Mossad eski şefi Efraim Halevy, Tel Aviv üniversitesinde verdiği bir konferansta, Mısır- İsrail ilişkilerinin Mübarek’in devrilmesinden sonra ve özellikle de Mursi döneminde kopma noktasına geldiğini ve bunun da bir nefretin sonucunda olduğunu ifade ederek, elinde buna dair delillerin olduğunu söyledi.
Eski Şef, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biraz önce ortaya koyduğum tespiti şuradan esinlenerek söyledim. Muhammed Mursi seçimleri kazanıp da başa geçtiğinde Benjamin Netanyahu, yeni lideri arayarak tebrik mesajını iletmiş ve kibar bir kaşılık almayı beklemişti. Fakat Mursi'den bu mesaja bir karşılık dahi gelmedi. Ve bu süreçte Mısır ile 'İsrail' arasında siyasi manada hiç bir şekilde bir iletişim olmadı."
Halevy bölgedeki ayaklanma sürecine değinirken ise, İsrail’in Arap Dünyasında din ve ideolojiye karşı bir mücadele içinde olduğunun altını çizerek; "İsrail, gerek siyasi, gerek pratik ve gerekse stratejik açıdan daha önce görülmemiş farklı seçenekler sunan bir grubun hak talebiyle karşı karşıyadır. Bu öyle bir hareket ki, hem İsrail’i hem de Orta Doğu'yu bölgesel huzur ve istikrarın içine çekmeye çalışmaktadır. Arap Dünyasında bu büyük çekişmeler olurken eğer dine ve ideolojiye karşı kazanan Batı dünyası olursa, bundan istifade edecek olan biziz. Bu bağlamda bölgede esas rolü oynayan yine bizleriz. Ve bu uğurda öne sunacağımız ve menfaatimize ters düşmeyen çok şey var" dedi.
Eski Şef, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biraz önce ortaya koyduğum tespiti şuradan esinlenerek söyledim. Muhammed Mursi seçimleri kazanıp da başa geçtiğinde Benjamin Netanyahu, yeni lideri arayarak tebrik mesajını iletmiş ve kibar bir kaşılık almayı beklemişti. Fakat Mursi'den bu mesaja bir karşılık dahi gelmedi. Ve bu süreçte Mısır ile 'İsrail' arasında siyasi manada hiç bir şekilde bir iletişim olmadı."
Halevy bölgedeki ayaklanma sürecine değinirken ise, İsrail’in Arap Dünyasında din ve ideolojiye karşı bir mücadele içinde olduğunun altını çizerek; "İsrail, gerek siyasi, gerek pratik ve gerekse stratejik açıdan daha önce görülmemiş farklı seçenekler sunan bir grubun hak talebiyle karşı karşıyadır. Bu öyle bir hareket ki, hem İsrail’i hem de Orta Doğu'yu bölgesel huzur ve istikrarın içine çekmeye çalışmaktadır. Arap Dünyasında bu büyük çekişmeler olurken eğer dine ve ideolojiye karşı kazanan Batı dünyası olursa, bundan istifade edecek olan biziz. Bu bağlamda bölgede esas rolü oynayan yine bizleriz. Ve bu uğurda öne sunacağımız ve menfaatimize ters düşmeyen çok şey var" dedi.
isra haber