SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ?

PKK- DTP ortak şovlarına tepki yağıyor. Başbakan Erdoğan'ın çok anlamlı bir şiirle yaptığı uyarılar...

Başbakan Erdoğan, 'eve dönen' 34 kişinin karşılanması ve meydanlardaki gösterilerden duyduğu rahatsızlığı, Erzurum'dan Ankara'ya dönüşünde beraberindeki gazeteci grubuyla paylaştı. Başbakan, Habur'dan başlayıp Diyarbakır'a kadar süren olayların sürmesi halinde süreçte tıkanma yaşanabileceği uyarısında bulunan Erdoğan, "O zaman sil baştan yaparız" ifadesini kullandı. Başbakan yurda dönenlerin Meclis'e gelmemesi gerektiğini de söyledi.

Başbakan'ın bu konudaki değerlendirmeleri şöyle:-

* HOŞ OLMAZ: (Teslim olan terör örgütü üyelerinin TBMM'ye gelmek istediklerinin hatırlatılması üzerine) Dün Ağrı'da gerekli mesajları verdim. Bunun şova dönüştürülmemesi gerektiğini söyledim. Eğer, şov gayretine girenler varsa, şovmenlerin sayısı artarsa bu hoş olmaz ve bu, bizim milli birlik sürecimizi, beraberlik sürecimizi, kardeşlik sürecimizi baltalar. Biz, bunun devamını istiyoruz ve bu devama herkesin katkıda bulunmasını istiyoruz. Bunlar katkı olmaz, sadece süreci baltalar. Bu, bizi de üzer, halkımızı da üzer. Yani bu bir partinin, bir grubun işlettiği süreç değildir. Bu, bir devlet projesidir ve muhatabı millettir. Öyleyse burada herhangi bir olumsuz gelişmeye kimsenin katkıda bulunma hakkı yoktur.

* YARGININ SORUNU: ('PKK'lılar TCK'nın 221. maddesine göre mi bırakıldı?' sorusu üzerien) Bu yargının sorunudur. Yargı bu konuda gerekli olan görevi neyse onu işletmiştir ve gelenleri suçsuz görmüş, serbest bırakmıştır. Olay budur.

* TEK TİP ELBİSE OLUR MU?: Ankara'ya gelme fikri doğru bir yaklaşım değil. Yanlış olur. Sürece tuz biber eker. 34 kişi, suçlu görülmedikleri için yargı makamlarınca serbest bırakıldı. Burada olumlu bir yaklaşım var. Bu yaklaşımı olumsuza dönüştürmek için ve bunu siyasallaştırmak için böyle bir havanın içine girmek, bundan adeta siyasi bir rant devşirme gayretine girmek olmaz... Bu giyim şekliyle Türkiye'ye girmeleri dahi, batıdaki vatandaşları rahatsız eden şeyler. Bunlar belli sinyallerdir. Medya bunu yakalamıştır. Ayakta Mekap, sırtlarında Diesel çanta, üstlerindeki elbisenin tek tip olması gibi. Bu bir sıkıntı veriyor.

* HABUR'A GİDİŞ YANLIŞ: Oraya gelişleri filan da yanlış. Geldiklerinde kim karşılayacaktı? Emniyet karşılayacak, yargı karşılayacaktı. Belli. Ondan sonra gereken yapılacak, karar verilecek sonra herkes gideceği yere gidecekti. Ama böyle her ilçede ayrı ayrı karşılama şeyleri yapmak; bunlar süreci olumsuz etkileyebilir. Olumlu yaklaşımlar beklemek bizim hakkımızdır.

* SİL BAŞTAN YAPARIZ: Arzu etmeyiz ama bu işi tamamen sil baştan yaparız. Bu işin başladığı noktaya dönülür. Burada bir demokratik açılım sürecine girilmiş, bütün bu adımlar atılıyor. Şimdi burada hiç bu adım atılmamış noktaya dönüşmesi yanlış olur. Biz bunun devamını istiyoruz.

* SON ŞANS: Bu son şanstır diye düşünüyoruz. Bu dönemde başarılırsa, başarılır. Kimse de bizim gibi cesaret etmez bu işe. Birçok riski göze alarak adım attık, bana göre. Ben bunu Ahmet beyin kendisine de söyledim; 'İçinizden zaman zaman farklı sesler çıkıyor lütfen engel olun, eğer engel olamazsanız bu sürece yazık olur' dedim

* BAYKAL'A SORUN: (Hukukun temel ilkelerinin çiğnendiği eleştirileri üzerine) Onu Baykal'a sorun. Baykal size anlatır onu. Onu halkıma havale ediyorum. Halkım en güzel şekilde onu değerlendirir. Sayın Baykal'ın bu konuda geçmişini herkes çok iyi biliyor.

Açılımı Cemal Süreya ile anlattı

BAŞBAKAN Erdoğan demokratik açılımla ilgili mesajlarının bir bölümünü Hak-İş mesleki eğitim kursiyeri sertifika töreninde verdi. Süreci istismar etmek isteyenler bulunduğuna işaret eden Başbakan, "Yapılan şark kurnazlığıdır, yapılan kışkırtmadır, tahriktir" dedi. Erdoğan "Kendimize çok net bir soruyu sormamız gerekiyor. Herkesin vicdanına bu soruyu sorması gerekiyor. Dağdan inişi eleştirmek, silahların bırakılmasını eleştirmek, terörün son bulmasını eleştirmek ne kadar doğrudur. Eli silahlı insanların dağda dolaşması, ülke için, millet için, anne, babalarımız için daha iyi bir durum mudur? Hayır. Bu tabloyu daha fazla sürdüremeyiz, sürdürmemeliyiz."

Şair Cemal Süreyya'nın, "Sizin hiç babanız öldü mü?" şiirinden alıntı yapan Başbakan Erdoğan, "Hiçbir masum yavrunun babası ölmesin. Hiçbir hanım kardeşimin nişanlısı ölmesin. Hiç kimsenin kocası, yavrusu, evladı ölmesin. Arzumuz da hedefimiz de niyetimiz de budur" dedi. Erdoğan'ın okuduğu Cemal Süreya şiiri şöyle:

SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ?

Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Şöylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?

Politika Haberleri

HÜDA PAR'dan Bahçeli'nin çıkışına ilişkin ilk açıklama
HÜDA PAR'dan çok sert açıklama! İpini koparmış haysiyetsizler...
HÜDA PAR Milletvekilleri Meclis'te Şehid Heniyye ve Yahya Sinvar posterlerini açtı
HÜDA PAR'dan soykırım davası açıklaması: Gecikmiş de olsa önemli bir adım
"Ülkemde siyonist istemiyorum"