Lübnan Eski Başbakanı Refik Hariri suikastinin yalancı tanıklarından Suriyeli binbaşı Zuheyr Sıddık, Suriye karşıtı televizyonlara telefonla bağlanarak, Suriye ordusuna karşı halkı silahlanmaya çağırdı.
Hollanda'da yaşayan Zuheyr, Safa Televizyonu'na yaptığı açıklamasında "Tağutlara karşı bugünden itibaren Suriye halkı silahlanmaya çağıyorum. Namusumuzu ve şerefimizi korumak için silah satın alacağız" dedi.
Refik Hariri suikastine Hizbullah mensuplarının da karıştığı iddialarının mimarı olan Sıddık, yine Suriye'deki ayaklanmaların bastırılmasına Hizbullahçıların da katıldığı iddialarının mimarları arasında yer alıyor. Sıddık, açıklamasının devamında "Lübnan'dan Suriye'ye umre amacıyla giriş yapan 5 otobüs, Dera'ya girdi. Hizbullahçıları taşıyan bu otobüsler, Suriye'nin içlerine ilerledi" dedi.
"Silahlanma için bir stratejinin olup olmadığı" sorusu üzerine Sıddık "Suriye'deki aşiret mensuplarından 100 bini, ruhsatlı silah taşıyor. Buna ilave olarak ruhsatsız silahlar da var. Fakat Hamza Hatip'in katledilmesinden sonra Suriye halkına şu çağrıyı yapıyorum: onların Hamza'yı katlettiği gibi siz de onları vurun, onları yakın, canlı olarak mahallelerinizden çıkartmayın" dedi.
2005'ten bugüne kadar Suriye ve Hizbullah'a karşı kurulan komplolarda aktif rol alan Zuheyr Sıddık, Esad sonrası Suriye'deki İran elçiliğinin kapatılacağını söyledi. İran'ın Arap ve Körfez dünyasındaki varlığının sona erdirilmesini isteyen Sıddık, Esad rejiminin devrilmesiyle birlikte, Suriye'deki İran elçiliğinin de kapatılacağını ifade etti.
Silahlı Mücadele İçin Fetva Talep Etmişti
Sıddık ayrıca dün akşam Suriye halkın silahlı mücadeleye başlayabilmesi için Hamalı selefi alim Şeyh Adnan'dan fetva istemişti.
Suriye'de halkı katleden kişilerin Suriyeli olmadığını, Lübnan'dan 5 otobüsle Suriye'ye giren Hizbullah mensuplarının halkı katlettiğini iddia eden, silahlanmanın getireceği her türlü bedeli ödemeye hazır olduklarını belirterek, Şeyh Adnan'dan diğer ulemayla istişare ederek "silahlı mücadele" için fetva yayınlamalarını istedi.
Muhammed Rahhal de Silahlanma Çağrısında Bulundu
Suriye'deki halk hareketinin silahlanması gerektiğini savunan Suriyeli aktivist Muhammed Rahhal, dışarıdak Suriye muhalefetinin duruşunu eleştirdi: "Dışarıdaki muhaliflerde batı perspektifi var. Onların perspektifi, Suriye'deki vakıadan tamamen uzak. Batıda koltuklarında otururlar, Avrupalı eşlerle evlenirler ve sonra da Suriyelilere sivil devrimi önerirler. Suriye halkına "Devrim sivil olmazsa, batılı ülkeler önünde bizi sıkıntıya sokarsınız. Kendi oğlunun da Muhammed gibi katledileceğini bilse bunları söylemezler. Bizler, dışarıdaki muhalifler olarak, içerideki devrimi, her türlü yolla desteklememiz gerekiyor. Suriye devriminin örgütleniş şekline müdahil olmamalıyız. " derler.
Bakara Suresi 194. ayetine "Öyleyse kim size saldırırsa, onun saldırdığı gibi siz de ona saldırın" ayetine dikkat çeken Rahhal, savunma amaçlı silahlanmanın meşru olduğunu söyledi.
Hollanda'da yaşayan Zuheyr, Safa Televizyonu'na yaptığı açıklamasında "Tağutlara karşı bugünden itibaren Suriye halkı silahlanmaya çağıyorum. Namusumuzu ve şerefimizi korumak için silah satın alacağız" dedi.
Refik Hariri suikastine Hizbullah mensuplarının da karıştığı iddialarının mimarı olan Sıddık, yine Suriye'deki ayaklanmaların bastırılmasına Hizbullahçıların da katıldığı iddialarının mimarları arasında yer alıyor. Sıddık, açıklamasının devamında "Lübnan'dan Suriye'ye umre amacıyla giriş yapan 5 otobüs, Dera'ya girdi. Hizbullahçıları taşıyan bu otobüsler, Suriye'nin içlerine ilerledi" dedi.
"Silahlanma için bir stratejinin olup olmadığı" sorusu üzerine Sıddık "Suriye'deki aşiret mensuplarından 100 bini, ruhsatlı silah taşıyor. Buna ilave olarak ruhsatsız silahlar da var. Fakat Hamza Hatip'in katledilmesinden sonra Suriye halkına şu çağrıyı yapıyorum: onların Hamza'yı katlettiği gibi siz de onları vurun, onları yakın, canlı olarak mahallelerinizden çıkartmayın" dedi.
