İrlandalı şarkıcı Sinead O’Conner, 1980’li yılların sonlarında, ilk “hit”i olan Nothing Compares To You (Senin Yerini Hiçbir Şey Tutmuyor) şarkısıyla ortalığı darmadağın etmişti. Olağanüstü güzel bir ses, olağanüstü güzel bir müzik… Bundan başka bir “hit”i olmasaydı bile, Sinead O’Conner’in ismini pop tarihine altın harflerle yazdırmaya bu şarkı tek başına yeterdi. Anında “yıldız”laşmasında aykırı görünümü de etkili olmuştur muhakkak. Saçlarını 1 numaraya vurdurmuştu. Al sana kadınlar arasında yeni bir furya! Sonradan saçlarını tamamen kazıttığı da oldu; gene furya… Bir ‘pop ikonu’ olarak keyfine bakabilirdi, ama şöhretini kavga yolunda kullanmayı tercih etti. Kavgası, “iblis yuvası” diye andığı Vatikan’la idi. 1992’de televizyondaki bir canlı yayında Papa 2. Jean Paul’ün resmini yırttı. İsa Mesih’in (aleyhisselam) bir temsilciye ihtiyacı olmadığını haykırdı. Vatikan’ın İsa Mesih’i temsil değil katlettiğini ileri sürdü. Papa’ya ‘Beni aforoz edin ve aforoz belgesini tarafıma gönderin’ diye seslendi. Katoliklerden, en başta kendi halkından büyük tepki gördü. Bu tepkinin sadece “Sinead, Tanrı’yı inkâr ediyor” kısmını dert etti. Tanrı’ya inandığını, Tanrı inancını koruduğunu duyurdu. Vatikan’dan kopan Katoliklerin oluşturduğu İrlanda Ortodoks Katolik ve Havari Kilisesi’ne katıldı, papaz oldu (O kilisede kadınlar da papaz olabiliyor). *** Teolojik kavgaları aile içi kavgalar takip etti. Zamanla psikolojisi bozuldu. Ağır travmalar geçirdi. Etrafındaki insanların çoğu dağıldı, derin bir terk edilmişlik hissinden muzdarip oldu. Feci şekilde yıprandı. Birkaç kere intihara kalkıştı. Tedavi gördü. “Ebeveyn lanetinden kurtulmak için” ismini -Magda Davitt olarak- değiştirdi. Bu süreçte gözlerindeki ışık söndü. Yüzünü, ona bakanların içini parçalayan derin bir acı kapladı. Röportajlarda ara sıra gülmeye, hiç değilse tebessüm etmeye çalışıyor, fakat sancılı olduğu hemen anlaşılan bu çabaları da acıklı halinin altını çiziyordu. Bir zamanların parlak yıldızı, acının, hüznün, mutsuzluğun ete kemiğe bürünmüş haliydi artık. *** Derken, ne olduysa oldu ve geçen hafta -19 Ekim Cuma günü- Twitter hesabından şu mesajı paylaştı: “Müslüman olduğumu iftiharla ilan ediyorum… İsmim yeniden değişiyor. Bundan böyle Shuhada olacak.” (Shuhada, yani Şüheda.) Aynı gün, heyecandan yerinden duramayıp elini tekrar tekrar semaya kaldırarak ezan okuduğu bir video kaydını -telaffuz sorunları için özür dileyerek- paylaştı. Ertesi gün, en iyi arkadaşı Elaine’den aldığı hediyeden duyduğu sevinci paylaştı; “…ilk başörtüm…” Sonraki gün, başörtülü ilk fotoğrafını paylaştı. Bunu, iki gün sonra, başörtülü ikinci fotoğrafı takip etti. Fotoğrafın üstünde tek bir kelime: “Mutlu”. *** Magda Davitt ismiyle açtığı -şimdi Shuhada Davitt ismiyle devam ettirdiği- Twitter hesabının sadece 2000 civarında takipçisi vardı. İhtida haberi altı gün boyunca dar bir çevrenin dışına çıkmadı. Evvelki gün bir İrlanda gazetesinde yer alınca haber çabucak yayıldı ve Ümmet-i Muhammed’e katılan sanatçıya dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlardan tebrik mesajları yağmaya başladı. İrlanda İslam Merkezi Başimamı Şeyh Dr. Ömer El Kadri, Twitter’da “Haber doğru mu?” diye sordu, doğruluğuna kani olunca da hemen Şüheda kardeşimizi bulup camiye götürdü. Şüheda, camide şahitler önünde Kelime-i Şehadet getirdi. Ömer El Kadri Hoca’nın bu merasimden hemen sonra Şüheda ile çektiği ve Twitter hesabından paylaştığı birkaç saniyelik video görülmeye değer: O kasvet abidesi gitmiş, yerine mutluluktan uçmanın resmi gelmiş… O feci yıpranmışlığın yerini taptazelik almış… Dünyanın en neşeli gülüşü, dünyanın en tatlı heyecan ve coşkusu ile “Alhamdulillah, I made the Shahadah, alhamdulillah” (Elhamdülillah, Kelime-i Şehadet getirdim, elhamdülillah) derken adeta sevinç çığlığı atan 51 yaşında küçük bir çocuk, uzun süre kaybolduktan sonra yuvasına kavuşan… *** Şüheda’nın Twitter takipçileri birkaç saat içinde 2000’den 10.000’lere çıktı. Birbirinden güzel tebrik ve ‘hoş geldin’ mesajları binleri buldu. Bu mesajlara şöyle mukabele etti yeni kız kardeşimiz: “Bugün bu sayfada bana ‘Ümmete hoş geldin’ diyen bütün Müslüman erkek ve kız kardeşlerime öyle müteşekkirim ki… Bu inceliğinizin benim için ne kadar çok şey ifade ettiğini hayal bile edemezsiniz.” Yedi adet kalp emojisi ile biten bu paylaşımın altındaki yorumlardan birinde dendiği gibi: Nothing compares to Ummah warmness – Ümmet sıcaklığının yerini hiçbir şey tutmaz. Hoş geldin Şüheda kardeş. Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun. Bu dünyada ve ahirette yüzün hep böyle güler inşaallah. Karargazete