STK'lardan Karadayı kararına itiraz

İsmail Hakkı Karadayı hakkında yapılan suç duyurusuna Ankara Cumhuriyet Başsavclığınca görevsizlik kararı verilerek, şikayetin Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na gönderilmesine karar verilmiştir.

Bu kararın hukuka ve usule açıkça aykırı olması nedeniyle 13.04.09 tarihinde MAZLUMDER Genel Sekreteri Av. Emre Yurtalan ve ÖZGÜR EĞİTİM-SEN Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına itirazda bulunup bir basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasının tam metni:

Değerli Basın Mensupları,

Bildiğiniz üzere 3 Mart 2009 tarihinde İsmail Hakkı Karadayı hakkında yaptığımız şikayet, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca görevsizlik kararı verilerek Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'na gönderilmiştir.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bu kararında ifade edilen yorumların hukuka ve yasalara aykırı olduğunu düşünüyor, bu sebeple kararın kaldırılması talebi ile itirazı incelemek için görevli olan CMK 250. maddeye göre yetkili İstanbul Ağır Ceza Mahkemesince inceleme yapılması başvuruda bulunuyoruz.

Öncelikle belirtmek isteriz ki, bu karar da, ses kayıtlarının şüpheli Hakkı Karadayı'ya ait olduğunun tespiti yapılarak değerlendirmeler de bulunulmuştur. Ses kayıtlarının şüpheliye ait olduğu artık yargı makamlarınca da kabul edilmiş bulunmaktadır.

Savcılığın kararında, suç tarihinin 1998 yılı ve öncesi olduğu belirtilmektedir. Bu fahiş hata maalesef hukuki bir skandaldır. Zira, ses kayıtlarında 2007 yılında gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili muhalefet liderleri ve milletvekilleri ile yapılan görüşme ve talimatlardan bahsedilmektedir. Bu eylemler gerçekleştiğinde yıl 2007, şüphelide emekli bir sivildir. Buna rağmen Savcılığın bu kayıtları görmemesi ve değerlendirmeye almaması kabul edilemez niteliktedir.

Savcılık şüphelinin konuşmalarında, cebir ve tehdit unsurlarının bulunmadığını belirtmektedir. Oysaki bu ses kayıtları, sadece şüphelinin kendi sesinden yaptıklarının deşifre olduğu bir delildir. Savcılık sadece bu delile göre işlem veya değerlendirme yapmak zorunda değildir. Suç tarihlerine göre ismi geçen tanıkların dinlenmesi ve tüm delillerin toplanması gereklidir. Bunlar yapılmadan verilen karar açıkça hukuka aykırıdır.

Savcılık, konuşmalarda geçen beyanların, askeri disiplin ve itaate ilişkin Askeri Ceza Kanununda düzenlenen bazı maddelere girebileceğini belirtmektedir. Yasama ve yürütme organına yönelik olduğu açıkça belli eylemlerin, askeri itaat ve disiplin ile bağlantısını kurmanın değerlendirmesini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

Anayasanın 36. maddesinde "Hiçbir mahkeme görevi ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz" hükmünü içermektedir. Savcılık makamı açıkça kendi görev alanı içine giren bir konuda Anayasal güvenceye aykırı hareket etmiş, davaya bakmaktan kaçınmıştır.

Bu sebeplerle karara itiraz ettiğimizi, yargı önünde herkesin eşit olduğu, şüpheli kim olursa olsun sıfatına bakılmaksızın yargılanabildiği, demokrasi ve hukuk devletine aykırı tüm eylemlerin üzerine gidilebildiği günler için mücadelemize devam edeceğimizi belirtiyoruz.

 ÖZGÜR EĞİTİM-SEN

Adına

Genel Başkan 

YUSUF TANRIVERDİ 

İNSAN HAKLARI VE MAZLUMLAR

İÇİN DAYANIŞMA DERNEĞİ

Adına

Genel Sekreter

EMRE YURTALAN

  

Sivil Haber Haberleri

Katil İsrail'e kucak açan Uluslararası Olimpiyat Komitesi sınıfta kaldı
Paris Olimpiyatlarının güvenlik işlerinde neden İsrail güçleri kullanılıyor?
Alimlerden Gazze bildirisi: HER MÜSLÜMANA FİLİSTİN SORULACAK
PKK'nin kanlı tarihinden bir kesit: Susa Katliamı!
Diyarbakır bu akşam da Gazze için meydanlardaydı