Suriye'ye müdahale pazarlıkları başladı!..

İbrahim Karagül

İki konu, iki muhtemel kriz bizi çok yakından ilgilendiriyor. Türkiye'nin hem güneyinde hem de kuzeyinde önümüzdeki günlerde sıcak gelişmeler olacak gibi. Güneyde Suriye, iç çatışmalarla hatta işgalle gündemimize girecek. Kuzeyde ise Karadeniz merkezli güç oyunu tezgahlanıyor.

İkisine de bakalım..

Rusya, Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'a reformları yerine getirme şansı verilmesi gerektiğini belirterek, bu ülkeye dış müdahaleye karşı çıkacaklarını açıkladı. Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, ABD ile Romanya arasındaki son askeri anlaşmayı "Soğuk Savaş'ın yeniden başlaması" olarak niteledi.

Açıklamaya bakılırsa; Suriye'ye askeri müdahale gündemde ve BM Güvenlik Konseyi toplantıları için hazırlıklara başlanmış. ABD'nin Ankara Büyükelçisi'nin önceki gün Başbakan Tayyip Erdoğan'la helikopter pistinde yaptığı elli dakikalık görüşmenin benzerlerinin Suriye'nin komşularıyla, konuya duyarlı bütün taraflarla yapıldığını söylemek lazım.

Görüşmelerde Suriye hangi çerçevede ele alındı, bilmiyorum ama ABD Başkanı Barack Obama'nın bugün yapacağı konuşmada bunu öğreneceğiz. Dünya, Obama'nın bugünkü konuşmasına göre Suriye konusunda tutum belirleyecek çünkü yol haritası bir şekilde belirginleşmiş olacak.

Rusya gibi, Türkiye de Suriye'ye yönelik askeri müdahaleye karşı çıkacaktır. Bu konuda net, kesin bir tavır konulması gerekir. Ancak Fransa ve İngiltere öncülüğündeki ittifakın, S. Arabistan ve Ürdün gibi ülkeleri de yanına alarak, yeni bir Irak senaryosu uygulamak için ortamı olgunlaştırmaya çalıştığını artık hepimiz biliyoruz. Baas rejiminin barbarca kıyımlarının da desteğiyle, bölge ve dünya kamuoyu şimdi Suriye'ye dış müdahale için hazırlanıyor.

Medvedev'in sözleri ve helikopter pistindeki görüşmeler, Suriye'yi içerideki isyan ve kanlı operasyonların yanı sıra, bölgesel bir müdahale alanı olarak da tartışmaya başlama zamanının geldiğine işaret ediyor.

Suriye de işgal edilirse, Türkiye'nin güneyi, Arap/Müslüman dünya ile bağlantıları tamamen kesilecek, artık bölge ile ilişkilerimizi Londra-Washington üzerinden yürüteceğiz. Irak'tan sonra Suriye'de de sınırlarımızda ABD-İngiliz askerleri göreceğiz.

Medvedev'in ikinci açıklaması da en az Suriye kadar önemli Türkiye'den bakılınca. Güneyden yangına benzer bir gerilim hattı kuzeyde, Karadeniz üzerinden büyüyor.

ABD ile Romanya arasındaki füze üssü, askeri üs anlaşması sonuçlandı. Bükreş anlaşmayı onayladı. Bulgaristan gibi Romanya da bir garnizon ülkeye dönüşüyor ABD için. İki askeri üs ABD'nin TRANSCOM birimine devrediliyor. Amaç, Afganistan ve Irak'taki askeri operasyonları bu üslerden desteklemek, üsleri lojistik hat olarak kullanmak. Ama bu kadar değil..

ABD-Rusya arasında şiddetlenen, Türkiye'yi de çok yakından ilgilendiren, bir ayağı Türkiye'ye kurulacak olan füze kalkanı projesinin merkezlerinden biri Romanya olacak. Önceleri buna pek ses çıkarmayan Rusya, birden gerildi. Moskova, anlaşmanın kendi nükleer caydırıcılığına zarar vereceğini düşünüyor ve daha da ileri gidiyor. Ona göre bölgeye yerleşen ABD, Bulgaristan, Moldova, Ukrayna ve Gürcistan'la birlikte Rusya'nın enerji kaynakları ile batı pazarları arasındaki bağlantıyı denetlemeye, engellemeye çalışıyor. Tabiî bu durum Rusya için intihar anlamına gelecek.

Peki bu güç çatışması nerede kendini gösterecek? Elbette Karadeniz üzerinde.

Yıllardır; "Taliban'la mücadele Karadeniz'den başlar", "Karadeniz ABD gölü mü olacak" gibi yazılarla bu güç çatışmasının geleceğine dair çokça yazı yazdım. Karadeniz üzerinde jeopolitik bir mücadele yaşanıyordu, ABD burada güçlü bir şekilde varolmak istiyordu, böylece hem Afganistan'daki savaşa lojistik destek sağlayacak hem de Rusya'yı çevreleyecekti. Türkiye ve Rusya, ABD'nin bu arzularına şimdiye kadar direndi. Washington bunun üzerine Romanya ve Bulgaristan'da dev üsler inşa etmeye, kiralamaya başladı. Kuzeyimizdeki "Kadife Devrim"lerin amacı da aslında buydu.

Birkaç yıldır, Afganistan'a yakıt ve mühimmat taşıyan ABD ve NATO konvoyları Pakistan'da ağır saldırılara maruz kalıyor. Münferit gibi görünen ama bir kerede onlarca aracın bombalandığı saldırılar, Usame Bin Ladin operasyonundan sonra daha da artmaya başladı. Şimdi Romanya ve Karadeniz üzerinden Afganistan'a uzanan yeni lojistik hat inşa ediliyor. Öyleyse bundan sonra Karadeniz'i çokça tartışacağız.

Suriye'ye ve bugünkü Obama konuşmasın dönelim. ABD Başkanı'nın açıklaması çok önemli. Yeniden Ortadoğu'ya dönen ABD-İngiliz ekseni, Rusya ve Çin'i oldukça rahatsız ediyor. İkilinin gündemi hiç de yabana atılır gibi değil. Irak'ta neyse Suriye'de de o.

Medvedev ve Erdoğan'ın bundan sonraki açıklamaları da Obama'nın sözleri kadar önemli olacak. Süreç başladı, askeri müdahale için şartlar olgunlaştırılıyor...

Peki, Esad'ı yerinde tutup Baas kadrosunu tasfiye edecek bir proje uygulanır mı?

Yabana atmamak lazım...

yenişafak