Suriye'de Kan Toprağa Düştü-FOTO

Önderliğini Suriyeli Müslüman gençlerin yaptığı özgürlük isyanı gün geçtikçe daha da büyüyor

Önderliğini Suriyeli Müslüman gençlerin yaptığı özgürlük isyanı gün geçtikçe daha da büyüyor. Der'a şehrinde alevlenen direniş ateşi artık Suriye'nin bütün şehirlerine ulaştı. Cuma günleri "Allahuekber" nidalarıyla camilerden çıkan Suriyeli Müslümanlar Baas Diktatörlüğü'nün yıkılması için mahalle mahalle, sokak sokak direniyorlar. Beşar Esed'e bağlı asker ve polisler ise Suriye'deki özgürlük ayaklanmasını bastırmak için insanların üzerlerine ateş açıyorlar, geceleri evleri basıp gözaltına aldıkları devrimcileri zindanlara dolduruyorlar. İsyanın önderlerinden olan genç bir devrimciye, "Bu ülkede özgürlük için sokağa çıkmak, işkence ve hapis demek. Hatta ölmek demek, korkmuyor musun?" diye soruyorum. Bedeli ne olursa olsun mücadele edeceklerini söyleyen Suriyeli devrimci sözlerini şöyle sürdürüyor :"Kendimizi ilk defa bu kadar özgür hissediyoruz. Yıllardır sustuk. Bedeli ne olursa olsun özgür olana kadar sokakları terk etmeyeceğiz. Zaten devrim yapmadan sokaklardan çekilirsek bizi ya öldürecekler, ya da hapishanelere tıkacaklar.  Artık geri dönüş yok. Esed düşüp bu ülkede bir devrim gerçekleşinceye kadar mücadele edeceğiz." Bu sözler Suriye'deki muhaliflerin nasıl bir ruh halinde olduklarını da genel olarak yansıtıyor. Araplar "Kan bir kere toprağa düşerse, zafer gelene kadar mücadele et" derler.  Suriye'de de kan toprağa düştü ve daha şimdiden yüzlerce Müslüman genç bu destansı özgürlük kıyamında hayatını kaybetti. İşte yıllardır Baas Diktatörlüğü tarafından ezilen mazlum Suriyeli Müslümanlardan şehit düşenlerden bazıları:

Şehit Enes  

Enes Muhammed Sağıyr bir günde tam 121 Suriyeli Müslüman'ın katledildiği 22 Nisan Cuma günü şehit düştü.  

 

Sadece bir şehirden 30 şehit

"22 Nisan Katliamı"nda şehit düşen Müslüman devrimcilerden biri de Samir Müniy Cuay'dı" Aynı gün sadece Suriye'nin İzraa şehrinde aralarında 3 çocuğun da bulunduğu 30 kişi öldürüldü. Şam'da 22, Humus'da 20, Hama'da  ise 8 kişi Baas Partisi'ne bağlı sivil giyimli istihbarat elemanları ve askerler tarafından katledildi.  

 

En büyük bedeli Müslümanlar ödüyor

Suriye'deki özgürlük isyanında en büyük bedeli Müslüman gençler ödüyor. Son olaylarda hayatını kaybeden 400'ü aşkın devrimciden 5'i hariç diğerleri Müslüman"

 

Katliamın fotoğrafı

Hayatımda kendimi hiç son günlerdeki kadar çaresiz hissettiğimi hatırlamıyorum. Gözümün önünde daha hayatlarının baharında olan gençler en vahşi şekilde katlediliyor. Avazım çıktığı kadar bağırmak, " Burada insanları öldürüyorlar. Ne olur Allah için bir şeyler yapın" demek geçiyor içimden çoğu zaman. Bu fotoğraf ise Suriye'de işlenen katliamın boyutunu tüm çıplaklığıyla  gözler önüne seriyor.

