Bazı ailelerde anne-babalar şiddet uygulamak istemese de kendilerine hakim olamadıklarını ifade ediyorlar. Çoğu kez aile üyeleri birbirini çok sevdiği halde zaman zaman artan gerilimle birbirine ya da kuvvetliler zayıf olanlara zarar verebiliyor. Gerçekte şuur kaybına yol açan akıl hastalıkları dışında hiçbir sebep şiddete mazeret olamaz. Akıl hastalarının davranışlarından da vasileri, yakınları sorumludur.
Ailede şiddet uygulayan kişiler ikiye ayrılır: Birinci gruptakiler şiddeti normal görür ve şiddeti savunurlar. İkinci gruptakiler ise şiddeti kesinlikle kabul etmez, benimsemez fakat stres altındayken kendilerini kontrol edemezler. Bunda yanlış örneklerin ve alışkanlıkların etkisi vardır. Bazı organik hastalıklar, aşırı zorlanmalar, yorgunluklar, ailede çok sayıda kişinin bir arada yaşamasına bağlı iletişim sorunları ve aile dışındaki müdahaleler ile aile ortamının gerilmesi gibi nedenler kişilerde saklı bulunan şiddet duygusunu tetikler. Bunu önlemek için sebepleri ortadan kaldırmak gerekir. Şiddetle mücadele etmek için şiddetin ciddi yaralanmalara ve travmalara sebep olacak boyutta olması şart değildir. Bazen şiddetin ruhlarda bıraktığı yara daha derindir. Siz, eşiniz ya da çocuklarınız zaman zaman hafif şekilde de olsa şiddete başvuruyorsanız problemi ciddi şekilde ele alarak iletişim şekillerinizi gözden geçirin. Hatayı hep karşınızda aramak yerine önce kendi hatalarınızı görmeye çalışın.
Aile içinde istenmeyen bir gerilim yaşanmış ve bunun sonucunda sözel veya fiziksel bir şiddet ortaya çıkmışsa olay olduktan birkaç saat veya bir gün geçip sükunet hasıl olunca konuyu tekrar gündeme getirin. Bazı davranışlarınızın yanlış olduğunu düşünüyorsanız konuşmaya, bunu ifade ederek başlayın.
Öfke kontrolünü sağlama çeşitli durumlarla karşılaştıkça geliştirilen bir davranıştır. Çocukların ölçüsüz davranışları ve birbirine zarar vermeleri de anne-babaları öfke kontrolünde zorlar. Her istediği yapılan, yeterli şekilde disiplin altına alınmamış bir çocuk öfke kontrolünde zorluk çeker. * Uzman psikolog
Bir kavga sonrasında ne yapılmalı?
1. Gerilim yaşandıktan bir süre sonra muhatabınızla konuşurken "nelere üzüldünüz, sizi ne kızdırdı" bunu iyi ifade edin. Yine eşinizin ve çocuklarınızın kendi duygularını iyi ifade etmelerine yardımcı olun.
2. Birbirinizi iyi anlamadıysanız bile o an için sadece dinleyin. Suçlansanız da siz suçlamayın ve o anda kendinizi savunmayın, sükunet, hoşgörü, sevgi ve şefkatle davranın. Anlaşılmak bazen zamanla ve diğer aile üyelerinin belli tecrübeler yaşamasıyla mümkün olur.
3. Kızgınlığa yol açan davranış ne olursa olsun bunun şiddet için mazeret olmadığını kabul etmek, şiddeti önlemek için en etkili adımdır.
4. Olayları objektif olarak soğukkanlılıkla masaya yatırırsanız ve sakin sakin konuşursanız gerilimi tırmandıran nedenleri o kadar açıklıkla görebilir ve bundan etkilenen diğer aile üyelerinin de görmesini sağlayabilirsiniz. Önemli olan, hatalardan ders çıkarmayı başarmaktır.
5. Bir anlaşmazlıkta siz şiddet gösterdinizse bu, sizi haksız konuma düşürür. Bununla beraber şiddet göstermemek için kendinizi kontrol etme yollarını araştırırken anlaşmazlıkları çözüme kavuşturmayı da ihmal etmeyin. Öfkenizi yeri gelince doğru ifade edip aşırı mükemmeliyetçilik ve aşırı fedakârlıktan kaçının.
6. Hayat olayları matematik problemlerine benzer. Her problemin mutlaka bir çözümü vardır. Önemli olan bilinenlerle bilinmeyenleri iyi ayırmak, çözüm için doğru denklemi kurmak ve pratik geliştirmektir. İnançlı kişi dua başta olmak üzere manevi sebeplere de sarılarak çözüm yolları araştırmalıdır.