Stratejik Gerekçelerle Peygamberin Hürmetine Sırtını Dönenler! Madalyanızı Obama'dan Alabilirsiniz Şimdi...!
ABD Başkanı Obama BM Genel Kurulu"nda yaptığı konuşmada, Hz. Resulüllah (s.a.v)"in mübarek şahsiyetine yönelik yapılan alçakça filmin İslam ülkelerindeki protestolarında ABD elçilik ve konsolosluklarının hedef alınmasından o kadar rahatsız oldu ki, konuşmasının uzun kısmını Libya"da devrimciler tarafından öldürülen ABD büyükelçisine ayırdı.
Obama ABD elçilikleri ve konsolosluklarına düzenlenen saldırıların doğrudan Amerika"ya yapılmış bir saldırı olduğunu da belirterek, Bingazi"de öldürülen ABD elçisi ve diplomatlarının hesabının mutlaka sorulacağını söyledi.
ABD büyükelçisi ve diplomatların öldürülmesi olayı dünya istikbarının başı büyük şeytan Amerika"nın küresel kibrine vurulmuş bir darbe olduğu için, Obama konuşmasında dönüp dönüp öldürülen diplomatlarının cezasız kalmayacağını belirtiyor.
Eğer ABD diplomatları "insan" olma noktasında bir değer taşıyorsa, Amerika"nın her geçen gün Pakistan, Afganistan, Yemen, Somali"de insansı savaş uçakları ile öldürdüğü masumlar "insan" değil mi? Biri de bu ümmet içerisinden çıkıp "ABD"nin döktüğü kanlar yanında kalmayacak" dese haklı olmayacak mı? Bir Amerikalının canı o kadar değerli ise, kanı dökülen yüz binlerce masum insanın canının hiçbir değeri yok mu?
Obama konuşmasında İslam dünyasını ayağa kaldıran, sonuçta diplomatlarının da ölümüne neden olan o filmi eleştiriyor, ancak bu işi yapmanın yasal açıdan bir suç teşkil etmediğini belirtmekten de geri durmuyor. Çünkü Amerikan yasaları böyle bir filmin yapılmasını, yayınlanmasını "İfade özgürlüğü" adına garanti altına alıyor.
Obama, konuşmasında "hiçbir film ve video diplomatların öldürülmesine, ABD elçiliklerine saldırıların düzenlenmesine bahane ve gerekçe olamaz" derken Amerikan küstahlığını da ortaya koymuş oluyor; zira, yüce İslam peygamberine tarihte görülmemiş bir şekilde hakaret edilmesini de hafife alıp, Müslümanların gösterdiği tepkinin "aşırılık" olduğunu ileri sürerek herkesi bu "aşırılık" ile savaşmaya çağırıyor.
İşte bu tablo bizim ABD emperyalizmi ile savaşımızın doğasını yansıtıyor. Onlar İslam"ın mukaddesatına en ağır bir şekilde saldırılmasının yasal güvence altına olduğunu açıkça söylerken, gösterilen tepkilerin de cezalandırılmasını istiyor.
Halbuki biz de İslam"ın yüce peygamberine alçakça saldırıya kalkışanların en ağrı bir şekilde cezalandırılması gerektiğini söylüyoruz. Onlar ümmetin mukaddesatını savunmayı "suç" olarak sunarken biz de, İslam"ın mukaddesatına saldırıyı anayasal güvence altına alan Amerikan rejiminin bir şeytan düzeni olduğunu söylüyoruz.
Obama"nın konuşmasında en dikkat çeken yan ise, Amerikan elçiliklerine yönelik gerçekleştirilen protesto eylemlerinden dolayı, Müslümanları bu eylemlerden geri durmaya çalışan "dini otoriteler"e minnettarlığını sunması. Zira onlar Amerikan destek kuvvetleri gibi, Müslümanları protesto eylemlerine kalkışmaktan kaçındırmak için her yola başvurdular. Hatta Kur"an-ı Kerim ve Siret-i Nebevi"yi bile Amerika"nın korunmasına alet etme seviyesizliğini, gaflet ve ihanetini gösterebildiler.
