Sisi geldi aşka!

Abdurrahman Dilipak

Şu bizim Sisi, hani batılıların “darbeci” diyemediği darbeci, Suriye’ye birkaç ajan gönderip, Türkiye’ye füze fırlatıp, gerekirse Türkiye’yi savaşa sokma planları yapan eski Suud kralının, BAE’nin gözdesi olan General Sisi.

Hani batılılar Nobel barış ödülü verdikleri Baradey’i danışman yapmak istedikleri adam!

Geçen gün internete bir ses kaydı düştü. Arap yarımadasındaki Arap ülkelerinin liderlerine vergi salmış, Kuveyt 10 milyar versin, Birleşik Arap Emirlikleri de o kadar, Suudlar bu adama 20 milyar dolar kaptırmışlar.. Adam geçinmenin yolunu bulmuş. Avrupa’dan, Amerika’dan, İsrail’den para transfer ediyor.

İddia o ki, ölen kralla; Suudi Arabistan’ın kuzey ve güneydeki sınır güvenliği Mekke, Medine ve Riyad’ın güvenliği için Mısır’dan “ucuz asker” ithali konusunda anlaşmışlar, ama ömrü vefa etmedi.

Biliyorsunuz  Körfez ve Suudi Arabistan ve Ürdün’deki Arap aşiret reisleri ve prenslerin can güvenliğini artık, adını değiştirip BAE’ye yerleşen Blackwater’ın lejyonları sağlıyor.. Yani Suud ve Körfezdeki VIP’in can güvenliği önce Allah’a, sonra ABD, İsrail ve İngiltere’nin emrindeki paralı askerlere emanet..

Sisi’ye göre Arap şeyhlerindeki dolar Mısır’ın pirinci kadar çok.. Eee, yemeyenin parasını yerler..   ABD ve Yahudi lobisinin müteahhitlerinin, sanayici ve tüccarlarından arta kalanı da Mısır diktatörü yiyecek.. Suudiler bu arada bir de Afrika’daki, Balkanlar’daki, Kafkasya’daki Vehhabi çömezlere de para yetiştirecek.. Ama onlar “ucuz”a gidiyorlar.. Dini duygularla manevi tatmin paranın önüne geçiyor..

IŞİD ve El Kaide gibi yapılar, Vehhabi inancının kültür serasında yeşeriyor aslında.. Batılılar da tavşana kaç tazıya tut diyorlar.. Vehhabilerin karşısına Vehhabiler çıkarılıyor. Ortaya bir de Sufileri sürdünüz mü, gelsin sana Çeçenya, gelsin sana Mali..

Sisi’nin ses kaydı, kendi ofisinde ve çok dar bir grub içinde geçen bir konuşmayı ihtiva ediyordu.. Ya içlerinden biri servis etti bu konuşmayı, ya da muhalifler Sisi’nin karargahına sızmayı başardılar, ya da Sisi’nin en yakınınındaki Arap, Amerikan, İngiliz istihbarat ajanları artık Sisi’nin işi bittiği için onu göndermek için bu ses kaydını servis ediyorlar..

Her halûkarda bu durum Sisi açısından talihsiz bir gelişme.

Sisi’ye yardım eden Arap ülkeleri ve o ülkelerin liderleri açısından da talihsiz bir durum.. Şimdi o işbirlikçi Arap liderler, yarın kendi yazışmalarının ve ses kayıtlarının servis edilmesinden korkuyorlar..

Gelen bilgilere göre, bu ses kayıtları internetteki ilk ses kaydından ibaret değil.. Zaten o konuşmanın devamı olması gerek.. Önü sonu kesilmiş bir ses kaydı idi bu.. Başka ses kayıtları da olduğu ve onların da zaman içinde servis edileceği söyleniyor.. İddia o ki, bu ses kayıtları yayınlandıktan sonra Mısır yönetiminin işbirliği yaptığı Arap ülkeleri ile araları açılabilir, hem Mısır ve hem de işbirliği yaptığı ülkelerin 3. ülkelerle ilişkilerinde sorunlar yaşanabilir..

