Suriye Devrimi'ne karşı farklı yaklaşımlarıyla dikkatleri üzerine çeken Arap İnsan Hakları Örgütü resmi sözcüsü Heysem Menna, Suriye'de rejim yanlılarının ve muhalifler içerisindeki bazı kişilerin karşılıklı olarak ülkedeki şiddet ortamını beslediklerini söyledi.
Suriye'de yaşananlar hususunda sadece rejimi ve aşırılık yanlılarını değil medyayı da suçlayan Menna, Suriye resmi medyasını ve Körfez ülkeleri yayın organlarını da sorumlu yayın yapmaya çağırdı. Suriye'de kader belirleyecek tarafın sessiz çoğunluk olduğunu belirten Menna "Sessiz çoğunluk hem diktatörlüğe hem de Suriye'nin iç savaşa sürüklenmesine ve Suriye'de tansiyonun yükseltilmesine karşıdır" dedi.
BBC ve Rusya el Yavm Televizyonu'na Arap Birliği Girişimi sonrasında yaşananları değerlendiren Menna, açıklamasına şu ifadelerle devam etti: "Dürüst olmak gerekirse Arap Birliği girişiminin düşmanları var. Dostları da var. Düşmanları, dünden itibaren her türlü yolu kullanarak bu girişimi başarısızlığa uğratmak için çalışmaktalar. Girişimin düşmanları, sadece "güvenlik" esaslı çözümden yana olan rejim değil. Rejimi kontrolü altında tutan azınlık bir grup var. Bunlar, güvenlik esaslı çözüm sunuyorlar. Bu durumun devam etmesini istiyorlar.
Bunun yanı sıra halk hareketini silahlandırmak isteyen, halk hareketini güzergahından çıkarmak isteyen aşırılık yanlısı, bölücü ve şiddet eğilimli kişiler de girişimin düşmanıdır.
Bu iki tarafın da ülkede tansiyonu nasıl yükselttiğine şahit olduk. Çünkü gerilimin yükselmesi onların yararınadır. Bu kişiler, devrime ve halka karşı suç işlemektediler. Sivil bir çözüme ulaşmak için her ikisine de karşı çıkmamız gerekiyor. Suriye'deki sivil direniş, dış müdahaleye, bölücülüğe ve her türlü şiddete karşıdır."
Suriye rejimine çağrıda bulunan Menna, "Sadece konuşmadığını aynı zamanda adım da attığını gösterebilmen için siyasi tutukluları serbest bırakmalısın. Eğer tutukluları serbest bırakmaz, tam aksine yüzlercesini de tutuklamaya devam edersen insanlar, daha fazla baskı için vakit kazanmak istediğini düşünecekler" dedi.
Suriye'de 8 aydır devam eden "güvenlik" esaslı süreçten ötürü bazı insanların şeytana dahi "gel" diyebilecek duruma geldiklerini ifade eden Heysem Menna "İşte böyle bir zamanda 'güvenlik çözümü, durmalıdır" diyen Arap Birliği Girişimi gündeme geldi. Güvenlik çözümü uygulanması zorunlu değildir. Tam aksine bir musibettir. Ve Derhal durmalıdır. Suriye rejimi de bu durumu kabul etti. Bunun yanı sıra siyasi tutukluların serbest bırakılması derhal gerçekleşmelidir.
Bize göre Arap Birliği Girişimi, Suriye halkının hareketinin yararınadır. Sukunetin sağlanmasıyla toplum üzerindeki baskılar hafiflemiş olacak. Bu esas noktaların başarıyla sonuçlanması, Suriye halkının demokrasiye kavuşmak için verdiği savaşının yararınadır" şeklinde konuştu.
Suriye'de yaşananlar hususunda sadece rejimi ve aşırılık yanlılarını değil medyayı da suçlayan Menna, Suriye resmi medyasını ve Körfez ülkeleri yayın organlarını da sorumlu yayın yapmaya çağırdı. Suriye'de kader belirleyecek tarafın sessiz çoğunluk olduğunu belirten Menna "Sessiz çoğunluk hem diktatörlüğe hem de Suriye'nin iç savaşa sürüklenmesine ve Suriye'de tansiyonun yükseltilmesine karşıdır" dedi.
BBC ve Rusya el Yavm Televizyonu'na Arap Birliği Girişimi sonrasında yaşananları değerlendiren Menna, açıklamasına şu ifadelerle devam etti: "Dürüst olmak gerekirse Arap Birliği girişiminin düşmanları var. Dostları da var. Düşmanları, dünden itibaren her türlü yolu kullanarak bu girişimi başarısızlığa uğratmak için çalışmaktalar. Girişimin düşmanları, sadece "güvenlik" esaslı çözümden yana olan rejim değil. Rejimi kontrolü altında tutan azınlık bir grup var. Bunlar, güvenlik esaslı çözüm sunuyorlar. Bu durumun devam etmesini istiyorlar.
Bunun yanı sıra halk hareketini silahlandırmak isteyen, halk hareketini güzergahından çıkarmak isteyen aşırılık yanlısı, bölücü ve şiddet eğilimli kişiler de girişimin düşmanıdır.
Bu iki tarafın da ülkede tansiyonu nasıl yükselttiğine şahit olduk. Çünkü gerilimin yükselmesi onların yararınadır. Bu kişiler, devrime ve halka karşı suç işlemektediler. Sivil bir çözüme ulaşmak için her ikisine de karşı çıkmamız gerekiyor. Suriye'deki sivil direniş, dış müdahaleye, bölücülüğe ve her türlü şiddete karşıdır."
Suriye rejimine çağrıda bulunan Menna, "Sadece konuşmadığını aynı zamanda adım da attığını gösterebilmen için siyasi tutukluları serbest bırakmalısın. Eğer tutukluları serbest bırakmaz, tam aksine yüzlercesini de tutuklamaya devam edersen insanlar, daha fazla baskı için vakit kazanmak istediğini düşünecekler" dedi.
Suriye'de 8 aydır devam eden "güvenlik" esaslı süreçten ötürü bazı insanların şeytana dahi "gel" diyebilecek duruma geldiklerini ifade eden Heysem Menna "İşte böyle bir zamanda 'güvenlik çözümü, durmalıdır" diyen Arap Birliği Girişimi gündeme geldi. Güvenlik çözümü uygulanması zorunlu değildir. Tam aksine bir musibettir. Ve Derhal durmalıdır. Suriye rejimi de bu durumu kabul etti. Bunun yanı sıra siyasi tutukluların serbest bırakılması derhal gerçekleşmelidir.
Bize göre Arap Birliği Girişimi, Suriye halkının hareketinin yararınadır. Sukunetin sağlanmasıyla toplum üzerindeki baskılar hafiflemiş olacak. Bu esas noktaların başarıyla sonuçlanması, Suriye halkının demokrasiye kavuşmak için verdiği savaşının yararınadır" şeklinde konuştu.
isra haber