Ama onlar niyetlerini açıkça söyleme yürekliliğini gösteremedikleri için, "stratejik gerekçeler"e sarıldılar. Halbuki bu kişilerin kendileri "İslami değerler"in stratejik gerekçelere kurban edilmemesi gerektiğini söyleyen kişilerdi. İslam"ın mukaddesatını savunma sorumluluğunu taşıyamayacak kadar hafif oldukları için de, Hz. Resulüllah"ın hürmet ve şahsiyetini büyük şeytanın ve siyonist çetelerin alçakça saldırıları önünde yalnız bırakabildiler"
Bunlar bizim bu konuda gösterdiğimiz hassasiyette samimi olmadığımızı, bu konuya öne çıkarmakla fırsatçılık yaptığımızı ileri sürüyorlar.
Öyle mi?
Kendi adıma söyleyecek olursam, 1989 yılının Mayıs ayında, Selman Rüştü"nün şeytan ayetleri adlı haince kitabını protesto etmek İngiliz konsolosluğu önünde düzenlenen protesto eyleminde tutuklanıp cezaevine konulduğumuzda, bu kişilerin kaçı "İslamcılık" sahnesinde boy gösteriyordu?
Ankara Gülhane Askeri Tıp akademesi GATA"da bir tabip generalin kalkıp Hz. Resulüllah (s.a.v) ve Bedir ashabını tahkir ettiğinde, "Kemalizm ya da Satanizm" başlığı altında yazdığımız yazıdan ötürü yargı karşısına çıkarıldığımızda, "apoletlerine güvenerek yaratılmışların en üstünü Hz. Resulüllah"ı tahkir ve tezyif etmeye kalkanlar yeryüzünün en aşağılık varlıklarıdır ve elbet buun hesabını da vereceklerdir" dediğimizden dolayı 3 yıl hapis cezasına çarptırıldığımızda da, aynı hassasiyeti taşıyorduk.
Bunun da mı bir "stratejik gerekçesi" vardı?
İsveç"te yayınlanan karikatürlerde Hz. Resulüllah (s.a.v)"in yüce şahsiyetine yine alçakça saldıran karikatürler yayınlandığında, Hollanda"da Kur"an-ı Kerim aleyhinde şeytanca filmler yapıldığında, Amerika"da Kur"an-ı Kerim"ler kalleşçe ateşe verildiğinde İsveç ve Hollanda konsoloslukları önünde protesto eylemleri düzenleyip ve yine gözaltına alınıp yargılandığımızda acaba o zaman hangi "stratejik gerekçeler"e dayanıyorduk"?
Eğer bir insanın akidesinde ve şahsiyetinde Hz. Resulüllah (s.a.v) ve İslam"ın mukaddesatını savunma gayreti yoksa, Obama"nın dediği gibi; bir filmin, bir videonun bu kadar öfkeye yol açmasının gerekçesi olamaz düşüncesi bu İslamcılarımızda ağır basıyorsa, bunlara aslında diyecek bir söz yok"
Siz ancak Obama"ların teşekkür ve takdirini alırsınız"
Amerikan üstün liyakat madalyasını kazandığınız için, sonuçta bu da büyük bir başarı olduğundan dolayı sizi tebrik etmek gerek. O derin derin ve uzun uzun tahlilleriniz, öğütleriniz, vaaz ve sohbetleriniz, kitap ve makalelerinizden sonra geldiğiniz nokta işte bu"
Obama"nın sevgili yoldaşları! Siz nerede, Resulüllah"ın hürmeti nerede"?
