Katil Peres'in Bakü'ye yapacağı ziyarete tepki olarak İsra Kültür Merkezi tarafından Azerbaycan İstanbul başkonsolosluğu önünde protesto eylemi düzenleniyor.
Düzenlenecek basın açıklaması eylemine, Özgür-Der, Tay-Der, İmkan-Der, Hay-Der, İhya-Der gibi sivil toplum örgütleri ile Vuslat Dergisi'nin de destek vereceği bildirildi.
Düzenlenecek protesto eylemi ile ilgili olarak İsra Kültür Merkezi adına bir açaklama yapan Nureddin Şirin, "Gazze'de işlenen son soykırım saldırılarıyla birlikte, siyonist İsrail rejiminin siyasi ve askeri şeflerinin ne denli kan içici katiller olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Bütün dünya siyonist rejim şeflerini insanlık suçu işleyen bir soykırım çetesi olarak kabul etmektedir. Bu teröristlerin adalet önüne çıkartılıp yargılanmaları ve hak ettikleri cezaya çarptırılmaları gerekirken, diplomatik ilişkiler adı altında İslam ülkelerine davet edilmeleri bu soykırım suçlarına ortak olmak anlamına gelmektedir. Bu cihetle Azerbaycan yönetiminin katil Peres'i Bakü'ye davet etmesini genelde bütün insanlığa, özelde de İslam Ümmetine ve müslüman Azerbaycan halkına karşı ağır bir hakaret olarak görüyor ve şiddetle lanetliyoruz" dedi.
Azerbaycan yönetiminin son zamanlarda İslami mukaddesata yönelik saldırılarını artırdığına dikkat çeken Şirin, "Azerbaycan yönetimi Sovyet Rusya zamanında müslümanlara ve İslami mukaddesata yönelik gerçekleştirdiği saldırı ve yıkımları bugün kendisi yapmaya başladı. Bakü'de bazı camileri yıkmaya ve kapatmaya başlayan, başörtülü öğrencilere yasak getiren, minarelerde ezan okunmasına zorluk çıkaran Bakü yönetimi şimdi de Filistin işgalcisi siyonist rejimin eli kanlı şefini ülkesine davet edip bu gasıp ve işgalcileri meşrulaştırmaya çalışmakla, İslam ve müslümanlara karşı savaş açan rejimler arasına katıldığını göstermektedir. Kendi vatan toprakları Ermenilerin işgali altında olan Azerbaycan yönetimi, başka bir işgalciyi ülkesine davet etmekle, ne denli iki yüzlü ve politik sahtekar olduğunu ortaya koymaktadır. Shimon Peres'in kanlı ellerini sıkmakla, Karabağ'da, Hocalı'da ve diğer Azerbaycan illerinde katliam yapan Ermeni çetelerinin elini sıkmak arasında ne fark olabilir?" dedi.
Şirin açıklamasını şöyle sürdürdü: "tarih boyunca İlahi mukaddesata azgınca ve arsızca saldıran, müslüman halklara ihanet eden zalim ve zorbaların akibeti günümüzün zalimlerini de gelip bulacaktır. Azerbaycan yönetimi zulüm, zorbalık ve ihanetlerini sürdürmekle sadece kendi hazin akibetine doğru hızlıca yürüdüğünü bilmek zorundadır. Bizler Türkiyeli müslümanlar olarak, Azerbaycan yönetimini uyarıyor, yöneldiği bu zulüm ve ihanetlere bir an önce son vermeye davet ediyoruz. Hain ve zalim yöneticiler şunu çok iyi bilmeliler ki İslam'a ve müslümanlara ihanet eden her zorbanın karşısında son nefesimize kadar duracak, zulüm ve ihanetlere sessiz ve tepkisiz kalmayacağız. Zulüm, ihanet ve tuğyan var oldukça biz de var olacağız, biz var oldukça direnişimiz de devam edecektir."
