- Efendim, siyaset hayatınız boyunca sadık kaldığınız bir tanecik ilke var mı?
- Ne münasebet?
- Ben de öyle tahmin etmiştim!
- Hayır hayır, yanlış anladın. 'Ne münasebet' derken 'O ne biçim soru? Tabii ki var' demek istedim.
- Peki, hangi ilkeye sadık kaldınız?
- Birçok ilkeye sadık kaldım.
- Mesela?
- Mesela...
- Evet?
- Mesela...
- Evet?
- Rejimin bekası... Evet, rejimin bekası benim vazgeçilmez ilkem olmuştur.
- Peki rejimin bekası uğruna çiğnediğiniz ilkelerden örnekler verebilir misiniz?
- Nasıl yani?
- Bayağı.
- Ben hiçbir ilkeyi çiğnemedim.
- O zaman çiğnemediğiniz ilkelerden örnekler verin.
- Ne?
- Evet?
- .....
- Çiğnemediğiniz bir ilke yok mu?
- Eee...
- Evet?
- Sen... Bir dakika, sen ne demek istiyorsun şimdi?
- İlkenin sizde bir karşılığı yok, onu demek istiyorum.