Resulüllah"a ümmet olamayanların, ümmetin derdini taşıma iddiaları ne kadar da gülünç kaçıyor"
Rahat olun; bizim "sratejik gerekçe"lerimiz yok.. Hele hele Hz. Resulüllah"ın hürmet ve şahsiyetine sırt dönecek kadar hiçbir "gerekçe"miz yok. Bize düşen Amerika"nın gazabı olsun. Siz de Obama"dan aldığınız derin takdir ve teşekkürle baş başa kalın"
nureddin@velfecr.com
Obama ABD elçilikleri ve konsolosluklarına düzenlenen saldırıların doğrudan Amerika"ya yapılmış bir saldırı olduğunu da belirterek, Bingazi"de öldürülen ABD elçisi ve diplomatlarının hesabının mutlaka sorulacağını söyledi.
ABD büyükelçisi ve diplomatların öldürülmesi olayı dünya istikbarının başı büyük şeytan Amerika"nın küresel kibrine vurulmuş bir darbe olduğu için, Obama konuşmasında dönüp dönüp öldürülen diplomatlarının cezasız kalmayacağını belirtiyor.
Eğer ABD diplomatları "insan" olma noktasında bir değer taşıyorsa, Amerika"nın her geçen gün Pakistan, Afganistan, Yemen, Somali"de insansı savaş uçakları ile öldürdüğü masumlar "insan" değil mi? Biri de bu ümmet içerisinden çıkıp "ABD"nin döktüğü kanlar yanında kalmayacak" dese haklı olmayacak mı? Bir Amerikalının canı o kadar değerli ise, kanı dökülen yüz binlerce masum insanın canının hiçbir değeri yok mu?
Obama konuşmasında İslam dünyasını ayağa kaldıran, sonuçta diplomatlarının da ölümüne neden olan o filmi eleştiriyor, ancak bu işi yapmanın yasal açıdan bir suç teşkil etmediğini belirtmekten de geri durmuyor. Çünkü Amerikan yasaları böyle bir filmin yapılmasını, yayınlanmasını "İfade özgürlüğü" adına garanti altına alıyor.
Obama, konuşmasında "hiçbir film ve video diplomatların öldürülmesine, ABD elçiliklerine saldırıların düzenlenmesine bahane ve gerekçe olamaz" derken Amerikan küstahlığını da ortaya koymuş oluyor; zira, yüce İslam peygamberine tarihte görülmemiş bir şekilde hakaret edilmesini de hafife alıp, Müslümanların gösterdiği tepkinin "aşırılık" olduğunu ileri sürerek herkesi bu "aşırılık" ile savaşmaya çağırıyor.
İşte bu tablo bizim ABD emperyalizmi ile savaşımızın doğasını yansıtıyor. Onlar İslam"ın mukaddesatına en ağır bir şekilde saldırılmasının yasal güvence altına olduğunu açıkça söylerken, gösterilen tepkilerin de cezalandırılmasını istiyor.
Halbuki biz de İslam"ın yüce peygamberine alçakça saldırıya kalkışanların en ağrı bir şekilde cezalandırılması gerektiğini söylüyoruz. Onlar ümmetin mukaddesatını savunmayı "suç" olarak sunarken biz de, İslam"ın mukaddesatına saldırıyı anayasal güvence altına alan Amerikan rejiminin bir şeytan düzeni olduğunu söylüyoruz.
Obama"nın konuşmasında en dikkat çeken yan ise, Amerikan elçiliklerine yönelik gerçekleştirilen protesto eylemlerinden dolayı, Müslümanları bu eylemlerden geri durmaya çalışan "dini otoriteler"e minnettarlığını sunması. Zira onlar Amerikan destek kuvvetleri gibi, Müslümanları protesto eylemlerine kalkışmaktan kaçındırmak için her yola başvurdular. Hatta Kur"an-ı Kerim ve Siret-i Nebevi"yi bile Amerika"nın korunmasına alet etme seviyesizliğini, gaflet ve ihanetini gösterebildiler.