Şirin 28 Haziran Pazar günü Levent'teki Azerbaycan konsolosluğu önünde düzenlenecek olan basın açıklaması eylemi ile ilgili olarak da "bu ihanet ve zorbalığa karşı tepkimizi ortaya koymak için bütün kardeşlerimizi Pazar günü saat 13.00'de Levent metrosunda buluşmaya davet ediyoruz" dedi.
Ahmet Faruk Ünsal: Peres Bakü'ye Değil, Yargıya Gitmelidir
Mazlumder Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, terörist Peres'in Bakü'ye yapacağı protestoya sert tepki göstererek bir basın açıklaması yaptı.
Mazlumder'in 28 Haziran Pazar günü Azerbaycan büyükelçiliği önünde bir basın açıklaması eylemi düzenleyeceği bildirildi.
Mazlumder Genel Başkanı Ahmed Faruk Ünsal'ın basın açıklamasının metni:
Şimon PERES Bakü'ye Değil Yargıya Gitmelidir
Bilindiği üzere İsrail, birçok BM kararları başta olmak üzere tüm insancıl hukuk kurallarını ihlal etmiş ve etmektedir. Kurulduğu günden bu yana işgal politikası yanında Filistinlilere yönelik sayısız işkence, hapsedilme, zorla mülklerinden çıkarma, utanç duvarı inşa ederek Filistinlilerin en temel yaşamsal ihtiyaçlarını engelleme, özellikle 2006 sonrasında Gazze'ye yönelik ambargo ve arkasında 27 Aralıkta başlayan savaş sırasında da hemen hemen yarısını kadın ve çocukların oluşturduğu 1500ü aşkın insanı katletme, yasak kimyasal silahlar kullanma vb. gibi birçok ihlal ve suç işlemiş ve insan haklarını hiçe saymıştır. Sivil asker gözetmeksizin kitlesel katliamla bir halka soykırım uygulamakta olduğu tüm dünyada halklar tarafından ilan edilmiştir. Son Gazze saldırısında savaş hukukunca yasaklanmış silahlar kullandığı MAZLUMDER tarafından da ayrıca ispat edilmiştir. Yapılanların İsrail'in tüm yönetim birimleri tarafından bir savaş politikası olarak kararlaştırıldığı da İsrailli yetkililer tarafından açıkça beyan edilmiştir. Tüm bunların en üst düzey sorumlularından biri de hiç şüphesiz Şimon PERES'tir. Halihazırda da gerek ulusal yargı organlarında gerekse Uluslararası Ceza Mahkemesinde insanlığa karşı suç işlediğine dair devam eden bir soruşturma süreci vardır.
Şimon PERES'in Azerbaycan'a gidişinin, dünya halklarının ortak vicdanında vaki olan İsrail yönetimine duyulan tepkiye karşı bir destek arayışı olduğu aşikardır. Ayrıca bu gezi, İsrail'in İslam Dünyası içinde Araplar eliyle kuramadığı meşruiyet ve normalleşme arayışının Türk dünyası üzerinden tesis edilmesi sembolik anlamını taşımaktadır. Bu geziyi PERES'in başta Türkiye ve diğer batılı ülkelere yaptığı ve yapacağı gezilerden farklı kılan bu sembolik anlamıdır. Kaldı ki farklı bir gerekçe ile bile olsa tüm insanlığa karşı işlenmiş bu kadar suçun faili durumunda olan kişilerin konumları ne olursa olsun insanlığın ortaklaşabildiği yargı organlarınca yargılanmadan böyle bir dolaşıma hakları olduğunu düşünmek tüm insanların ve gelecek nesillerin yaşam hakkını önemsememek anlamına gelecektir. Bugün buna zemin vermek dünya barışına yapılacak en büyük tehdittir.
MAZLUMDER dünya halklarının ortak vicdanında mahkum edilmiş olan başta Şimon PERES olmak üzere İsrailli yetkililerin ve insanlığa karşı suç işlemiş olanların zulmünün cezasız kalmasını yeryüzündeki tüm sivillerin yaşam hakları için risk olarak görmektedir. Zira adalet sağlanmazsa barış mümkün olamamaktadır.
