Suriye'de 2015 yılı içinde, ülkede etkin olan güçler tarafından düzenlenen saldırılarda 21 bin 179 kişinin öldürüldüğü bildirildi.
Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (SNHR) yayımladığı rapora göre, Aralık ayında öldürülen bin 793 kişiyle birlikte bu yıl içinde düzenlenen tüm saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 21 bin 179'a ulaştı.
Şam yönetimi güçlerinin 2015 yılı başından bugüne kadar,15 bin 748 kişinin ölümüne neden olduğu, bunun da yıl içinde öldürülenlerin yüzde 75'ine tekabül ettiğine işaret edilen raporda, "Rejim güçlerinin öldürdüğü insanlardan sadece 3 bin 704'ü silahlı kişiler iken, 2 bin 592'si çocuk, bin 957'si kadın olmak üzere 12 bin 44'ü sivillerden oluşuyor. Bu yıl içinde aralarında 7 çocuk ve 4 kadının da bulunduğu bin 556 kişi de işkence altında hayatını kaybetti" denildi.
Esad güçlerinin saldırılarında hayatını kaybeden sivillerin yüzde 38'inin kadın ve çocuklardan oluştuğu, bunun da "hükümet güçlerinin sivilleri doğrudan hedef aldığı ve günde ortalama 10 çocuğun öldürüldüğü gerçeğini ortaya koyduğu" ifade edildi.
RUS SALDIRILARINDA 819 SİVİL ÖLDÜ
Rus güçlerinin Eylül ayında başlattığı saldırılarında şimdiye kadar 849 sivilin öldürüldüğü belirtildi. Öldürülen sivillerden 199'unun çocuk, 109'unun kadın olduğuna işaret edilen raporda, Rus hava kuvvetleri ve rejim güçleri tarafından düzenlenen saldırılarda sivil ölümlerin oranının arttığına dikkat çekildi.
YPG VE DİĞER GRUPLARIN SALDIRILARINDA 2 BİN 397 SİVİL ÖLDÜ
YPG güçlerinin düzenlediği saldırılarda 132 sivilin öldürüldüğü ifade edildi. Söz konusu sivillerden 32'sinin çocuk ve 12'sinin kadın olduğu, 4 kişinin de işkence altında yaşamını yitirdiği kaydedildi.
Suriye'de etkin olan radikal gruplar tarafından düzenlenen saldırılarda 2 bin 265 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.
Söz konusu kişilerden 2 bin 98'inin terör örgütü IŞİD tarafından öldürüldüğüne işaret edilen raporda, bunlardan 732'sinin silahllı kişiler, bin 366'sının ise siviller olduğu ifade edildi. Öldürülen siviller arasında 149 çocuk ve 188 kadın bulunduğu, 8 kişinin ise işkence altında can verdiği aktarıldı.
Nusra Cephesi tarafından düzenlenen saldırılarda 78'i muhalif silahlı grup mensubu, 89'u ise sivil olmak üzere 167 kişinin öldürüldüğü ifade edildi. Öldürülen sivillerin arasında 13 çocuk ve 11 kadın bulunduğu, 9 kişinin ise işkencede hayatını kaybettiği belirtildi.
Muhalif gruplar tarafından gerçekleştirilen saldırılarda ise 49'u silahlı grup mensubu, bin 72'si sivil, bin 121 kişinin yaşamını yitirdiği dile getirildi. Öldürülen siviller arasında 258 çocuk ve 181 kadın bulunduğu, 9 kişinin ise işkencede öldüğü aktarıldı.
IŞİD'e karşı oluşturulan uluslararası koalisyon güçlerinin düzenlediği saldırılarda da 87'si çocuk, 46'sı kadın toplam 277 sivilin öldürüldüğü belirtildi.
Raporda ayrıca ülkeden göç etmek istedikleri sırada denizde meydana gelen tekne kazalarında, kimler tarafından gerçekleştirildiği tespit edilemeyen bombalı saldırılarda veya kimliği belirlenemeyen silahlı grupların saldırılarında öldürülenlerin sayısının 787 olduğu bilgisine yer verildi. Söz konusu kişilerden 168'i silahlı, 631'inin (113 çocuk, 111 kadın) ise sivil olduğu aktarılırken, 4'ünün de işkencede öldürüldüğü kaydedildi.
SNHR raporunun içeriği ve hazırlanışı hakkında ise şu ifadelere yer verildi: "SNHR ekibi, büyük çoğunluğunun cephelerde gerçekleştiği muhalif grupların kayıplarını belgelemekte zorluk yaşıyor. Güvenlik nedeniyle isim ve fotoğraf gibi ayrıntılara ulaşmak mümkün olmadığından, söz konusu rakamlar kayıpları tam anlamıyla yansıtamıyor."
Ayrıca Suriye rejiminin ve IŞİD'in kayıplarına da ulaşmanın neredeyse imkansız olduğu belirtilerek, bu yöndeki istatistiklerin gerçeği yansıtmasının mümkün olmadığı ifade edildi.
Suriye'de iç savaşın başladığı Mart 2011'den bu yana 250 binden fazla kişi hayatını kaybettiği, yüzde 50'si çocuk, yüzde 35'i kadın, yüzde 15'i erkek olmak üzere 5 milyon 835 binden fazla kişi mülteci durumuna düştüğü belirtiliyor.
Suriye'de 44 yıldır ülkeyi yöneten Esad ailesinin politikasına karşı 15 Mart 2011'de başlayan barışçıl gösterilere rejim güçlerinin silahlı müdahalesinin ardından halka silah kullanmayı kabul etmeyen çok sayıda askerin de ordudan ayrılarak muhaliflerin safına geçmesiyle, olayların seyri değişmiş ve ülke iç savaşa sürüklenmişti.