Nureddin Şirin / Velfecr
Suriye ile ilgili olarak İslami camida bazı yazarlarımız ve kanaat önderlerimizin negatif anlamda sıkça atıfta bulunup yerdikleri kavramdır "maslahat" kavramı.
Bu kardeşlerimizin ifadeleri ve nitelemeleri, ortada "maslahat" adına işlenen nice suçların ve cürümlerin olduğu intibaını veriyor: Tabi ki burada hedef olan seçilen de İran İslam Cumhuriyeti ve Hizbullah olmaktadır.
Eğer ortada Müslümanların esenliği, izzeti ve onuru pahasına birilerinin keyfi, dünyevi ve şahsi çıkarları için başvurduğu "maslahatçlık" söz konusu ise, gelin böylesi bir maslahatçılığı hepimiz yerden yere vuralım.
Ama bir İslam devletinin dış politikası, diğer bir deyişle İslam ümmetinin geleceği ile ilgili makro plan ve hesapları söz konusu olunca, burada önce oturup bir düşünmemiz gerekiyor; acaba bu politika belli bir kişi, zümre ve grubun dünyevi çıkarları adına Müslümanları ateşin içine salmak mıdır, yoksa İslam ümmeti üzerinde yakılan ateşleri bütünüyle söndürme amaçlı kapsamlı bir stratejinin bir parçası mıdır?
Önce "maslahat" ile tanımlanan konuyu biraz açmak gerekiyor. Adına maslahat dediğimiz nedir? Yani "maslahat" kavramı ile ne kastedilmektedir? Neyin adı "maslahat" konulmaktadır? Yine aynı şekilde bu "maslahat"ın Kur'an'da, Sünnet-i Seniyye'de ve İslam fıkhında mezhep imamlarımızın ve ulemamızın fetva ve beyanlarında- karşılığı nedir?
Kur'an-ı Kerim'den birkaç örnek verecek olursak:
Birinci örnek:
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