İsrail'in saldırılarının meydana getirdiği yaraların tazeliğini koruduğu Lübnan'da şimdi de yeni bir iç savaşın kıvılcımını çakabilecek kadar gergin bir siyasi atmosfer var.
Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora, iktidarda daha fazla söz sahibi olmak istiyen Suriye yanlısı Hizbullah ve müttefiklerine bağlı yüzbinlerce kişinin konutunun çevresinde toplanarak istifasını istediği saatlerde TRT'ye konuştu.
Söyleşi herkesin merak ettiği soruyla başlıyor: "Sayın Sinyora, istifa edecek misiniz?"
"İstifa Etmem"
Sinyora: "Benim kişisel olarak Başbakanlık görevinde kalmak gibi bir niyetim yok. Ancak istifa etmem için de herhangi bir neden yok. Parlamento'da çoğunluğu oluşturuyoruz. Halkın büyük bir bölümünün de desteğine sahibiz. Suriye karşıtı çok sayıda politikacımız ve aydınımız öldürüldü. Suikaste kurban giden ülkemizin efsanevi Başbakanı Refik Hariri cinayetini ve bu suikastleri soruşturmak için uluslararası bir mahkemenin kurulmasını istedik. Suriye ülkemiz üzerinde hegemonya kurmaya çalışıyor. Suriye yanlısı olan ve şu an sokaklarda gösteriler düzenleyenler de bu mahkemenin faaliyete geçmesini engellemeye çalışıyor. Gösterilerin tek amacı var o da suikastlerin soruşturulmasını engellemek"
Fuad Sinyora, Lübnan'ın yabancı güçlerin mücadele alanına dönüşmesine asla izin vermeyeceklerini vurguluyor.
"Lübnan Hiç Kimsenin Uydusu Olmayacak"
Sinyora: "İran'ın dini lideri Hamaney, Lübnan'da ABD'yi dize getirmek istediklerini söyledi. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra da Hizbullah lideri Nasrallah bizim için 'Bu hükümet, Washington yönetiminin hükümetidir' yorumunu yaptı. İran ile Hizbullah aynı dili kullanıyorlar. Bu asla kabul edilemez. Bu açıkça bir ülkenin içişlerine karışmaktır. Lübnan'ın hiçbir yabancı gücün uydusu haline gelmesine ve mücadele alanına dönüşmesine izin vermeyeceğiz".
"Bir Daha İç Savaş Kabusu Yaşamak İstemiyoruz"
Lübnan Başbakanı Sinyora, ülkedeki aşırı gergin ortama karşın yeni bir iç savaş çıkma olasılığı bulunmadığını belirtiyor.
Sinyora: "Halkımız 15 yıl süren iç savaşta çok ağır bedeller ödedi ve büyük dersler aldı, 100 binden fazla insanımız öldü. Böyle bir kabusu bir daha asla kimse yaşamak istemez. Siyasi gerginliğin tırmanması üzerine Lübnan'ın önde gelen Şii, Sunni ve Hıristiyan din adamları art arda açıklamalar yaparak gösterilere karşı olduklarını belirttiler. Biz de Suriye yanlılarının gösterisine yanıt verebilir ve çok daha büyük bir gösteri düzenleyebilirdik ama toplumsal barış adına bundan kaçındık."
Türkiye'nin savaş sırasındaki ve sonrasındaki desteğini ve yardımlarını Lübnan halkının asla unutmayacağını kaydeden Sinyora, Türk birliğinin Barış Gücü'ne katılımının Lübnan için çok önemli ve değerli olduğunu da sözlerine ekledi.
TRT 04-12-2006