Sudan, keşmekeşin hakim olduğu bir İslâm yurdu. Ayağa kalkmasına ve kendini toparlamasına bir türlü izin verilmeyen bu ülke 20 yıldan beri Batılılar tarafından tetiklenen savaşlarla uğraşmak zorunda bırakıldı. Başta İsrail olmak üzere birçok Batılı hükümetin bölge üzerinde birtakım hedefleri var. Biz de Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından düzenlenen 18. Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi nedeniyle Türkiye'ye gelen Sudan Devlet Bakanı Sami Abdudaim Yasin ile tüm bunları konuştuk.
Sudan'ın kadın ve aileden, gençlik ve çocuk eğitiminden sorumlu mevcut devlet bakanı olan Sami Abdudaim Yasin, Sudan'ı, Sudan üzerinde oynanan oyunları ve Siyonist medyasını Vakit'e anlattı. Buyrun;
İslâm Coğrafyasının mazlum bir ülkesinden geliyorsunuz, hoşgeldiniz.
Teşekkür ederim. Sudan Hükümeti ve Sudan halkı adına Türkiye'ye çok selam ve sevgi getirdim.
Sudan'da neler oluyor?
Sudan'da kurtlar kuzulara saldırmak istiyor. Biz büyük adımlarla yürümeye başlayınca birileri telaşlandı. Şimdi bunun cezasını bize ödetmek istiyorlar.
ULUSLARARASI HAYDUTLAR BİZE SALDIRIYOR
Ne yaptınız ki?
İktidara geldikten sonra hızlı bir gelişme ve kardeşlik teminine başladık. Bizim kalkınmamız BM rakamlarına göre %8'dir. Kültürel anlamda, sosyal alanda, ekonomik alanda büyük bir gelişme içerisine girdik ve bu birilerini çok rahatsız etti. Fakat uluslararası haydutlar bize saldırmaya devam etse de biz yolumuza devam edeceğiz. Çünkü biz biliyor ve inanıyoruz ki onlar hile kuruyorlar ve onların hilelerini Allah boşa çıkaracaktır.
İnşallah. Siz kadın, aile, gençlik ve çocuktan sorumlu devlet adamısınız. Bakanlık olarak neler yapıyorsunuz?
Bakanlığımız yeni kuruldu. Bazı bakanlıklar ve görevler birleştirildi. Kadın ve çocuklarımız çok sıkıntılı. Savaş ve yoksunluk birçok problemi de beraberinde getiriyor. Bakanlık olarak çocuklarımızı, ailelerimizi ve kadınlarımızı korumakla alakalı çok önemli faaliyetlerimiz var. Kadını, gençleri, çocukları koruyan birtakım yasalar çıkarıyoruz. Biz çok yasalar, kanunlar çıkardık ancak bununla beraber şuna iman ediyoruz ki, en büyük yasa Allah'ın yasasıdır. En büyük kanun İslâm kanunudur. En büyük söz İslâm'ın anayasasıdır, İslâm'ın değerleridir. Biz ne kadar kanun koyarsak koyalım bir taraftan açık veriyoruz. Ne yaparsak yapalım kadını ve çocuğu koruyamıyoruz. Önemli olan İslâmi değerlerin Sudan'a ve tüm dünyaya yayılmasıdır, benimsenmesidir.
Darfur'da neler oluyor?
Biliyorsunuz, burada özellikle birileri birçok kirli iş çeviriyor. Avrupa ve ABD'nin büyük oyunları söz konusu. Bazı hesapları var. BM bizim üstümüze saldırıp duruyor. 20 yıldan beri bir savaş sürmekte. Savaşı onlar çıkardı, tetikleyen de onlar. Bazı vaatleri de vardı fakat hepsi kaldı. Biz İslâmlaşmaya çalıştıkça bizimle uğraşıyorlar. Başımıza yeni yeni problemler açıyorlar. Bizi köşeye sıkıştırmak istiyorlar. Bizim üzerimize yükleniyorlar. Güney Sudan'da, Kuzey Sudan'da bize saldırıyorlar.
İSRAİL İLE İLİŞKİ KURMAMIZI İSTİYORLAR
Savaş hep sürecek mi?
Bakın, onlar bizim hükümetimize gerçekten çok önemli bir teklifte bulundular. Dediler ki, eğer isterseniz biz bu savaşı 48 saat içerisinde bitiririz. Ancak bir şartımız var. Bize; "Sizin İsrail ile ilişkilerinizi normalleştirmeniz lazım" dediler. "Normalleşme süresi içerisine girin" dediler. Bunu yaparsak, İsrail'in bölge üzerindeki hedeflerini gerçekleştirmesine olanak verirsek eğer, çıkardıkları savaşı da sonlandıracaklar. Ancak biz Hartum'da İsrail bayrağının dalgalanmasına asla müsade etmeyeceğiz. Asla buna muktedir olamayacaklar.
Eyvallah. Peki, siyasi olarak Sudan'da sizin durumunuz nasıl?
Biz yüzde 20'lik oy oranına sahibiz. 2010 yılındaki seçimler için yapılan anketlerde çok yüksek oy oranlarına sahip olduğumuz ortaya çıkıyor. 17 parti var ve biz İhvan-ı Müslim'in teşkilatı olarak seçimlere giriyoruz.
Savaş can yakıyor elbette...
Evet. Bugün Sudan'da karşılaştığımız problemlerin başında birtakım silahlı örgütlerin sınır tanımayan zalimlikleri gelmektedir. Çocuklarımız asker olarak kullanılıyor. Çocuklarımızı korumamız lazım. 26 vilayetimiz var, bunlara subaylarımız sayesinde hakim olduk. Çocukların savaşlarda kullanılmaması için önemli adımlar attık ve başarılı da olduk. Bu arada, bu bahsettiğim subayların önemli bir kısmı askeri eğitimlerini Türkiye'de tamamladılar.
Türkiye ile bağlarınız güçlü yani.
Elbette. Türkiye'yi ve liderlerini çok seviyoruz. Bizi buraya davet eden çok değerli büyüğümüz mücahit Prof. Dr. Necmettin Erbakan beyefendiye büyük sevgi ve saygı duymaktayız. Onu Allah'ın selamı ile selamlıyorum, Rabbim ona uzun ömür versin. Onun gibi değerli bir insanı tanımak ve sevmekten çok memnunum.
Medya ile ilişkileriniz nasıl?
Biz dünyadan habersiz yaşamıyoruz. Biz bu dünyada yaşıyoruz ve medyayı takip ediyoruz. Bizim elimizde her türlü medya aracı var. Ancak o araçların içerisinde yer olacak konulara ihtiyacımız var. Bizim gençlerimize ve çocuklarımıza hitap edebileceğimiz yayınlara ihtiyacımız var. Siyonist medyadan haber almak istemiyouz. Sudan'a dair haberleri siz de Siyonist medyadan almayın. Size haber getirenlerin ne olduklarına dikkat edin. Fasıklara aldanmayın.
MUSTAFA R. ÖZGÜR - VAKİT