Ama onlar niyetlerini açıkça söyleme yürekliliğini gösteremedikleri için, "stratejik gerekçeler"e sarıldılar. Halbuki bu kişilerin kendileri "İslami değerler"in stratejik gerekçelere kurban edilmemesi gerektiğini söyleyen kişilerdi. İslam"ın mukaddesatını savunma sorumluluğunu taşıyamayacak kadar hafif oldukları için de, Hz. Resulüllah"ın hürmet ve şahsiyetini büyük şeytanın ve siyonist çetelerin alçakça saldırıları önünde yalnız bırakabildiler"
Bunlar bizim bu konuda gösterdiğimiz hassasiyette samimi olmadığımızı, bu konuya öne çıkarmakla fırsatçılık yaptığımızı ileri sürüyorlar.
Öyle mi?
Kendi adıma söyleyecek olursam, 1989 yılının Mayıs ayında, Selman Rüştü"nün şeytan ayetleri adlı haince kitabını protesto etmek İngiliz konsolosluğu önünde düzenlenen protesto eyleminde tutuklanıp cezaevine konulduğumuzda, bu kişilerin kaçı "İslamcılık" sahnesinde boy gösteriyordu?
Ankara Gülhane Askeri Tıp akademesi GATA"da bir tabip generalin kalkıp Hz. Resulüllah (s.a.v) ve Bedir ashabını tahkir ettiğinde, "Kemalizm ya da Satanizm" başlığı altında yazdığımız yazıdan ötürü yargı karşısına çıkarıldığımızda, "apoletlerine güvenerek yaratılmışların en üstünü Hz. Resulüllah"ı tahkir ve tezyif etmeye kalkanlar yeryüzünün en aşağılık varlıklarıdır ve elbet buun hesabını da vereceklerdir" dediğimizden dolayı 3 yıl hapis cezasına çarptırıldığımızda da, aynı hassasiyeti taşıyorduk.
Bunun da mı bir "stratejik gerekçesi" vardı?
İsveç"te yayınlanan karikatürlerde Hz. Resulüllah (s.a.v)"in yüce şahsiyetine yine alçakça saldıran karikatürler yayınlandığında, Hollanda"da Kur"an-ı Kerim aleyhinde şeytanca filmler yapıldığında, Amerika"da Kur"an-ı Kerim"ler kalleşçe ateşe verildiğinde İsveç ve Hollanda konsoloslukları önünde protesto eylemleri düzenleyip ve yine gözaltına alınıp yargılandığımızda acaba o zaman hangi "stratejik gerekçeler"e dayanıyorduk"?
Eğer bir insanın akidesinde ve şahsiyetinde Hz. Resulüllah (s.a.v) ve İslam"ın mukaddesatını savunma gayreti yoksa, Obama"nın dediği gibi; bir filmin, bir videonun bu kadar öfkeye yol açmasının gerekçesi olamaz düşüncesi bu İslamcılarımızda ağır basıyorsa, bunlara aslında diyecek bir söz yok"
Siz ancak Obama"ların teşekkür ve takdirini alırsınız"
Amerikan üstün liyakat madalyasını kazandığınız için, sonuçta bu da büyük bir başarı olduğundan dolayı sizi tebrik etmek gerek. O derin derin ve uzun uzun tahlilleriniz, öğütleriniz, vaaz ve sohbetleriniz, kitap ve makalelerinizden sonra geldiğiniz nokta işte bu"
Obama"nın sevgili yoldaşları! Siz nerede, Resulüllah"ın hürmeti nerede"?
Resulüllah"a ümmet olamayanların, ümmetin derdini taşıma iddiaları ne kadar da gülünç kaçıyor"
Rahat olun; bizim "sratejik gerekçe"lerimiz yok.. Hele hele Hz. Resulüllah"ın hürmet ve şahsiyetine sırt dönecek kadar hiçbir "gerekçe"miz yok. Bize düşen Amerika"nın gazabı olsun. Siz de Obama"dan aldığınız derin takdir ve teşekkürle baş başa kalın"
nureddin@velfecr.com