Hadi Suudiler, olanları, “eski kral dönemindeydi” deyip geçiştirebilirler, Birleşik Arap Emirlikleri açısından durum can sıkıcı.. Sahi bu adamlar, inanmıyorlar mı? “Zalimlere yardım etmeyin ateş size de dokunur” denmedi mi?. “Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlar” değil mi, idi, peki nasıl oluyor da zalimlerle birlik oluyor ve onlara para veriyor ve destek veriyorlardı..

“Allah cahil ve zalim bir topluluğa hidayet vermez”, “Zulm ile abad olunmaz”, “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” denmiştir.. “Allah’a ve ahiret gününe inanan” bir insan, dünyasını da, ahiretini de berbat edecek bir işe nasıl böyle alet olabilir.. “Allah onların işlerini sarp dağlara sardıracak”. Yakın bir gelecekte nasıl bir yıkılışla yıkılacaklarını görecekler ve kimse onlara yardım da etmeyecek.. Dünyalıkları karşılığı ahiretlerini satanlara yazıklar olsun..

Mısır’da Sisi’ye yardım edenler, Türkiye’de de Paralelcilerin arkasında duruyorlar.. Bunların arkasındaki güç odakları, Türkiye’deki laikleri destekliyor ama Arap ülkelerindeki şeyhlerin arkasında duruyor.. Türkiye’de demokrasiden söz edenler, kimi Arap ülkelerinde “ısırıcı melikler”in, kimi Arap ülkelerinde ise askeri darbe şeflerinin arkasında duruyor.. Adamların ilkeleri yok, çıkarları var. İlkeleri ucuz bir “makyaj malzemesi”.. Acıkınca ilkelerini “helvadan bir put” gibi görüyorlar ve yiyorlar.. Hani, kedi aç kalıp yavrusunu yemeye karar verirse, onu fareye benzetirmiş ya! İşte öyle bir şey!

Şeyh ya da fahişe fark etmiyor onlar için. Onların dostları menfaatlerine hizmet edenlerdir..

Bu ses kayıtlarının servis edilmesi, Sisi’nin suyunun ısındığını gösteriyor. Demek ki miadı doldu, kullanım süresi sona erdi.. Ya da bir yerde bir yanlış yaptı, ikaz ediyorlar.. Sisi üzerinden diğer Arap ülkelerinin liderlerine mesaj veriyor da olabilirler, “kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle” kabilinden.. Yani şark cephesinde bir şeyler oluyor..

Eee, bu dünya etme bulma dünyasıdır.. Eden bulur! Daha bunun bir de öbür dünyası var! Olup-bitenleri kaydeden bir kiramen katibin var ve mazlumların intikamını alacak bir Allah var.. Bir dün günü, herkesin yaptığının hesabını vereceği bir adalet günü var..

Kahveci’nin oğlu açıkladı, Özal’ın da, Kahveci’nin de katili kimmiş biliyor musunuz VERSO’nun sahibi Erhan Göksel’miş.. AK Partili Çömez deGöksel’in danışmanı imiş.. Göksel bir otel odasında ölü bulunmuştu ABD de, ama Kahveci bu bilgiye nasıl ulaştı ise savcılığın bu iddiayı soruşturması gerek bana kalırsa, arkasında kim vardı, eğer iddia doğru ise, bu planda kendine yardım ve yataklık edenler kimlerdi.. Araştırın bakalım işin içinde derin devlet, paralel yapı var mı idi, ya da bu işlerin üstünü kim örttü. Bakarsınız eski defterleri karıştırırken Muhsin Yazıcıoğlu olayının gerçeği ile ilgili de başka bilgilere ulaşılır.. Bakarsınız orada da derin adamlar ve paralel yapının ayak izlerine rastlarsınız.. Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz.. Evet, bu işler böyle.. Her gerçek, ila nihaye gizli kalmaz.. Selâm ve dua ile..

yeniakit