MOSSAD Başkanı Pardo'nun darbeden 3 gün önce Mısır İstihbarat Başkanı ile biraraya geldiği ortaya çıktı. İsrail 3 Temmuz'da da İhvan'ın silahlandığına dair cuntaya rapor verdi. Mısır'da meydanlara inen milyonlara darbeciler tarafından çevrilen namlular, dünya silah baronlarını sevindirdi. Başta Adeviyye ve Nahda'da sivillere gerçek mermilerle saldırı düzenleyen cuntacılar, Mısır'a yeni silah alımı için hazırlıkları hızlandırdı.
'İç güvenlik' ve 'çevresel faktörler'i bahane eden cunta, silah alımını organize edecek 8'i asker 11 kişilik bir heyet kurdu. Komisyona dışarıdan danışmanlık hizmetini ise İsrail ordusundan emekli generaller verecek. Dikkat çeken isimler arasında İsrailli emekli general Giora Eiland ile TEVA adlı kimya devi şirketinin CEO'su emekli Tümgeneral Şılomo Yanal bulunuyor.
KONTROL 'BAY PARDO'DA
Mısır'da cunta yönetiminin İsrail'le kirli işbirliği Sina Yarımadası'nda deşifre olurken, cuntacılarla İsrail görüşmelerinin uzun süredir devam etmesi dikkat çekiyor. Mısırlı kaynaklar, 27 Haziran'dan bu yana MOSSAD ile Mısır İstihbaratı (GIS) görüştüğünü kaydediyor. Kanlı darbeden üç gün önce MOSSAD'ın başkanı Tamir Pardo'un Kahire'ye gittiği ve GIS Başkanı General Muhammed Ahmed Ferid el Tuhami ile görüştüğü ifade edildi.
MOSSAD, GIS İŞBİRLİĞİ
MOSSAD ile GIS işbirliğinin karşılıklı istihbarat paylaşımına kadar gittiği de dile getiriliyor. Darbenin olduğu gün de Kahire'de bulunduğu öğrenilen MOSSAD heyetinin Mısır istihbaratının başındaki General el Tuhami'ye 'Mısır'da 102 bin İhvan mensubu silahlandırıldı' şeklinde rapor verdiği öğrenildi. GIS'e verilen raporda Kahire, Asuan, Garbiye, İsmailiye, Matruh, Sevhac ve Beni Suef kentlerine dikkat edilmesi vurgulandı.
AMAÇ MEŞRUİYET
BM'nin duyarsızlığını gören Mısır cuntası, silah lobisi üzerinden eylüldeki BM Genel Kurulu'na davet edilmeyi planlıyor. Zira BM'ye davet sağlanırsa cunta, ülkeler nezdinde bir çeşit meşruiyet sağlayacağını düşünüyor. MOSSAD'ın '102 bin İhvan mensubu silahlandırıldı' şeklindeki mesajını alan Sisi liderliğindeki cunta yönetimi, Mısır'da darbeye karşı direnenlere yönelik yeni müdahale planları yapıyor.
SEN DARBEYİ YAP ABD'Yİ BİZE BIRAK
New York Times gazetesi, darbe sonrası ABD yardımlarının kesilmesinden endişe eden Sisi'ye İsrail'in 'Beyaz Saray'ın yardımları kesme tehdidi için kaygılanma. Biz onu hallederiz' dediğini yazdı. Abdülfettah Sisi'nin İsrail'den aldığı talimatlarla hareket ettiğine dair yeni bilgiler ortaya çıktı. Obama'ya yakınlığı ile bilinen New York Times gazetesi, İsrail'in darbeden sonra ABD yardımlarının kesilmeyeceği konusunda Sisi'ye güvence verdiğini ve 'Washington'un yardımları kesme tehdidi için kaygılanma. Biz o konuyu hallederiz' dediğini aktardı.
Benyamin Netanyahu hükümetinin Sisi'ye verdiği bu desteğin 'Mısır halkına karşı katliamlara devam et çağrısı anlamına geldiğini' söyledi. Mısır sokaklarında katliamlar yapılırken bile İsrail, cunta lideri Sisi'yle yakın irtibat içindeydi. ABD'nin Mısır'a yaptığı 1.3 milyar dolarlık askeri ve 250 milyon dolarlık ekonomik yardımın kesilme tehlikesini de yine İsrail devre dışı bıraktı.
