Somali'nin Karzai'si

Somali Devlet Başkanı Abdullah Yusuf, ABD'nin resmi sözcüsü mü oldu?
El Kaide örgütü unsurlarını bitirmek gerekçesiyle Somali'nin güneyindeki köylere hava bombardımanı operasyonları düzenleyen ABD yönetimi, uluslararası hukuku çiğnemişti.


Hal böyleyken Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri bu eyleme yönelik 'endişesini' dile getirirken Avrupa Birliği komisyonu 'şartların dinler ve medeniyetler arasında çatışma senaryosuna gidebileceği' uyarısında bulunarak ABD'yi eleştirmişti.

Oysa sorunun asıl sahibi veya öyle olması gereken Somali Devlet Başkanı bilinçli olarak ABD'yi temize çıkarmaya çalıştı. Mogadişu'da bir basın toplantısı düzenledi ve 'Amerikalıların nerede olurlarsa olsun El Kaide unsurlarına havadan saldırma hakkı olduğunu' açıkladı.

SALDIRILARIN HEDEFİ İSLÂMCILAR

Somali'deki Amerikan hedefi, basit ifade ile oradaki İslâmcıların tasfiyesi ve son İslâmcıya kadar köklerinin kazınması.

Fakat ABD yönetimi, Somali halkının kendi yöneticisini belirleme yetkisi olmadığını bildiğinden saldırılarını 'meşrulaştıracak' bir gerekçe bulmak için hummalı bir çalışma içinde 1998 yılında Nairobi ve Darus Selam'daki Amerikan elçiliklerinin patlatılması olaylarının tozunu kaldırarak eski defterlere başvurdu.

Zira bu olaylarda suçlu El Kaide örgütüydü. Bununla birlikte ABD'nin Somali'deki saldırısı ele alındığı vakit uluslararası hukuk açısından bu gerekçe meşruluktan oldukça uzakta kalmakta.

Uluslararası hukuk ilkeleri, 'kendini savunma' temelinde bir ülkeye başka bir ülkeye askerî saldırıda bulunma izni veriyor. Bu durumda 'kendini savunmanın' meşruluğunun ispatlanması için saldırıda kararlı ülkenin, doğruluğunda şüphe olmayan kanıtlarla Güvenlik Konseyi'ni ikna etmesi gerekir.

ABD NEDEN 9 YIL

SESSİZLİĞİNİ KORUDU?

ABD bu türden kanıtlara sahip değil. Hiç kimsenin Amerikan elçiliklerinin patlatılmalarından kuşku duyma genişliği yokken patlamaları gerçekleştirenlerin Somali'de olduğu iddiası sadece şüphelere dayanmakta.

Olayı gerçekleştirenlerin Somali'de ikamet ettikleri yönündeki Amerikan iddiası, şüphe dairesinden çıkmaz. Madem öyle peki neden ABD iki elçiliğin patlatılmasından beri dokuz yıldır sessizliğini koruyordu!?

Amerikan hava bombardımanı, Somali'nin güneyinde bir araziyi hedef aldı. Somali İslâm Mahkemeleri liderlerinden bir kısmının buraya sığındığı düşünülüyor. ABD aslında bu siyasî liderleri ortadan kaldırmak istedi.

Fakat bu olayda bile ABD Savunma Bakanlığı şüphelere dayandı ve sonuç masum köylü sivillerin ölümü oldu.

SOMALİ'NİN KARZAİ'SİNE

BİÇİLEN MİSYON

Bu, bütün ölçülerde çirkin bir eylemdir. Washington, dünya kamuoyu nezdinde bu iğrenç suçun boyutunun idrakinde olduğu için Somali'nin Karzai'si Abdullah Yusuf'u bu misyonu meşrulaştırmakla görevlendirdi.

Somali Devlet Başkanı, ABD'nin resmî sözcüsü lisanıyla basın toplantısında konuşarak şöyle dedi: "Amerikalılar El Kaide teröristlerini dünyanın her yerinde defediyorlar. (Geçen) Pazartesi günkü saldırı aslında bunun bir parçasıdır."

İşte bir lider, halkına saldıran yabancı devletin politikalarını dünyaya meşru göstermek için böyle dallayıp buduyor.

Fakat bu tutumun, Abdullah Yusuf ve benzerlerinin halklarını temsil etmediklerini dikkate aldığımızda dehşete düşürmemesi gerekir. Bu liderler Amerikan yönetim kurumuna bağlı memurlardan başka bir şey değildir.

(Birleşik Arap Emirlikleri'nde yayımlanan El Beyan gazetesi, 13 Ocak 2007) Arapça'dan çeviri: Halil Çelik