Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü tarafından düzenlenen 23. Türkiye Maliye Sempozyumu, "Türk Vergi Sisteminin Küresel Bağlamda Değerlendirmesi" başlığıyla Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Belek beldesindeki Xanadu Resort Otel'de başladı. Sempozyumun açılış oturumunda konuşan Maliye Bakanı Unakıtan, sempozyumda Türk vergi sisteminin global bazda değerlendirilmesi konusunun seçilmesinin önemine işaret etti, küreselleşme olgusundan kaçılamayacağını söyledi.
Küreselleşmenin gerektirdiği kriterlerin iyi yakalanmasıyla ülkelerin olumlu yönde etkileneceğine değinen Unakıtan, "Eğer küreselleşmenin getirdiği bir takım kriterlere sırtımızı dönüp de (Kendi bildiğimizi yaparız) dersek o zaman oradan öyle bir şamar yeriz ki bir daha zor ayağa kalkarız" dedi.
Bakan Unakıtan, vergiyi tabana yaymanın gerekli olduğunu, üretime mani vergilerden ziyade, tüketimle ilgili vergiler almaya çalıştıklarını anlattı. Unakıtan, eskiden "Vergi alma, borç al" şeklinde bir politika yürütüldüğünü, bunun da yanlış olduğunu belirtirken, "(Vergi alma borç al) denildiği zaman belki birilerinin hoşuna gidiyor, çünkü siyasiler için popülizm yapmak iyi bir şeydir. Onların hoşuna gider, siyasiler popülizmi severler ama ülke fevkalade zor günler yaşadı, krizler yaşadı" dedi.
BÜTÇE AÇIĞI
Bakan Kemal Unakıtan, vergiyi tabana yaydıklarını ve kayıt dışıyı önlediklerini, vergi miktarının 60 milyar YTL'den 171 milyar YTL'ye ulaştığını bildirdi. Vergi gelirlerinde yaklaşık yüzde 300 artış sağlandığını belirten Unakıtan, bu artışın kurumlar vergisi, gelir vergisi, katma değer vergisi ve turizmde yapılan indirimlerle sağlandığını anlattı.
Buna rağmen toplanan vergi miktarının arttığına dikkati çeken Unakıtan, son 4 aylık sonuçların da hedeflerin üzerinde olduğuna işaret etti. Unakıtan, "Bazı arkadaşlar yazıyorlar, (Vergiler düştü, şu oldu, bu oldu) diye. Değerli arkadaşlar bir kişiye siyaseten karşı çıkabilirsiniz, sevmeyebilirsiniz, siyasi yelpazenin başka tarafından olabilirsiniz, ama ekonomik hadiselere bakarken siyaset gözlüğünü çıkarmanız icap ediyor" dedi. 2012'ye kadar Türkiye'nin hedeflerini açıkladıklarını belirten Unakıtan, eskiden bunların yapılamadığını, bir yıllık bütçelerin dahi tutturulamadığını dile getirdi.
Bütçede hedefleri yakaladıklarını ifade eden Bakan Unakıtan, sözlerini şöyle sürdürdü: "(Geçen sene bütçe disiplini bozuldu, maliyede gevşeme oldu), bir sürü yazılar yazdılar. (Seçim yılı, taviz yılı)... Değerli arkadaşlar. Biz koskoca bir seçimi geçirdik, mali disiplinden taviz vermedik. Bütçe açığımız yıl başında -ki o zaman seçim bile konuşulmuyordu- TBMM'den ne geçtiyse bütçe açığı, ondan daha az bir açık verdik. O hedeften daha az bir açık verdik. Bu mu maliyede bozulma? Mali disiplini tuttuk diye, performanslarımız güzel diye Avrupa'da bana mükafat verdiler (Yılın maliye bakanı bu adam) dediler. Bizimkilere gidip bakıyoruz, ya kardeşim ya Avrupalılar anlamıyor bu işten, ya siz anlamıyorsunuz, iki şıktan birisi. Kardeşim, herhalde oradaki adamlar sizden daha iyi anlıyorlar. Ben onu size söyleyeyim. Onlar beni ne tanırlar, ne bilirler, ne akrabam, ne bilmem ne. O zaman buradaki yanlışınızı düzeltin. Her biri sanki maliye bakanı, yazıyor."