2005'ten bugüne kadar Suriye ve Hizbullah'a karşı kurulan komplolarda aktif rol alan Zuheyr Sıddık, Esad sonrası Suriye'deki İran elçiliğinin kapatılacağını söyledi. İran'ın Arap ve Körfez dünyasındaki varlığının sona erdirilmesini isteyen Sıddık, Esad rejiminin devrilmesiyle birlikte, Suriye'deki İran elçiliğinin de kapatılacağını ifade etti.
Silahlı Mücadele İçin Fetva Talep Etmişti
Sıddık ayrıca dün akşam Suriye halkın silahlı mücadeleye başlayabilmesi için Hamalı selefi alim Şeyh Adnan'dan fetva istemişti.
Suriye'de halkı katleden kişilerin Suriyeli olmadığını, Lübnan'dan 5 otobüsle Suriye'ye giren Hizbullah mensuplarının halkı katlettiğini iddia eden, silahlanmanın getireceği her türlü bedeli ödemeye hazır olduklarını belirterek, Şeyh Adnan'dan diğer ulemayla istişare ederek "silahlı mücadele" için fetva yayınlamalarını istedi.
Muhammed Rahhal de Silahlanma Çağrısında Bulundu
Suriye'deki halk hareketinin silahlanması gerektiğini savunan Suriyeli aktivist Muhammed Rahhal, dışarıdak Suriye muhalefetinin duruşunu eleştirdi: "Dışarıdaki muhaliflerde batı perspektifi var. Onların perspektifi, Suriye'deki vakıadan tamamen uzak. Batıda koltuklarında otururlar, Avrupalı eşlerle evlenirler ve sonra da Suriyelilere sivil devrimi önerirler. Suriye halkına "Devrim sivil olmazsa, batılı ülkeler önünde bizi sıkıntıya sokarsınız. Kendi oğlunun da Muhammed gibi katledileceğini bilse bunları söylemezler. Bizler, dışarıdaki muhalifler olarak, içerideki devrimi, her türlü yolla desteklememiz gerekiyor. Suriye devriminin örgütleniş şekline müdahil olmamalıyız. " derler.
Bakara Suresi 194. ayetine "Öyleyse kim size saldırırsa, onun saldırdığı gibi siz de ona saldırın" ayetine dikkat çeken Rahhal, savunma amaçlı silahlanmanın meşru olduğunu söyledi.
Diğer taraftan,
Suriye'de 10 haftadır devam eden halk gösterilerinde 1100'e yakın sivil ve asker yaşamını yitirdi. Binlerce kişinin de tutuklandığı Suriye'deki göstericiler, Beşşar Esad rejiminin devrilmesini istiyor.
Suriye hükümeti şimdiye kadar ülkede yaşanan çatışmalardan, Suriye'deki silahlı güçleri sorumlu tutmuştu. Suriye muhalefeti ise hükümetin söz konusu iddialarını yalanlıyor.
Suriye muhalefetinin, Beşşar Esad rejimine karşı ortak hareket edememesi, Esad rejiminin devrilmesinin önündeki en büyük engel olarak duruyor.
12 Siyasi Kürt Parti'nin Antalya'daki Suriye Konferansı'nı protesto etmesinden sonra diğer muhalifler arasında da ittifakın sağlanamadığı ortaya çıktı.
Suriye Cumhurbaşkanı Eski Yardımcısı Abdulhalim Haddam'ın başını çektiği muhalefet, Esad rejiminin devrilmesi için dış müdahaleyi zorunlu olarak görüyor.
Dış güçlerin müdahalesine henüz sıcak bakmayan selefilerin ise bugünlerde nefsi müdafaa için silahlanmanın meşruiyetini masaya yatırdığı öğrenildi. Suriye ordusunun eski subaylarından Zubeyr Sıddık ve Suriyeli aktivistlerden Muhammed Rahhal ise şimdiden silahlanma çağrısı yaptılar.
Suriye İhvan-ı Müslimin Cemaati ise hem dış müdahaleye hem de devrimdeki sivilliğin silahlanmaya dönüştürülmesine karşı çıkıyor.
Suriye hükümeti şimdiye kadar ülkede yaşanan çatışmalardan, Suriye'deki silahlı güçleri sorumlu tutmuştu. Suriye muhalefeti ise hükümetin söz konusu iddialarını yalanlıyor.
Suriye muhalefetinin, Beşşar Esad rejimine karşı ortak hareket edememesi, Esad rejiminin devrilmesinin önündeki en büyük engel olarak duruyor.
12 Siyasi Kürt Parti'nin Antalya'daki Suriye Konferansı'nı protesto etmesinden sonra diğer muhalifler arasında da ittifakın sağlanamadığı ortaya çıktı.
Suriye Cumhurbaşkanı Eski Yardımcısı Abdulhalim Haddam'ın başını çektiği muhalefet, Esad rejiminin devrilmesi için dış müdahaleyi zorunlu olarak görüyor.
Dış güçlerin müdahalesine henüz sıcak bakmayan selefilerin ise bugünlerde nefsi müdafaa için silahlanmanın meşruiyetini masaya yatırdığı öğrenildi. Suriye ordusunun eski subaylarından Zubeyr Sıddık ve Suriyeli aktivistlerden Muhammed Rahhal ise şimdiden silahlanma çağrısı yaptılar.
Suriye İhvan-ı Müslimin Cemaati ise hem dış müdahaleye hem de devrimdeki sivilliğin silahlanmaya dönüştürülmesine karşı çıkıyor.
isra haber