İmam Hamenei, Ehl-i Sünnet'e hakaret edip iftira atarak Şia'yı savunduklarını veya Şiilere hakaret ederek Sünniliği savunduklarını sananların aslında ABD ve İsrail'den başka kimseye hizmet etmediklerini hatırlattı.
İmam Hamenei, Gadir-i Hum münasebetiyle yaptığı konuşmada, geçen yılki uyarısını tekrarlayarak bir Şiinin Ehl-i Sünnet'e, ve aynı şekilde bir Sünni'nin Ehl-i Şia'ya hakaret edip iftira atarak İslama hizmet edemeyeceğini, bunun olsa olsa İslam düşmanlarının oyununa gelmekten ibaret olacağını söyleyerek. Bu yolla Sünniliği veya Şiiliği savunduklarını sananların ABD ve İsrail'e hizmetten başka şey yapmadıklarını vurguladı.
Gadir-i Hum bayramı münasebetiyle halka hitaben bir konuşma yapan İmam Hamenei, "Ehl- Sünnet'e hakaret edip iftira atarak Şia'yı savunduklarını sananlar bilmelidirler ki bunun düşmanlık ateşini alevlendirmekten başka bir neticesi olmayacaktır ve onlar bu yaptıklarıyla gerçekte Amerika'yı ve Siyonistleri savunmaktadırlar" dedi. İmam Hamenei, İslam'da yönetimin ve yönetim modeli belirlenmesinin önemini belirterek Gadir-i Hum'un verdiği mesaja dikkat çekti ve "Şia, Gadir-i Hum konusundaki açık ve delilli inancını koruyarak bu inancın İslam dünyasında bir ihtilaf ve ayrılık kaynağı haline getirilmesine izin vermeyecektir" diye konuştu. Gadir-i Hum olayının mesajının iyi anlaşılmasının İslam ümmetinin doğru yolda hareket etmesine vesile olacağını belirten İmam Hamenei, "Hz. Emiru'l- Mümin'in Ali'nin Peygamber-i Ekrem (S) tarafından imam ilan edilmesi, gerçekte yüce Peygamberin İslam'da din ve siyaset birlikteliğine ve yönetim olgusuna verdiği önemi göstermektedir" dedi. Gadir-i Hum olayının sadece tarihi bir olay olarak görülmemesi gerektiğini belirten İmam Hamenei, bunun sadece İslami toplumlar için değil tüm toplumlar için de yönetim ölçütü ortaya koyduğunu söyledi. İmam Hamenei, hem Şiilerin hem de Sünnilerin ayrılık çıkarmaya yönelik komplolar karşısında uyanık olması gerektiğini belirterek " Hz. Ali'nin Hz. Peygamber'den sonra imam olduğuna inanmak, Şia'nın en temel inançlarından biridir. Şiiler bu inançlarını ve parlak ilim ve meariflerini her türlü zulme ve düşmanlığa karşı korumuşlardır ve bundan sonra da koruyacaklardır; ancak biz bu inancın İslam dünyasında ihtilaf ve kavga konusu yapılmasına asla izin vermeyeceğiz" dedi. İran İslam Cumhuriyeti'nin Kurucusu İmam Humeyni'nin sürekli olarak Müslümanlar arasında ihtilaf çıkmasını önlemeye çalıştığını belirten İmam Hamenei, Şii'siyle Sünni'siyle dünya Müslümanlarının birliğinden ve İslam İnkılabı'na olan teveccühünden darbeler yiyen dünya müstekbirleri, mezhebi taassupları körüklemeyi ihtilaf yaratmanın ve gönüllerin İslam İnkılabına olan teveccühü kırmanın en iyi yolu olarak görmektedir. Bu tehlikeli komplo karşısında dikkatli ve uyanık olunmalıdır" dedi.
İmam Hamenei geçen yıl da aynı konuya değinerek şöyle demişti:"Geçmişte de bugün de Şia'ya ya da Ehl- Sünnete baştan sona hakaret ve iftiralarla dolu olan bazı kitapların parasının istikbara bağlı bir merkez tarafından ödendiğine tanık olduk, bu tehlikeli durum uyarıcı ve uyandırıcı değil midir?" diyen İmam Hamenei, Şia'ya veya Ehl-i Sünnet'e hakaret ve iftiralarla dolu olan kitapların Amerika'nın ve Siyonistlerin hedeflerine hizmet ettiğini belirtti ve "Herkes şunu iyi bilmelidir ki bu kitaplar ne bir Şii'yi Sünni yapmaktadır; ne de bir Sünni'nin kalbini Şia'ya ısındırmaktadır" dedi. Güçlü ilmi ve mantıki delilerle dayalı kitaplar yazılmasının hiçbir sakıncasının bulunmadığını ve tarih boyunca da bunun birçok örneğinin bulunduğunu belirten İmam Hamenei, "Ehl- Sünnet'e hakaret edip iftira atarak Şia'yı savunduklarını sananlar bilmelidirler ki bunun düşmanlık ateşini alevlendirmekten başka bir neticesi olmayacaktır ve onlar bu yaptıklarıyla velayeti değil gerçekte Amerika'yı ve Siyonistleri savunmaktadırlar" dedi.