Şimşek, NTV'de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
'MERKEZ BANKASI NE GEREKİYORSA YAPACAK'
Şimşek, mayıs ayında gelişmekte olan ülkelerden gerçekleşen çıkışın Kasım 2016'dan bu yana en yüksek düzeyi bulduğunu anımsatarak, "Bu aslında bizim piyasalardaki dalgalanmayı da önemli ölçüde açıklıyor. Geçmişte para politikasının Türkiye'de yeterince net olmadığına, güçlü tepki veremediğine dair genel bir değerlendirme vardı, bu değerlendirme geride kaldı. Hakkını verelim, Merkez Bankası çok güçlü bir şekilde gereğini yaptı, yapmaya devam etti ve ne gerekiyorsa yapacak. Merkez Bankasının bu anlamda sürekli arkasındayız" diye konuştu.
Türkiye'nin enflasyonu tekrar aşağı yönlü patikaya koyacağını söyleyen Şimşek, gelişmelerin hızla enflasyonun düşmesi ve cari açığın daralması yönünde olduğunu anlattı.
'GEÇMİŞİN RAKAMLARINA BAKMAYIN'
"Geçmişin rakamlarına bakmayın" diyen Şimşek, geleceğe ilişkin değerlendirmelerde yeniden dengelenme hususunun ancak yılın ikinci yarısında rakamlara yansıyacağını söyledi.
Şimşek, geçen yıldan kalma çok güçlü bir momentum bulunduğunu ifade ederek, "Dolayısıyla yakın geçmişi baz alarak geleceğe bunu taşımayın. Bizim politika setimiz güçlendi. Mesajım piyasaya çok net, para politikası sadece normalleşmedi, sadece güçlü tepki vermedik, sadece vermeye devam etmeyeceğiz, aynı zamanda basitleştirdik, netleştirdik" değerlendirmesinde bulundu.
VERGİNİN TABANA YAYILMASI
Maliye politikasına ilişkin de kısa vadede gerek imar barışı gerekse vergi yapılandırması yoluyla seçim öncesi milli gelirin en çok yüzde 0,9'una tekabül eden vaatleri karşılayacak bir gelir akışı olduğunu belirten Şimşek, bunun öncesinde de harcama kontrolü ve vergi reformuyla verginin tabana yayılması adımlarıyla kalıcı olarak seçim öncesi vaatleri finanse edecek, kamu maliyesinde ciddi bir kötüleşmeyi engelleyecek tedbirleri ortaya koyduklarını bildirdi.
'CUMHURBAŞKANIMIZ İFADE ETTİ'
Şimşek, fon akışı ve doğrudan yatırımlar anlamında en çok Türkiye algısını bozan hususun olağanüstü hal (OHAL) uygulaması olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Çok net bir şekilde, tabiri caizse 'terörün belini kırdık', oyunu Irak'ın içlerine kadar taşıdık, Suriye'de terör koridorunu kırdık. Dolayısıyla terör noktasındaki OHAL'in en önemli gerekçesi buydu ve haklı bir gerekçeydi. Gerçekten Türkiye çok mesafe kazandı. Bu birinci husus, FETÖ tehdidiyle de önemli ölçüde mücadelede sonuç alındı, başarıya ulaşıldı. Cumhurbaşkanımız net bir şekilde ilk işimizin OHAL'i kaldırmak olacağını ifade etti. Bu da dışarıda Türkiye'nin algısını, ülkemize bakış açısını olumlu yönde değiştirecek."
'TÜRK EKONOMİSİ DAYANIKLILIĞINI KANITLADI'
OHAL'in kaldırılmasının ekonomiye etkisine ilişkin soru üzerine Şimşek, "Türkiye'nin gerçekliğiyle algısı arasında ciddi makas, bir fark oluşmuştu. Bu algıyla gerçeklik arasındaki farkı kapatma noktasında önemli bir adım" dedi.
Şimşek, yapısal reformlarla rasyonel, sağlıklı, güçlendirilmiş politika setiyle Türkiye'nin realitesini de ülkenin şoklara karşı kırılganlığını da iyileştireceklerini bildirdi.