Söyleyin Annenize, Duasını Değiştirsin!

Mehmet GÖKTAŞ

Kaygıların en büyüğü evlatlar üzerine duyulan kaygılardır,

Sancıların en şiddetlisi evlatlar için çekilen sancılardır.

İnsanoğlu evlatlarının üzerine titrediği kadar başka hiç bir şey üzerinde titrememiştir.

Peki, bu sancılar, bu kaygılar hangi tür kaygı ve sancı olmalıdır?

Müslüman olduğumuza göre bu kaygı ve sancıların Müslümanca olması gerekmez mi?

Yarın mahşerde toplandığımızda (bu arada unutmayalım, mahşer yarın gibi, bugün günlerde salıysa çarşamba kadar yakındır) diyelim ki kendimiz cennetliklerin arasında olduğumuz halde evlatlarımızın orada olmadığını, Allah korusun onların cehennemlikler arasında olduğunu öğrensek...

Söyleyin Allah aşkına, bundan daha büyük üzüntü ne olabilir?

Ve, mademki henüz ölmedik yaşıyoruz, mademki anneler evlatları için hiç bir şey yapamasalar bile dua edebiliyorlar, mademki otomobillerin arka camlarında “Annemin duası yeter” yazıları var, öyle değil mi?

İşte diyoruz ki dualarımızda bu sancılarımızı, bu korku ve endişelerimizi dile getirelim, bunun için çırpınalım.

Bu konuda bizim için en güzel örnekler peygamberlerdir, özellikle Hz. İbrahim Aleyhisselam.

“Hani İbrahim Rabbine şöyle dua etmişti; ey Rabbim, bu beldeyi (Mekke’yi emin bir belde yap, beni ve oğullarımı putlara kul olmaktan muhafaza eyle!” (İbrahim35)

Lütfen şu sahneyi gözünüzün önünde canlandırın; Yakub Aleyhisselam ölüm döşeğindedir; bütün evlatları, torunları başucumdalar, dünyadan ayrılırken biricik kaygısını ve sancısını dile getiriyor;

“(Ben sizinleyken hep Allah’a ibadet ettiniz) Söyleyin, benden sonra kime ibadet edeceksiniz? Onlar da; Senin ve atalarının ilahına, İbrahim’in, İsmail’in ve İshak’ın ilahı olan bir tek ilaha (Allah’a) ibadet edeceğiz, biz yalnızca O’na teslim olmuşuzdur.” (2/133)

O halde bize düşen de bu kaygıyla dua etmektir,

“Rabbic’alnî mukîmissalati ve min zürriyyetî... Ey benim Rabbim, beni ve zürriyetimi namazı ikame edenler eyle, dualarımızı kabul buyur!” (14/40)

“Onlar söyle dua ederler; Rabbimiz, eşlerimizden ve zürriyetimizden bizlere gözler aydınlığı ver, müttakilere önderler eyle!”(25/74)

Sevgili gençler, söyleyin annelerinize, sizin için yaptıkları duaları değiştirsinler veya bunları da eklesinler. Yeter artık durmadan dünyalık isteyip durdukları.

Sevgili gençler, size bir başka tavsiyem; Babalarınızın da duasını almaya bakın!