MHP’de ipler kopma noktasına geldi. MHP 3’e bölünüyor. Bu hafta yapılacak kongrede tüzük değişikliğinin gerçekleşmesi bekleniyor. Ardından bir hafta sonu da seçimli kongre yapılabilir. Ama kongreden sonra yeniden itirazlar olacak. Yine yargı süreci başlayabilir. O zaman kongre süreci bayram sonrasına kalabilir.
CHP’de sular durulmuyor.. Kılıçdaroğlu yaptı yapacağını. Yine PKK, Dev-Sol ve CHP’liler, liselileri sokağa dökmek için var güçleri ile çalışıyor. Ama yağmur yağdı. Zaten hafta sonu okullar tatil. Yani anlayacağınız zamanlama hatası yüzünden işler yine sarpa sardı..
Kılıçdaroğlu’nun en iyi bildiği şey sokak, kavga ama onu da yüzüne gözüne bulaştırıyor..
Kılıçdaroğlu’nu anlamak gerek, sürekli bir yerlere saldıracak, kavga çıkartacak ki, parti içindeki muhalefeti susturabilsin.
Adamın eli ayağı boş değil, tuttuğu iş değil. Yorulmuyor, yenilgiye doymuyor da.. Hani yenilen güreşe doğmazmış ya, her çıktığı yarıştan kolu-kanadı kırılmış dönüyor, ama yine de bunu zafer olarak tanımlıyor..
Mesela, Başkanlık sistemine geçilmezse, bu Kılıçdaroğlu’nun zaferi sayılacak.. Türkiye’ye başkanlık sistemine geçerse de bu yine Kılıçdaroğlu’nun zaferi sayılacak.. Şimdi Cumhurbaşkanı sınırsız ve sorumsuz bir yetkiye sahip. Kılıçdaroğlu yarın çıkıp, “sınırsız yetkisini sınırlandırdık, sorumsuzdu, yetkisine giren konularda sorumlu olmasını sağladık”
Eee, eşekten düşünce, “zaten inecektim” demekten başka çaresi yok. Bu pişkinlik kimse için sürpriz olmayacaktır..
MHP böyle, CHP öyle, geriye kaldı HDP. Altan Tan’ın açıklamaları ile parti içinde bir özeleştiri süreci yaşanmaya başladı.
Bu arada özellikle Fransa’daki terör olaylarına hükümetin tepkisi, Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye karşı faaliyet gösteren terör örgütlerine karşı batılı ülkelerin çifte standardını bir kez daha gözler önüne serdi..
Fransa’daki olaylar sendikal bir grev hareketi ile başladı bu kadar sert davranıyorlar. Bir de bu işi Müslümanlar ya da Afrikalılar yapsaydı düşünün ne olurdu!.
Fransa’daki olaylar İtalya, Almanya, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, İspanya ve Portekiz’i de etkileyebilir.. Hatta zaten etkiliyor da. Denizaşırı bir bölgeye sıçrayabilir bu arada. İngiltere de de benzer olaylar yaşanabilir. AB referandumu öncesi durum zaten gergin.. İngiltere birlikte kalsa da ayrılsa da birlik içinde sıkıntı olacak..
AB ve ABD arka çıkmazsa PKK’nın da, PYD’nin de, BDP’nin de işi zor..
Bu süreçte Paralel yapı da gelişmeleri yakında izliyor.. Bir yandan AK Parti içindeki muhalifler üzerinden operasyonlar yapılacak, öte yandan DAEŞ ve PKK üzerinden nokta hedeflere ve kalabalık mekanlara saldırılar düzenlenebilir..
Paralel yapı bu süreçte yeniden parlamentoda grub kuracak bir siyasi hamle başlatabilir.. Bu konuda MHP’deki krizi değerlendirmeye çalışacaktır. BBP çevresinden birileri de bu halkaya katılabilir. AK Parti içinden de birkaç isim bulabilirler ve tabii CHP’den de, HDP’den de..
HDP’deki dindarlar da, liberaller de gidişattan rahatsız. Yargılama başladıktan sonra ne olacak göreceğiz.. HDP’de de kongre kaçınılmaz gözüküyor bu süreçte. Sonuçta bundan sonrasi yol haritası parti içinde, tabanında ciddi tartışmalara sebeb olacak..
Bunların AK Parti karşıtlığı, AK Parti’ye zarar vermiyor, aksine AK Parti’nin güçlenmesine sebeb oluyor..
AK Parti’de kongre yapıldı, ardından hükümet değişti, AK Parti’de işler yolunda.. Binali Yıldırım da, ekibi de görevlerinin başındalar ve bürokraside atamalar devam ediyor..
Bu arada birileri de boş durmuyor. Şurda okulların tatiline bir hafta bile kalmadı ama o birileri liselileri sokağa dökmeye çalışıyor.. Kılıçdaroğlu’nun oğlu, CHP’nin sokak politikasını eleştiriyor ama, CHP liselileri bırakıyor, şimdi de Ramazan ayında LBGT’nin sokak gösterisine destek için ortaya çıkıyor. Alperenler, “buna izin vermeyeceğiz” dedi ya. CHP de 1 Mayıs’ta sokak gösterisi yapamadılar, şimdi de LBGT üzerinden bunu deneyecek. Bu akılla CHP kendi tabanında da aradığını bulamayacak.. İçkiciler CHP’lilerin tabii müttefiği, homoseksüeller, lezbiyenler, anarşistler, Marksist terör grubları, PKK’lılar, Nuseyriler, yahu eli yüzü düzgün tek bir müttefik bulamadınız mı?
Paralelciler, MHP’liler, ulusalcılar, derin devlet, Ergenekoncular hiç kimse CHP’den memnun değilken, CHP bu kadar oyu kimden alıyor merak ediyorum.. Sanırım onlar CHP’ye değil, AK Parti’nin karşısında en güçlü kim varsa ona veriyorlar güya ama, CHP’nin gerçekte bir gücü yok ki.
Artık hiçbir şeye inanmıyorlar. Bunlar ne Demokrat, ne Cumhuriyetçi, Laik bile değil bunlar, solcu olmadıkları gibi. Devletçi kim kaldı ki, Milliyetçi de değiller, İnkılabçı da değiller, değişimi savunmuyorlar, Türkiye’nin en muhafazakar partisidir CHP. CHP’nin neci olduğunu bilen var mı?
Sahi CHP örgütü başka bir iş bilmiyor mu?
Kılıçdaroğlu’nun oğlu “kötü gidişatı” görmüş, uyarıyor, bunların yakın çevresinde aklı başında kimse yok mu? Laf ile bile olsa aleme nizam verdikleri de yok. Amel defterleri, dün olduğu gibi bugün de seyyielerle dolu.
CHP bu gidişle iflah olmaz.. Yaptıkları ile kendi küpüne zarar veriyor. Bindiği dalı kesiyor.. Bu açıdan bakınca, şecaat arz ederken bile günahlarını söylüyorlar. “İyi ki varsın Kılıçdaroğlu” diyeceği geliyor insanın.
Kaçtıklarını zannettikleri şeye doğru koşuyorlar. Durmak yok yola devam.. Selâm ve dua ile..
yeniakit