye'de yeniden konumlandırmaya gitmenin yanı sıra mevcut duruma bağlı olarak da bazı yerlerdeki sayılarımızı düşürdük ancak Suriye'den tamamen çekilme zamanı yaklaşmadı daha."
Tahran yönetiminin her türlü diyaloğa açık olduğu görüşünü aktaran Nasrallah, İran ile Suudi Arabistan arasında olası bir diyaloğu destekleyeceklerini belirtti.
Nasrallah, ABD'deki mevcut yönetimin arabulucular üzerinden Hizbullah ile iletişim kanalları açmaya çalıştığını iddia etti.
ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisinden (OFAC) 9 Temmuz'da yapılan yazılı açıklamada, Lübnan Parlamentosundaki 2 Hizbullah milletvekilinin ilk kez yaptırım listesine eklendiği duyurulmuştu.
2'si milletvekili olmak üzere Hizbullah mensubu 3 kişinin yaptırım listesine alındığı belirtilen açıklamada, "Bugünkü yaptırımlar, Hizbullah'ın siyasi eylemleriyle şiddet içerikli eylemleri arasında bir fark olmadığını da göstermektedir. ABD, Lübnan hükümetini, İran ve onun terörist uzantılarından koruma çabalarına devam edecektir" ifadeleri yer almıştı.
ABD yönetiminin 2017'den bu yana 50'den fazla Hizbullah yetkilisini yaptırım listesine aldığı belirtiliyor.