Bosna Hersek'te sanayi bölgesi Tuzla Kantonu'nda geçtiğimiz hafta başlayan ve ardından başkent Saraybosna dahil 30'dan fazla kentte gösterilere dönüşen eylemler şuan itibariyle yatışmış gibi görünse de olayın yankıları sürüyor. Gençler arasında işsizlik oranının yüzde 60'lara ulaştığı ülkede devletteki üç başlılık nedeniyle atılamayan siyasi ve ekonomik adımlar büyük öfkeyle karşılanıyor. Barışçıl protestoların yapıldığı sırada devlet binalarının ateşe verilmesine yol açan bazı gruplar ise gerek siyasi liderler gerekse halk tarafından tepkiyle karşılanıyor. Diğer taraftan Bosna Hersek'teki olayları yakından izleyen Sırp siyasetçilerin savaş dönemlerini hatırlatan sözleri de dikkat çekiyor.
'KÜÇÜK YUGOSLAVYA'
Olayların yaşandığı sırada Sırbistan Başbakan Yardımcısı Aleksandar Vuçiç, Bosna Sırp Cumhuriyeti (RS) Başkanı Milorad Dodik ve Bosna Sırp Demokrat Partisi (SDS) Genel Başkanı Mladen Bosiç, önceki gün yaptıkları toplantıda Bosna Hersek'teki son gelişmeleri değerlendirdi. Belgrad'daki Sırbistan Başbakanlığı'nda düzenlenen toplantının ardından konuşan Vuçiç, tüm farklılıkların seçimlerde çözüme kavuşturulması gerektiğini belirterek, 'Sorunlar, demokratik yöntemlerle, şiddet kullanmadan çözülmeli' dedi. Bosna Hersek'i oluşturan iki entiteden biri olan Bosna Sırp Cumhuriyeti Başkanı Dodik ise, 'Bosna Hersek bu krizi aşamaz, bölünmeye doğru kayıyor. Büyük bir Yugoslavya bile hayatta kalmayı başaramamışken, 'küçük Yugoslavya' bunu nasıl başarsın' dedi. Uluslararası toplumun yorulduğunu ve zaman içerisinde 'işleyen' tarafı kabul edeceğini savunan Dodik, Bosna Hersek'te 'İşleyen tarafın ise Bosna Sırp Cumhuriyeti' olduğunu iddia etti.
Zagreb'den tartışmalı ziyaret
Sırp cephesinde bunlar yaşanırken, Bosna Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Jelyko Komşiç, ülke genelindeki sorunların ne yabancılar ne de Hırvatistan veya Sırbistan tarafından çözüleceğinin kabul edilmesi gerektiğini ifade etti. Komşiç, komşuların Bosna Hersek içerisindeki gelişmelere karışmamaları gerektiğini belirterek, Mostar kentine giden Hırvatistan Başbakanı Zoran Milanoviç'in ziyaret nedeni konusunda bilgisi olmadığını kaydetti. Komşiç, 'Öncelikle ülkenin başkentine gelmeliydi. Verdiği mesaj, tüm Bosna Hersek vatandaşlarına yönelik olmalıydı. Bizim için en iyisi komşularımızın bizi rahat bırakması. Bu gelişmeler, Bosna Hersek'teki demokrasinin geçtiği bir süreçtir' diye konuştu. Bakir İzzetbegoviç de Dodik'in tartışmalı sözlerine, 'Savaş nedeniyle Aliya İzzetbegoviç ve Bosna Hersek'in savunucularını suçluyor' cevabını verdi. İzzetbegoviç ayrıca, tek seçeneğin ekim ayındaki genel seçimleri erken bir tarihe almak olduğunu söyledi.
İstifa dalgası büyüyor
Bosna Hersek genelinde yüzlerce insanın yaralandığı olayların ardından Tuzla Kanton Başbakanı Seat Çauşeviç, Zenitsa Kanton Başbakanı Munib Hüseynagiç ve Saraybosna Kantonu Başbakanı Suad Zelykoviç istifa etmişti. Son olarak ülkenin kuzeyindeki Una-Sana Kantonu'nun Başbakanı Hamdiya Lipovaça da istifa karar aldı. Lipovaça, yeni protestoların, yeni saldırıların olmaması için 'gereken bedeli ödemeye hazır olduğunu' belirterek, sözlerine 'Yaşasın Bosna Hersek' ifadeleriyle son verdi. Öte yandan itfaiyecilerin başkentte ateşe verilen binalarda, aralarında Federasyon Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mirsad Kebo'nun da olduğu 7 kişiyi alevlerin arasından çıkardığı belirtildi.
Osmanlı'nın hatırası yandı
Saraybosna'daki cumhurbaşkanlığı binasında çıkarılan yangın sonrası Osmanlı ve Avusturya-Macaristan döneminin önemli tarihi belgeleri kayıp. Bu belgelerin yangında zarar görmüş olmasından korkuluyor.
