Safi, Suriye'deki iç savaşı sona erdirmeyi amaçlayan Cenevre görüşmelerinin ikinci turu kapsamında Birleşmiş Milletler (BM) ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi El-Ahdar el-İbrahimi'nin muhalifler ve rejim yetkilileri ile aynı anda BM Cenevre Ofisi'nde yaptığı görüşmenin ardından basına açıklama yaptı.
Görüşmelerde kendilerinin geçiş sürecinin aşamalarını ve prensiplerini çizen bir öneri sunduklarını anlatan Safi, önerileri içeren dokümanın 24 maddeden oluştuğunu söyledi.
Safi, önerileri arasında, geçiş hükümetinin iki tarafça ortaklaşa oluşturulması, ateşkes ilan edilmesi, tutukluların salıverilmesi, ülkede düzenin sağlanması, geçiş süreci boyunca hukukun gözetilmesi, Suriye toplumunun pek çok unsuru arasında barışın sağlaması gibi konular olduğunu kaydetti.
Sözcü Safi, önerilerinin kanın durdurulmasını ve Suriye halkına daha iyi bir gelecek hazırlamayı amaçladığına işaret etti.
"Olumlu bir tepki almayı umuyoruz"
Önerilerine rejim tarafından herhangi bir tepki gelip gelmediğinin sorulması üzerine Safi, rejimden herhangi bir tepki almadıklarını belirtti.
Safi, "Olumlu bir tepki almayı umuyoruz. Bu bizimle, muhalefetle ilgili değil, bütün Suriyelilerle ilgili. Suriyeliler güvende olduklarını hissetmeli, günlük hayatlarına tekrar başlamalı ve daha iyi bir gelecek beklemeli" dedi.
Bir gazetecinin, Suriye rejiminin geçiş süreci konusunda değil, terörizm konusunda konuşmayı tercih ettiğini belirtmesi üzerine Safi, daha önce yaptıkları toplantılara göre görüşmelerinin geçiş hükümeti konusuna ayrıldığını, bu nedenle bu konudaki önerilerini sunduklarını belirtti.
Safi, geçiş hükümetine ilişkin sunuşlarının İbrahimi tarafından da kabul edildiğini bildirdi.
Ülkede bulunan yabancı savaşçılar konusundaki soru üzerine Safi, geçiş hükümetinin muhalefeti veya rejimi desteklediğine bakmaksızın bütün yabancı savaşçıları ülke dışına çıkarması gerektiğini söyledi.
Bir başka soru üzerine de Safi, kendilerinin İbrahimi ve rejim heyetiyle aynı anda görüşmeyi tercih ettiklerini, ayrı ayrı görüşme yapmak istemediklerini söyledi.
Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Gennady Gatilov ile görüşüp görüşmeyecekleri sorusu üzerine Safi, bu konuda planlanmış bir görüşme bulunmadığını kaydetti.
Bir başka soruyu yanıtlarken de Safi, insanlığa karşı suç işleyen herkesin hesap vermesi gerektiğini bildirdi.
Çözüm belgesi
SMDK'nın 24 maddeden oluşan ve BM Güvenlik Konseyi ile 30 Haziran 2012'de Cenevre-1 Konferansı'nda alınan kararlar çerçevesinde hazırladığı belge, "geçici yönetimin" kurulması ve akabinde izlenecek adımları kapsıyor.
Suriye'deki krizle ilgili olarak, ayrım yapılmaksızın tüm Suriyelilerin maruz kaldığı sıkıntıların giderilmesi, ülkedeki ağır insani şartların iyileştirilmesi ve bu amaçla alınan kararların uygulamaya konulmasının gerekliliğine işaret edilen belgede, bu yöndeki taahhüdün, iki tarafın da iyi niyetini göstereceği, müzakereler ve Suriye halkı nezdinde oluşacak güven için de kefil olacağı kaydedildi.