OBAMA HAZIRLIKSIZ YAKALANDI
Amerika Mısır'da olanlara hazırlıksız yakalandı' ifadesini kullanan New York Times, Mısır'da şu an bütün iplerin Tel Aviv'in elinde olduğuna dikkat çekti. ABD'nin, Afganistan ve Gazze Şeridi gibi bölgelerde 'terörle mücadele' kapsamında Mısır hava sahası ve Süveyş Kanalı'nın üzerinden hiç uyarı almadan direk uçuşlarda bulunabildiğini aktaran gazete, 'Son olarak 2010'da yapılan Amerika-Mısır ortak manevralarının son katliamlar nedeniyle iptali, iki ülke arasındaki ilişkilere zarar vermeyecek ' diye yazdı.
İLİŞKİLER BOZULABİLİR
Mısır'a 4 tane F-16 jetinin transferini durduran ABD'nin, yapacağı yardımı kesmesinin anlamsız ve riskli olacağını vurgulayan gazete, 'Körfez ülkeleri Mısır'a 15 milyar dolarlık yardım yaparken ABD'nin 1.5 milyar doları kesmesi hem etkisiz hem hatalı olur. Ayrıca, cunta ile ilişkilerin bozulması Mısır hava sahası ve Süveyş'i kullanan ABD'nin bölgedeki terörle savaşı ile 1979 tarihli İsrail-Mısır anlaşmasına da zarar verir' uyarısında bulundu.
KİRLİ İŞBİRLİĞİ
Mısır'ın en zengin işadamı Naquib Sawiris'in, Yahudi lobisiyle ortaklık yapıp Mursi karşıtı kampanya başlattığı ortaya çıktı. Darbeyi 'devrim' olarak niteleyen darbeci sermayenin 'ülkeye ekonomik istikrar gelecek' algısını oluşturmak amacıyla Mısır borsasında operasyon yaptığı ortaya çıktı. Mısır borsasının işlem hacmi en yüksek şirketlerden olan Orascom grubuna ait hisselerin darbeden üç gün önce hızla yükselmeye başlayarak son 1.5 ayda yüzde 47 artması, Mısır Borsası'nın da yüzde 23 oranında değer kazanmasına neden oldu.
ÇÖKÜŞ BORSA FIRLATTI
Toyota, General Motors, Suzuki, Shell ve Ülker gibi dünya devlerinin fabrika üretimlerini durdurduğu Mısır'da borsanın amiral gemisi sayılan Orascom hisseleri aracılığıyla spekülasyon yapıldığı belirtiliyor. Spekülasyonu yapanlar, Muhammed Mursi'nin devrilmesi halinde Mısır'a istikrar geleceğini dile getiriliyor.
SİYASETÇİ VE MEDYA PATRONU
Mursi'nin iktidardan düşmesi için en çok çalışan kişilerin başında ise Kıpti asıllı işadamı Naquib Sawiris geliyor. Mısır'ın en zengin ikinci, Forbes listesine göre de dünyanın en zengin 347. kişisi olan Orascom Telecom'un patronu Sawiris aynı zamanda Özgür Mısırlılar Partisinin kurucusu ve ON-TV, Mısr Al Yevm, Egypt Independent gibi Mursi karşıtı yayınlara öncülük eden medya grubunun patronu olmasıyla dikkat çekiyor.
KAYBEDİNCE CUNTAYI ÇAĞIRDI
25 Ocak 2011'de gerçekleşen Tahrir devrimi sırasında Hüsnü Mübarek rejimi ile isyancılar arasında arabulucu vazifesine soyunan Sawiris, askeri geçiş yönetimi sırasında Özgür Mısırlılar Partisi'ni (Free Egyptians Party) kurarak ülkenin ilk demokratik seçimlerine Mısırlılar Bloku içerisinde katıldı.
332 üyeli parlamentoda sadece 14 sandalye kazanabilen Sawiris'in partisi, kısa süre sonra Mursi'yi diktatörülükle suçlamaya başladı. Sisi cuntasının 3 Temmuz'da gerçekleştirdiği darbeden iki gün sonra bildiri yayınlayan parti, Sisi cuntasına açıkça destek verdi.
