SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINA ÇOK ÖNEMLİ VE ACİL ÇAĞRI
Bilindiği üzere son günlerde Mescid-i Aksâ’da önemli olaylar cereyan etmektedir. Bu olaylar esasen sadece basit bir demir kapının zincirlenmesinden ibaret değildir. Konu nihai olarak Mescid-i Aksâ’yı yıkma ve yerine “iddia edilen Süleyman mabedi”ni inşa etme projesinin bir adımıdır. Bilindiği gibi Siyonist İsrail atacağı adımları çok önceden hesaplamakta ve planlarını uygulamakta hiç aceleci davranmamaktadır. 2017 yılında “Mescid-i Aksâ’nın güvenliğini sağlama” bahanesi ile “elektronik kapı” uygulamasını hayata geçirmek ve Mescid-i Aksâ’ya müdahale etmek isteyen Siyonist İsrail geri atmak zorunda kalmış ve kararından geri dönmüştü. Son günlerdeki olaylar da yine Siyonist İsrail’in “elektronik kapı” uygulaması ile başaramadığı şeyleri başka yollarla halletmeye çalışmasının bir sonucudur. Konu Mescid-i Aksâ’nın bütünlüğünün korunması bakımından hayati önem taşımaktadır ve acilen müdahale edilmelidir.
Rahmet Kapısı (Bab’u er-Rahme) Neden Önemli
Öncelikle şunu anlamamız gerekmektedir ki Rahmet Kapısı sadece yıllardır kapalı olan bir kapıdan ibaret değildir. Bu kapı, içerisinde İmam Gazalî’nin İhya eserini yazdığı ve inzivaya çekildiği odaların da bulunduğu bir müştemilattır. Siyonist İsrail’in şu an müdahale etmek istediği, içerisinde binaların da bulunduğu 1000 m2’lik Rahmet Kapısı Müştemilatı ve buna ilave, içerisinde zeytin ağaçlarının ve bazı diğer binalarında bulunduğu 20 dönümlük alandır. Mescid-i Aksâ’nın bir bölümünü ele geçirerek iddia edilen Süleyman mabedinin inşası için bir basamak olarak kullanmak istemektedirler.
Rahmet Kapısı Selahaddin Eyyubi tarafından duvar örülerek güvenlik gerekçesi ile kapatılmıştır. Çünkü Mescid-i Aksâ’ya şehre uğramadan direk olarak girilebilen bir kapıdır. Bu tarihten beri kapalıdır. 1970lerden 2003’e kadar Mescid-i Aksâ hizmetinde bulunan bir dernek tarafından merkez olarak kullanılmış ve bu dernek ve merkezi kapatılmıştır.
Rahmet Kapısı Hristiyan ve Yahudi inancında da önemli bir yer tutmaktadır çünkü her iki din mensupları da kıyamete yakın bir zamanda “Mesih”in buradan Kudüs’e gireceğine ve o zamana kadar bu kapının kapalı kalması gerektiğine inanmaktadırlar.
Son Bir Haftadır Ne Oldu
Esasında Rahmet Kapısının Mescid-i Aksâ içerisinden girilen (binaya inilen merdivenlerin başında) kısmında 2003 yılından beri bir kilit vardı. Ancak Müslümanlar buraya zaman zaman girip ibadet edebiliyordu ve buna Siyonist İsrail’in herhangi bir müdahalesi söz konusu değildi. Çünkü Siyonist İsrail zaten Mescid-i Aksâ içerisinde bir karar verme yetkisine sahip değildir. Mescid-i Aksâ içerisindeki her türlü tasarruf Ürdün Vakıflar’ına aittir.
17.02.2019 Pazar günü Siyonist İsrail’in silahlı teröristleri Mescid-i Aksâ’ya baskın düzenleyerek “bazı Müslümanların Rahmet Kapısında Namaz Kılmalarını” bahane göstererek merdivenlerin başındaki demir kapıya kilit vurdular. (Rahmet Kapısının müştemilatına inen merdivenlerin başına)
18.02.2019 Pazartesi günü Mescid-i Aksâ’daki murabıtlar ve Kudüs halkı Siyonist İsrail’in bu davranışının Mescid-i Aksâ’ya bir müdahale olduğunu söyleyerek zinciri ve kilidi kırarak içeride namaz kıldılar. Bunun üzerine Siyonist İsrail’in eli silahlı teröristleri buradaki Müslümanlara saldırarak bir çok genci Mescid-i Aksâ içerisinde önce darp edip sonra da gözaltına aldırlar. Ayrıca Mescid-i Aksâ’nın tüm kapılarını kapatarak giriş çıkışları yasakladılar. Kudüs halkının tepkisinin ve ayaklanmasının üzerine çok geçmeden kapıları tekrar açmak zorunda kaldılar.Son iki gündür Kudüslü Müslümanlar halen oradaki kapının önünde ve etrafında nöbet tutmaktadırlar ve sürekli Siyonist İsrail teröristleri ile çatışmaktadırlar.
Ne Yapmalıyız
1- Siyonist İsrail’in Mescid-i Aksâ’nın, değil içerisine herhangi bir taşına bile müdahale etmesini kabul edemeyeceğimizi tüm dünyaya en yüksek sesimizle haykırmalıyız. Çünkü bu meseleyi kabullenmek Mescid-i Aksâ’nın bölünmesini kabul etmektir ki bu Müslüman alemi için bir kıyamettir.
2- 22.02.2019 Cuma namazı sonrası Fatih Camii’nde ve dünyanın dört bir yanında yapılacak olan basın açıklamalarına destek vermeliyiz.
3- İmkânı olan tüm sivil toplum kuruluşları kendi bölgelerindeki merkezi camilerde Cuma namazı sonrası basın açıklaması yapmalı ve diğer sivil toplum kuruluşlarını bu basın açıklamasına ortak olmaya davet etmelidirler.
4- Her sivil toplum kuruluşu kendi bünyesinde ulaşabildiği tüm mensuplarına meselenin önemini anlatmalı ve insanları bu konuda bilinçlendirmelidir.
5- 01.03.2019 tarihinde UKEAD bünyesinde yapılacak “Hepimiz Meryemiz” yürüyüşüne katılmalı ve Kudüs halkına ve tüm dünyaya Mescid-i Aksâ’nın yanında olduğumuzu göstermeliyiz.
6- Uluslararası hukuk yoluyla Siyonist İsrail’e baskılar kurulmalı ve siyasilere bu durumun ehemmiyetini anlatarak onların da konunun üzerine gitmelerini sağlamalıyız.
Fatih Camii’nde 22.02.2019 tarihinde yapılacak ortak basın açıklamasına destek vermek ve Sivil Toplum Örgütü olarak bildiriye ortak olmak için:
Minber-i Aksâ Derneği
Abdullah Cahit Dinç
05555629815
Fatih Camii’nde 01.03.2019 tarihinde yapılacak “Hepimiz Meryemiz” yürüyüşüne katılmak ve ortak olmak için:
UKEAD
Kadir Öztürk
05352462175