"HESAP MI BİLMİYORSUN DAYAK MI YEMEDİN?"
Unakıtan, son yıllarda küreselleşmenin de etkisiyle bazı hesaplamalarda değişiklik yapıldığını ifade etti. Küreselleşmenin getirdiği şartlara göre hareket etmek gerektiğini vurgulayan Unakıtan, yazılar, incelemeler ve teorilerin de yeni duruma göre değişmesi gerektiğini kaydetti.
Kemal Unakıtan, faiz dışı fazlanın yüzde 3,5 olduğu açıklamalarının ardından bazı çevrelerden, "Maliyede, mali disiplinde gevşeme" diye tepkiler geldiğini de belirterek, şöyle konuştu: "Ya arkadaş, hesap mı bilmiyorsun, dayak mı yemedin? Türkiye'nin borcuna bir bak. Avrupa standartlarına, AB standartlarına göre kamu borcunun gayrisafi yurtiçi milli hasılaya oranı yüzde 39'a düşmüş. Bu senenin sonunda daha da düşecek. Fransa'da bu rakam yüzde 60'ın üzerinde. İtalya'da yüzde 100'ün üzerinde. Belçika'da çok daha fazla. Yunanistan'da yüzde 100'lere yakın. Türkiye'de yüzde 39. Yüzde 39'a inmişse çok güzel. (Bu inerse faiz dışı fazla da iner). Faiz dışı fazla, sihirli bir rakam değildir. Bir tane alacaksın, ömür boyu kullanacaksın, yok öyle bir şey... Türkiye'nin şartları yüzde 3,5 faiz dışı fazlayı gerektiriyor. Biz de onu alalım."
Diğer ülkeler incelendiğinde, aşağı yukarı en yüksek faiz dışı fazlanın Türkiye'de olduğuna işaret eden Unakıtan, devamla şöyle dedi: "İngiltere'de eksi 1,3 , Fransa'da sıfır. Kalkınmıyor mu bunlar? Japonya'da eksi 2,4 , Yunanistan'da 2,6 , Portekiz'de 0,5 , Hindistan'da 0,6 , Güney Kore'de eksi 0,1 , Arjantin'de 3, bize benzeyen bir ülke olan Brezilya'da 3,2 , Meksika'da 2,3 , Polonya'da 0,2. Bu ülkelerde faiz dışı fazla bu kadar. Bizde de 3,5 olmuş, yer yerinden oynuyor. (Maliyede gevşeme var) diye. Ne gevşemesi arkadaşım, dünyaya bak, hesaplara bak, Türkiye'nin yeni durumuna bak, borç yapısına bak. Bak ama o çalışma ister, onda da çalışma yok. Takmış siyaset gözlüğünü (Nasıl ben çamur atayım)... Olmaz, bu çok çok yanlış. Ne maliye ilmine, ne ekonomi ilmine sığıyor, bu hiçbir şeye sığmıyor. Olsa olsa kara mizah siyasete sığıyor."
"BİZDEKİ BÜYÜMEYİ GÖRSE TAKLA ATARLAR"
Dünyadaki ekonomik dalgalanmadan Türkiye'nin etkilenmemesinin mümkün olmadığını belirten Bakan Unakıtan, Türkiye'de bu yıl büyümenin yüksek olmayacağını, bugünkü şartlarda daha büyük büyüme oranı beklenmemesi gerektiğini daha önceki konuşmalarında söylediğini hatırlattı. Dünyadaki ülkelerinin büyüme tahminlerinin azaldığını hatırlatan Unakıtan, Türkiye'de büyümenin ise ancak yüzde 4,5 seviyesinde olacağını söyledi. Unakıtan, "Bu ülkeler içinde, bu şartlar içinde yüzde 4,5 büyüme çok iyi bir büyümedir. Eğer AB ülkeleri bu 4,5 büyümeyi görseler, sevinçlerinden takla atarlardı ama olmaz. Bizim ekonomimiz, dinamik bir yapıya sahip" diye konuştu.