Cenevre-2 Konferansı'nın temel amacının, Cenevre Bildirisi'nin tamamının uygulamaya geçirilmesi olduğu, bunun da bakanlıklar, hükümet kurumları, istihbarat birimleri gibi tüm icra organlarının denetimini elinde bulunduracak "geçiş yönetiminin" oluşturulması ile sağlanabileceğine vurgu yapılan belgede başlıca şu maddeler yer aldı:
- Cenevre-2 Konferansı'na katılan iki tarafın onaylayacağı siyasi çözüm anlaşması, "geçici anayasa" hükmündedir.
- Geçici yönetim, Suriye'nin egemenliğini, bağımsızlığını, birlik ve beraberliğini muhafaza edecek, ülke topraklarındaki yabancı silahlı grupların çekilmesi için gerekli kararları alacak. Suriye devletinin uluslararası düzeydeki temsilcisi geçici yönetim olacak.
- Suriye'de yaşanan şiddete son vermek, din, ırk, mezhep gözetmeksizin silahlı grupların daha fazla şiddet olaylarına karışmasını engellemek amacıyla ekonomik, siyasi, stratejik, toplumsal ve hukuki stratejiler geliştirilecek.
- Suriye'ye gönderilen insani yardımlar, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacak, sığınmacıların vatanlarına dönmesi sağlanacak.
- Geçiş yönetimi, tüm tutukluların listelerine ulaşma, onların serbest bırakılması konusunun değerlendirilmesi hakkına sahip olacak. Ayrıca 15 Mart 2011'den sonra verilen cezai hükümleri gözden geçirme, kanunlar çerçevesinde özel ve genel af çıkarma haklarına sahip olacak. Suçluların tutulduğu yerler beyan edilecek, uluslararası kuruluşlarının hapishanelere ulaşımı engellenmeyecek.
- İnsan hakları ve uluslararası kanunlar kapsamında yetkililerin soruşturulması için mekanizmalar kurulacak.
- Suriyelilerin, ifade özgürlüğü, dernek kurma, barışçıl gösteri ve basın özgürlüğü gibi hakları teminat altına alınacak.
- Kadınlara, hakları ve görevleri hususunda tam özgürlük ve eşitlik hakkı tanınacak.
- Irk, din ve mezhep gözetmeden tüm vatandaşlar yasalar karşısında eşit olacak.
- Ülkedeki tüm tarafların katılımıyla, uluslararası, bağımsız sivil toplum kuruluşlarının gözetiminde "kapsayıcı ulusal uzlaşı konferansı" düzenlenecek, söz konusu konferansta, yeni anayasanın temel ilkeleri belirlenecek. Daha sonra seçilecek "Kurucu Birlik" tarafından yeni anayasa oluşturulacak.
- Oluşturulan yeni anayasa referanduma sunulacak.
- Uluslararası, bağımsız sivil toplum kuruluşlarının gözetiminde şeffaf bir şekilde yapılacak genel seçimlerin hazırlıkları başlatılacak.
- Geçiş yönetimi, bu safhada yetkilerini seçilen hükümete devredecek.
- Kurucu Birlik'in hükmü, parlamentonun kurulmasıyla sona erecek, yetkileri parlamentoya devredilecek.
- Geçici hükümet, BM Güvenlik Konseyi ve ulusalararası toplum ile koordineli olarak çalışacak.
"Gündem suistimal edildi"
Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal el-Mikdad ise görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, muhalefetin geçiş süreciyle ilgili konuşma yaparak görüşmelerin gündemini suistimal ettiğini, durumun Cenevre Bildirisi'nde yer alan önceliklerle çeliştiğini söyledi.
Kendilerinin, Suriye halkının isteğine uyarak şiddetin ve terörizmin durdurulması konusunda konuşma yaptıklarını anlatan Mikdad, katliamlar hakkında sunuş yaptıklarını kaydetti.
Cenevre Bildirisi'nde yer alan bütün konuların tartışılması gerektiğini düşündüklerini ifade eden Mikdad, fakat bunun sistematik bir biçimde ilk maddeden başlayarak yapılması gerektiğini savundu.