 

Özgürlük bedel ister

Suriye'ye adeta haftalardır şehit yağıyor. İnsanlar acılarını yüreklerine gömerek her hafta onlarca şehidi defnediyorlar. Bugünlerde Suriyelilerden en çok duyduğum cümlelerden biri ise "Bedel ödenmeden, şehit verilmeden özgürlük gelmez"

 

Gençler vasiyetlerini yazıyorlar

Suriye'de devrimci gençlerin çoğu vasiyetlerini yazıyor, eğer borçları varsa Allah'ın katına borçlu gitmemek için etrafa olan borçlarını ödüyorlar. Çünkü birçoğu uzun süreceğe benzeyen bu mücadelede şehit olacağını düşünüyor.

 

Suriye'de ok yaydan çıktı

Suriye'de artık ok yaydan çıktı. Beşar Esed'in; çocuklarını, arkadaşlarını, komşularını şehit veren Suriye halkını ikna etmesi bu saatten sonra çok zor gözüküyor. Gösteriler muhtemelen her hafta daha da artarak devam edecek. Önümüzdeki günler Suriye'de daha zor ve çetin geçeceğe benziyor.

 

Filistinliler de Esed'i istemiyor

Suriye'de son haftalarda meydana gelen olaylarda şehit düşenlerin arasında bu ülkede yaşayan Filistinli mülteciler de var. Sohbet ettiğim Filistinlilerin birçoğu Hafız Esed ve Beşar Esed'in Filistin davasına aslında destek vermediklerini, iktidarlarını meşrulaştırmak için Filistin davasını sadece kullandıklarını söylüyorlar. Suriye'deki rejim düşerse en çok sevinen kesimlerden biri de Filistinli mülteciler olacak. Genel kanı bu yönde"

 

Direniş bir mektebe dönüştü

Bu ülkede haftalardır direnişin, verilen şehitlerin bir halkı nasıl değiştirdiğine bizzat şahitlik ediyorum. Suriye'de direniş ve şehadet bir okul, bir mektep gibi insanları olgunlaştırıyor, dünyaya daha farklı bakmalarını sağlıyor.

 

Sadece Filistinlilerin kanı mı kutsal?

Bana "Şu an İslam dünyasında en mazlum, en çaresiz halk kim?" diye sorsanız inanın hiç düşünmeden "Suriyeli Müslümanlar" derim. Filistin ve Gazze'ye bir saldırı olduğunda konsoloslukları kuşatan, Suriye'de insanlar katledilirken ise susan kardeşlerimiz, dünyada sadece Filistinlilerin kanlarının kutsal olmadığını unutmamalılar.

 

En büyük destekçileri Şebbihalar

Suriye'de yaşanan katliamlardan daha çok yönetime bağlı silahlı gruplardan olan Şebbihalar sorumlu tutuluyor. Ülkedeki pavyon, bar gibi yerlerin işletmesini de ellerinde bulunduran ve bir mafya gibi hareket eden Şebbihalar Baas rejimine bütün güçleriyle destek veriyorlar.

 

Onlarca çocuk yetim kaldı

Suriye'de son çıkan olaylar sonrası onlarca çocuk yetim kaldı. Tıpkı şehit düşen babasının tabutunun başında duran perişan haldeki bu çocuk gibi. Ey çocuk, bakışların ne kadar manidar, ne kadar anlamlı"

 

Kefen giyen gençler

Cuma günündeki olaylarda şehit düşenlerin cenaze törenlerine birçok Suriyeli genç kefen giyerek çıktı. Kefen giyen devrimciler Baas rejimine kendilerinin de özgürlük için ölmeye hazır olduklarına dair mesaj gönderdiler. 

haksöz

Diğer Haberleri

Putin: İsrail'in Hamas saldırısına tepkisi savaşa değil, Gazze halkına yönelik soykırıma benziyor
Beyaz Saray'a alınmayan Müslüman belediye başkanına destek
Kanada Hükümetinden Yoksullara ve Engellilere 'intihar'Tavsiyesi
Yeni Zelanda'daki Cami Saldırısı Davasında Yeni Gelişme
Yeni Zelanda'da Müslüman Öğreciye Saldırı