"AKARYAKIT FİYATLARINDAKİ ARTIŞ ENFLASYONU AZDIRIYOR"
Kemal Unakıtan, dünyada gıda fiyatlarındaki artışın, akaryakıt fiyatlarının yükselmesiyle biyodizel ve biyoetanole yönelmeden kaynaklandığını anlattı. "Akaryakıt fiyatlarındaki artış enflasyonu azdırıyor" diyen Bakan Unakıtan, Türkiye'de akaryakıttaki 1 dolarlık artışın ülkeye 530 milyon dolara mal olduğunu ifade etti. Türkiye'nin enerji ithal eden bir ülke olduğuna dikkati çeken Unakıtan, petrolün, doğal gazın ve enerjinin ithal edildiğini dile getirdi. Unakıtan, bu durumun enflasyona da yansıdığını, enflasyonun yüzde 4'lere düşmeyeceğini açıkladığında ise "Maliye Bakanlığı başarısızlığı itiraf etti" diye eleştirildiğini söyledi. Bakan Unakıtan, "Ne başarısızlığı, dünyaya bak. Petrol çıkmış 100 dolara. Buna can mı dayanır?" diye konuştu. Bakan Unakıtan, Türkiye'nin tüm komşu ülkelerinde petrol bulunduğunu, Türkiye'de de bulunması için çalışma yapıldığını vurguladı. Unakıtan, şöyle konuştu:
PETROL FİYATLARI
"Bizde petrol kuyusu yok. Adam su arıyor petrol çıkıyor. (Yine petrol çıktı) diyor. Bizde böyle bir şey yok. Enerji Bakanı'na dedim (İyi delin şunları.. Azerbaycan'da var, İran'da var, Irak'ta var, Suriye'de var, hatta Romanya'da bile var, çıkıyor görüyorum, bizde yok) dedim. Burada bir enayilik var. Hiç bir şey yapamazsanız sınırlara gidin, yamuk delin. Sınır, o tarafa doğru delin. Çünkü 200 dolara çıkabilir diye tahminler yapılıyor. Yani fevkalade rahatsız oluyorum. Enerji fiyatlarının artması Türkiye'yi menfi etkiliyor. Faturamız 40 milyar dolarlara yaklaşıyor."
YABANCI SERMAYE
Bakan Unakıtan, yabancı sermayenin beraberinde teknoloji, kalite ve rekabeti de getirdiğini söyledi. Türkiye'deki ihracat gücünün büyük bölümünün yabancı sermayeye ait olduğunu belirten Unakıtan, 4,5 milyon nüfusa sahip İrlanda'da 225 milyar doların üzerinde ihracat yapıldığını, bunun da neredeyse tamamının yabancı sermaye tarafından gerçekleştirildiğini kaydetti. Unakıtan, "Biz şimdi seviniyoruz (110 milyar dolara çıktık) diye. Elin 4,5 milyon nüfuslu ülkesi, 225 milyar dolar ihracat yapıyor. İhracatın yüzde 90'ını yabancı sermaye yapıyor. Bundan bizim ders almamız lazım. Kişi başına düşen milli gelir 55 bin dolar. Bundan 20 sene önce bizden beterlerdi. O zaman ne yapmamız lazım? Kafayı çalıştıracağız kafayı. (Bize ne lüzum var yabancı sermaye?). Eğer kalkınmak, ülkenin refah seviyesini yükseltmek istiyorsan ne kadar fazla çekersen o kadar iyi. Yabancı sermaye gelince, bizim malımızı mülkümüzü götürmüyor arkadaşlar" şeklinde konuştu. Türk vergi sisteminin uluslararası boyutta masaya yatırılacağı sempozyuma, 207 akademisyen katılıyor. 7 oturumda 16 tebliğin sunulacağı sempozyum, 11 Mayısta sona erecek.
ajanslar