MÜBAREK'İN HAS ADAMI
Orascom Grubu'nun başında olan Naquib Sawiris, Hüsnü Mübarek tarafından özel bir emirle Mısır Bilim ve Teknoloji Yüksek Konseyi üyeliğine atanmıştı. Sahibi olduğu Mısr Al Yevm Gazetesi, ON-TV ve Egypt Independent gazetesi kanalıyla cuntaya açıkça destek veriyor. Sawiris ABD'nin en etkili siyasi lobisi olarak bilinen Council on Foreign Relations'ta (CFR) Mısır'ın temsilciliğini yapmakta.
SON KONUŞMASINDA SERMAYEYİ İŞARET ETTİ
Muhammed Mursi darbeden önceki son konuşmasında Mısır'ı sömüren 30 ailenin ülkenin kaynaklarına hükmetmesinden bahsetmesinin darbecileri öfkelendirdiği belirtiliyor.
Mursi son konuşmasında, 5 ailenin Mısır maliyesine toplamda 14.3 milyar dolarlık vergi borcu olduğunu ancak ödemediklerini dile getirmişti. Kıpti milyarder Naquib Sawiris'in ağabeyi Nassif Sawiris'in Orascom İnşaat'ın satışında kaçırdığı vergileri de gündeme getirmişti. 250 milyar dolar büyüklüğündeki Mısır ekonomisinin 80 milyar dolarlık bir bölümü, generallerin yönettiği askeri şirketler tarafından kontrol ediliyor.
İsrail lobisi ile stratejik ortaklık
Sawiris'in Mübarek'in devrilmesinden birkaç ay önce önce Orascom Telecom'un yüzde 51.6 oranındaki kontrol hisselerini Mikhail Fridman'a devretti. İşbirliği kapsamında Fridman'ın şirketleri ile Sawiris'in şirketleri arasında 2010 yılı Mayıs ayında 6.5 milyar dolar değerinde bir satınalma ve birleşme işlemi gerçekleştirildi. Sawiris'in Mübarek sonrası dönemde İsrail lobisi ile ortaklık kurmak suretiyle Mısır'daki gücünü korumaya çalıştığı ifade ediliyor.
'Darbe değil, ABD yardımı devam edecek'
ABD'nin Sisi darbesine 'darbe' demediğini darbecilere senelik 1.3 milyar dolarlık para yardımını devam ettireceğini iddia eden Sawiris, twitterhesabında şu ifadeleri kullandı: 'ABD Kongresi bu bir darbe değildir dedi, yardıma devam edecek'. ABD yardımından memnuniyetini ifade eden Sawiri'nin, AB Dış Politika Yüksek Komiseri Ashton'un Kahire'ye giderek Mursi ile görüşmesini de Mısır'ın içişlerine müdahale olarak değerlendirdi.
Yahudi Nobeli'ni dağıtıyor
Yahudi kökenli Mikhail Fridman, Komünist Rusya'nın 1996 yılında kurduğu Rusya Yahudi Kongre'sinin halen başkanlığını yürütüyor. Avrupa Yahudi Fonu'nun en büyük destekçisi olarak bilinen Fridman Forbes listesine göre 16.3 milyar dolarlık servetiyle Rusya'nın en zenginleri arasında 7. sırada, dünya sıralamasında ise 41. sırada yer alıyor. Fridman'ın uluslarası operasyonunu yöneten ekibin başında ise Jo Olav Lunder bulunuyor.
Fridman Turkcell'i ele geçiremedi
İsrail lobisinin dünyadaki en güçlü isimlerinden biri olan Rus Oligark Mikhail Fridman, Çukurova Telekom Holding'in yüzde 49'una sahip olan Alfa'nın (Altimo) patronu. Fridman, Karamehmet'e daha önce verdiği 3.5 milyar dolar değerindeki borç karşılığında Karamehmet'in yüzde 13.8'lik Çukurova Telekom Holding payına ipotek koymuştu. Fridman'ın, Karamehmet'in borcunu ödemek istemesine rağmen kabuletmediği ve yüzde 13'lük hisseye el koyarak Turkcell yönetimini kontrol altına almaya çalıştığı iddia ediliyor.
Stargazete