Olayların büyüdüğü sırada başkent Saraybosna'daki cumhurbaşkanlığı binasında çıkarılan yangında, iki dünya savaşı ve 1992-1995 Bosna Savaşı'nı atlatan Osmanlı belgeleri de büyük zarar gördü. Yangın sonrası Bosna'daki Osmanlı ve Avusturya-Macaristan (1878-1918) döneminin önemli tarihi belgeleri kayıp. Bu belgelerin bu yangında zarar görmüş olmasından korkuluyor. Olayı barbarlık olarak nitelendiren Arşiv Direktörü Adamir Jerkoviç, 'Bu kültüre karşı, Bosna Hersek'in tüm halklarının kültürüne karşı bir suçtur. Eşsiz yeri doldurulamaz bir arşiv yandı' dedi.
TİKA BELGELER İÇİN DEVREDE
Yangının ardından tarihçilerin, Avrupa'nın en önemli imparatorluk kayıtları ve belgelerinden yoksun kalabileceği belirtiliyor. Öte yandan, protestolarda zarar gören Bosna Hersek arşiv yetkilileriyle irtibata geçildiğini aktaran TİKA, Twitter hesabından konuyla ilgili bilgi verdi. Osmanlı dönemine ait fermanların özel koruma altında olduğu, belgelerin hasar görmediği, zarar gören belgelerin bazı ilan vs. gibi ikincil vesikalar olduğunu açıklayan TİKA, olayların durulmasının ardından gerekli çalışmalara başlayacaklarını da bildirdi.
Kargaşa büyürse AB askeri gelir
Bosna Hersek Uluslararası Yüksek Temsilcisi Valentin Inzko, kargaşanın devam etmesi durumunda Avrupa Birliği askeri birliklerinin de bölgeye konuşlanabileceği ihtimalini gündeme getirdi. Ülkesinin Bosna'daki varlığını artırma planı yaptığını söyleyen Avusturyalı diplomat, şiddetin tırmanması durumunda AB birliklerinden söz edilebileceğini ancak şu an için böyle bir uygulamanın söz konusu olmadığını ifade etti.
Operasyon ortaya çıktı
Üçlü Konseyin Boşnak üyesi Bakir İzzetbegoviç AA'ya yaptığı açıklamada, 'Toplumsal ayaklanma kötüye kullanıldı. Bazı holiganların haklı eylemleri bir süre sonra ele geçirdiklerini düşünüyorum. Organizasyon ortaya çıktı' dedi. Tuzla kentinde başlayan, ardından ülke geneline yayılan protestoların arkasında 'Bosna Hersek halkının haklı memnuniyetsizliğinin' bulunduğunu söyleyen Boşnak lider, 'Bu yaşananları, bazıları siyasi anlamda artı puan kazanabilmek adına kullandı. Son olaylar, nüfusun büyük çoğunluğunu Boşnakların oluşturduğu yerlerde yaşandı. Ancak Bosna Sırp Cumhuriyeti'nde hayat şartları daha zor. Onların durumu Boşnaklardan daha kötü' dedi.
GÜVENLİK BAKANI OLAYLARIN ARKASINDA
Güvenlik bakanının, zengine karşı konuşan bir zengin olduğunu belirten İzzetbegoviç şöyle konuştu: 'Kendisi çatışmaları alevlendiriyor. Protestocuların haklı olduğunu, polisin müdahale edemeyeceğini söylüyor. Kendisi suçlularla ilişkileri olan bir adam. Aynı zamanda suçlulara karşı konuşuyor. Kendisi üyelerinin bazılarının eylemleri desteklediği siyasi partinin genel başkanı.' Olayların başlangıçta tamamen haklı sebepler yüzünden başladığını yineleyen İzzetbegoviç, ancak zamanla işlerin koordineli bir şekilde ilerlediğini, protestoların yapıldığı alanlara otomobillerle taş ve benzin getirildiğini ve bununla aslında arkalarında bazı şeflerin olduğunu göstermek istediklerini söyledi.
BOŞNAKLAR BU PLANI GÖRECEKTİR
Yaşanan gelişmelerin ardından Bosna Sırp Cumhuriyeti Başkanı Milorad Dodik'in Sırbistan'ı, Hırvatistan Başbakanı Milanoviç'in ise Mostar'ı ziyaret etmesinin olayların arkasındaki planları açığa çıkarmaya başladığını söyleyen İzzetbegoviç, 'Umuyorum ki Boşnaklar bunu görecekler. Tıpkı 20 yıl önce olduğu gibi yeniden kendi devletini ve kamu kurumlarını savunacaklardır. Ardından da ülkedeki yoksulluğun azaltılması için gerekli önlemler en hızlı şekilde alınacaktır' dedi.
TEK YARDIM EDEN ÜLKE TÜRKİYE
Bu süreçte Bosna Hersek'in birliği için 'kardeş' olarak nitelediği Türkiye'den yardım beklediklerini ifade eden İzzetbegoviç, 'Eğer bize yardımcı olan bir ülke varsa o da Türkiye'dir' dedi. AB Yüksek Temsilcisi İnzko'nun sözlerini de değerlendiren Boşnak lider ayrıca, 'Bize, askeri birlik lazım değil. Ancak polisimize yapacakları ekipman yardımını kabul edebiliriz' dedi.