BİR KLİP - BİR KARAR
ÜLKEYE İZAN - ADALET LAZIM O KADAR"
Basın açıklaması
Son günlerde ne amaçla hazırlandığı/hazırlatıldığı anlaşılmayan, neye hizmet ettiği belli olmayan bir klip yayınlandı. Müslümanların yaşam tarzını, hedef alan klipte, tesettür kıyafetini bir mankenin üzerinde teşhir eden yapımcı, aklınca tepki almak veya gerginlik yaratmak mı istedi bilinmez ama sergilenen bir kepazeliktir. Klipte, üst kısmında çarşaf giyen mini etekli bir kadın İstanbul sokaklarında dolaştırılıyor. Bu şekilde hem kadın kimliği hem de belli bir giyim tarzı aşağılanmıştır. Yarı çıplak manken; çarşaf, cami minareleri, bayrak gibi toplumun zihin dünyasındaki değerlerle birlikte verilerek tepki çekmeğe matuf bir kurgu olabilir. Provokasyonla, dindar insanların tahriki ile piyasa yapmak istenmişse o da ayrı bir kepazelik. Çünkü böyle bir piyasa yok artık"Film ve karikatürle Danimarka'da, tişört arkasına başörtülü bir kadını hedef tahtasına koymakla İsrail'de sergilenen hamakatin kötü bir taklidine ne denir ki?!. Çokça tanık olduğumuz bu bayatlamış Siyonist taktiği ile birlikte benzetilmeye çalışılan diğer örnekleriyle birlikte Portecho ismini, yönetmen Bergun Oya'yı ve bunu yayınlayan MTV Türkiye'yi de aynı çöplüğe eklemek gerekir"RTÜK görevini yapmalı, yetki makamları sorumluluklarını yerine getirmeli, hepsi bu"
Ayrıca bir başka konuya da değinme lüzumu hasıl olmuştur. Bilindiği üzere Yüksek Seçim Kurulu, toplumun büyük bir kesimini üzen ve başörtülülerin sandık görevlisi olamayacağı yönünde talihsiz bir karar almıştır.
Yüksek Seçim Kurulu, bu kararla ayrımcı bir tutum sergilemenin yanında kendi tarafsızlığı ve ilkeleriyle de çelişmiştir. Sandık Kurullarında Başörtülülerin Görev Alamayacakları kararı, ayrımcı olduğu kadar siyasaldır da. Karar, başörtüsü etrafında özgürlüklerin ve hayat tarzına müdahalenin yeniden tartışılmasına müncer olacak yeni bir gerginlik sebebidir. Bu kararla tarafsız olması gereken bir kurum yasakçı anlayışa taraf olmuştur. Sormak gerekir başörtülü sandık görevlisi seçimlerin tarafsızlık içinde yürütülmesi ilkesine mi aykırı bulunuyor? Başörtülü görevliyi gören seçmenler oy verecekleri partilerini mi değiştirecekler? "Bir adım ileri iki adım geri" giderek ilerleme olmaz. Söz konusu karar değiştirilmeli ve işler; akıl, hukuk, adaletle yürütülmelidir. Bu anlamda halkı Müslüman olan tolumun hassasiyetine değer verilmeli, inancından dolayı hiç kimseye inancının kabul etmediği hiç birşey yaptırılmamalıdır. Bu konuda herkesin azami derecede hassas olmasının bu ülkeye faydalı olacağını ümit ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla"
Gaziantep gönüllü kuruluşlar adına
Özerk Diyanet Evkaf Sendikası
Bölge başkanı İsmail Genc