ABD'nin küresel izleme politikaları ile ilgili gizli belgeleri sızdırarak büyük bir tartışma başlatan Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) eski sistem analisti Edward Snowden, sadece alt düzey bir analist olduğu iddialarını yalanlayarak, aslında elektronik izlemede uzmanlaşmış bir casus olarak eğitildiğini açıkladı.
Amerikan NBC TV kanalından Brian Williams'a ayrıntılı bir röportaj veren Snowden, Savunma İstihbarat Ajansı'nda eğitim gördüğünü ve denizaşırı ülkelerde Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) ile NSA için casusluk yaptığını söyledi.
ABD'nin bilgisayarlardan casuslara oranla çok daha iyi istihbarat elde ettiğine dikkati çeken Snowden, "Denizaşırı ülkelerde geleneksel anlamda tıpkı bir casus gibi gizlice yaşadım ve çalıştım. Aslında yapmadığım bir işte çalışıyormuş gibi davrandım. Hatta bana ait olmayan bir kimlik taşıdım" dedi. Snowden, sözlerine şöyle devam etti:
"Ancak ben teknik uzmanım. İnsanlarla birlikte çalışmıyordum. Casus olarak çalışacak kişiler bulmuyordum. Yaptığım şey ABD için çalışan sistemler kurmaktı ve bunu en alttan en üste tüm seviyelerde yaptım. Dünyanın en düşmanca ve tehlikeli bölgelerinde insanlarımızı ve istihbaratımızı korumak için kaynaklar ve yöntemler geliştirdim. Hükümet, şimdi tüm bunları benim sadece alt düzey bir analist olduğumu söyleyerek reddediyor."
Snowden, NSA çatısı altında Japonya ve Hawaii dahil birçok bölgede özel istihbaratçılarla çalıştığı sırada 1,7 milyondan fazla gizli belgeyi dijital olarak ele geçirerek, üst düzey hükümet yetkililerine teknik uzman olarak yardımcı olduğuna işaret etti.
NSA'nın ABD ile diğer ülkelerde milyonlarca kişinin ve liderlerin telefon konuşmalarını kaydederek istihbarat topladığını ortaya koyan belgeleri sızdıran Snowden, Mayıs 2013'te ABD'yi terk etmiş ve Rusya'dan geçici sığınma hakkı almıştı. ABD, casuslukla suçladığı Snowden'ın pasaportunu iptal etmişti.
Washington Post ve Guardian gazetelerinde yayımlanan belgeler, ABD'nin küresel izleme faaliyetlerinin boyutunu gözler önüne sermişti. ABD Başkanı Barack Obama, Kongre'den NSA'nın telefon konuşmalarını kaydetmesini yasaklayıp telekomünikasyon şirketlerinin kayıtlarına erişim için mahkeme kararını zorunlu hale getirerek programı kontrol altına alması talebinde bulunmuştu.