İsrail, 60 yıldır ortaya koyduğu işgal ve katliam ile dünyaya adeta kuralsızlığı ve şiddeti dayatmaktadır. Bu durum devletlerin ve uluslar arası mekanizmaların seyirci kalması ile dünyayı bir kaos ve şiddet sarmalına dönüştürme riskini barındırmaktadır. Adaletsiz bir dünyada uluslararası mekanizmaların artık işlevselliğini yitirdiğinin ve uluslar arası hukukun çare olmadığının kanaat haline gelmesi, dünya barışını tehdit eden bir bela olarak nükleer silahlanmadan daha tehlikelidir.
MAZLUMDER bu nedenle başta Azerbaycan olmak üzere tüm devlet yönetimlerinden ve uluslar arası mekanizmalardan şunları talep etmektedir;
- İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarından derhal geri çekilmesi gerekliliği kabul edilmelidir.
- İsrail'in Filistin halkına uyguladığı her türlü hukuksuzluk derhal durdurulmalıdır.
- Azerbaycan yönetimi kesinlikle Şimon PERES'i dünya halklarının ortak vicdanına dayanarak kabul etmemelidir.
- İsrailli yöneticileri işlemiş olduğu insanlık suçunun cezalandırılması ve uluslar arası hukukun işletilebilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır.
Mazlumder Genel Başkanı
Ahmet Faruk ÜNSAL
Siyonist rejim cumhurbaşkanı katil Peres'in Azerbaycan'a yapacağı ziyaret Özgür-Der tarafından yayınlanan basın açıklamasıyla protesto edildi.
Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklamanın tam metni:
Katil Peres Bakü'den Defol!
Azerbaycan bu hafta sonu tarihine karanlık bir leke olarak kalacak bir daveti gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Ülke tarihinde ilk defa bir Siyonist lider resmi davetli olarak Bakü'yü ziyaret edecek.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev 6 Mayıs 2009'da Prag'da Siyonist yönetimin dışişleri bakanı Liberman ile görüşmesinde Şimon Peres'i Bakü'ye davet etmişti. Bir taraftan Karabağ işgal altında diye her tarafta gürültü koparan hatta Ermenistan ile ilişkilerini geliştiren Türkiye'ye karşı doğalgaz faktörünü tehdit olarak kullanan Bakü yönetiminin öte yandan işgalci Siyonist rejimin şefini Bakü'ye davet etmesi başta kendi halkı olmak üzere tüm Müslümanlara ve bölgeye ihanet anlamı taşır.
Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra Bakü'ye ilk büyükelçilik açan ülkelerden birisinin Siyonist İsrail olmasına karşın Azerbaycan'ın İsrail'de büyükelçiliği bulunmuyor. Ülke tarihinde resmi olarak liderlerin karşılıklı ziyaretleri de olmamıştı. Azerbaycan'ın şimdiye kadar bölgesel dengeler ve tepkilerden çekinerek gerçekleştirmediği adımları şimdi atması bölgede ciddi sorunlar doğuracaktır. İsrail'in işgalci ve terörist karakteri biliniyorken, Siyonist işgalci rejimin Müslümanlara ve İran İslam Cumhuriyeti'ne açık tehditleri ortadayken Şimon Peres'in Bakü'de "turistik" bir ziyaretle yetinmeyeceği ortada!
Siyonist çete liderini davet eden Bakü yönetimi büyük bir ihanet içresinde bulunuyor. Kardeş Azeri halkının Siyonist çete reisi Şimon Peres'i, diktatör Aliyev'in baskıcı rejimine rağmen meydanlarda protestolarla karşılayacağına inanıyoruz. Ayrıca, Siyonist katil Peres'i Bakü'ye davet eden Azerbaycan yönetimini de protesto ediyoruz!
ÖZGÜR-DER
Velfecr
Etiketler: Sivil Toplum Peres Tepki