SUSA Katliamı Bir Kez Daha Lanetlendi

“Allah’ın mescidlerinde O’nun anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır...”

KUTSAL MEKÂNLAR VE CAMİLERE YÖNELİK SALDIRILAR

İslam, Camiler ve ibadethanelere özel bir önem vermektedir. Peygamberimiz (sav)'ın siretine baktığımızda mescidi, eğitim, sosyal yaşam ve devlet idaresinin merkezine yerleştirdiğini görmekteyiz.
İslam, bu anlayışla mescitlere büyük bir misyon yüklerken diğer dinlere ait mabetlere de ihtiramı gerekli görmüştür.

"Allah'ın mescidlerinde O'nun anılmasına engel olan ve onların harap
olmasına çalışandan daha zalim kim vardır..." (Bakara Suresi 114. ayet)


Allah'ın mescitlerine saldırmak en büyük zulümdür. Ülkemizde batılaşmanın ilk göstergesi ve hayranlığı olarak Allahın mescitlerine saldırmakla kendini göstermiştir. Ezanı değiştirip, Kur'an'ı yasaklayarak insanlarımızı camilerimizden uzaklaştırmanın ilk icraatları olarak tarihe geçmiştir. Bununla yetinilmeyip camileri, atlar için ahıradönüştürülmüştür.
Müslüman halkımız cami ve mescitleri İslam'ın ilk dönemindeki misyonuna
kavuşturmak için onlarca yıl gece-gündüz çaba ve gayretlerini sürdürmüşlerdir. İslami şahsiyetin ve İslami uyanışın oluşmasında en önemli etkiye sahip olan bu güzide mekânlar, iç ve dış İslam düşmanları tarafından her türlü saldırıya maruz kalmışlardır.

Bu Menfur saldırılar cumhuriyetin ilk döneminden başlayıp çeşitli şekillerde tezahür edip günümüze kadar hala sürdürülmek istenmektedir. Bu saldırılardan biri olarak yakın tarihimizde 25
Haziran 1992 tarihinde Diyarbakır İli Silvan ilçesine bağlı Yolaç (Susa)
köyündeki cami katliamıdır. Zalim ve din düşmanları eli tetikçi marksitler tarafından Cami cemaatine yönelik yatsı namazı esnasında savunmasız ve mazlum 10 muvahhid Müslüman'ı hunharca katletmişlerdir.

Milliyetçilik ve ırkçılık adına hareket ederek sözde halkın kurtuluşu bu eksende mücadele vermekte görenler; kendi milliyet ve ırklarından olmalarına rağmen kendi anlayış ve ideolojilerini taşımayanları sadece Müslüman oldukları için katletmekte ve onlara her türlü zulmü reva görmekten çekinmemektedirler.

Bu katliam ile Emperyalist ve Siyonist güçlerin yerli işbirlikçileri
Müslüman Kürt halkımızı İslam'dan uzaklaştırıp dinsiz, imansız ve inançsız bir toplum oluşturmak istemişlerdir. Onlarca yıldır halkın İslam'dan
koparılması uğruna yürütülen bunca çabalar halkımızın İslam ve peygamber sevdası ile sonuçsuz kalmış olup, Zalim ve hainlerin bütün uğraşı ve çabaları halkın İslam ve cami sevdası muhabbetinin
önünde boş ve anlamsız çırpınışlara dönüşmüştür.

Susa Cami katliamının bir benzerini gerçekleştiren zihniyet ile aynı şekilde ve aynı yöntem ile Siyonist İsrail rejimi güçleri tarafından El Halil camiinde gerçekleştirilmiştir. Camii şerife toplanan pırıl pırıl insanlar tertemiz bedenleriyle Rablerine yönelmiş tam bir huzur ve huşu içinde O'na rüku ve secde ediyorlardı ki, arkalarından gelen bir kurşun yağmuru Müslümanları vahşi bir şekilde katletmiştir. Susa' da gerçekleştirilen hunharca katliam bu eli kanlı mürtedlerın zihniyeti ile Siyonist İsrail rejimin Islama düşmanlığı ve Müslümanlara duyduğu kini çağrıştırmaktadır.


İslam dünyasının bu güzide mekânları ve mabetleri konumundaki mescit, camiler ve Kur_an tedrisatı yapılan mekânlara yönelik emperyalist,
Siyonist ve yerli işbirlikçilerin maşası konumundaki hain ve gözü dönmüş
canileri telin ediyor, Bizlere suni ayrılıklar oluşturmaya çalışan ve bizleri birbirine kırdırmayı amaçlayan bu zalim güçlerin oyunlarını bozup birlik ve bütünlük içerisinde camilerimiz etrafında kenetlenip, tek yürek olduğumuzu göstermeliyiz.


Zalim ve tağutların her türlü tuğyanına rağmen genç neslimizi camilerimizle buluşturup gençlerimizin Kur'anın ruhani ve manevi atmosferinden faydalanmaları için Saadet dönemindeki camilerin misyonuna uygun olarak İslam toplumunun yüreklerine güç katan ve onları büyük dirilişe sürükleyen sevda tohumlarını yeşerten, solmayan ve hayat fışkıran sevda güllerine dönüştürmesini temenni
ediyoruz.

Hür-der olarak; Yeryüzündeki İslam dininin kutsal mekânları olan camilerde Allah'a ibadet maksadı ile katledilen Silvan Yolaç (Susa) köyünün 19.yıl dönümünü başta olmak üzere bu uğurda canlarını
Rablerine adayan tüm mazlumların rahmetle yâd ediyor, camilere ve kutsal mekânlara yönelik dünyanın dört bir yanındaki tüm saldırı ve katliamları lanetliyoruz.


HÜR-DER

İnsani Hak ve
Hürriyetleri Derneği

Sivil Haber Haberleri

Katil İsrail'e kucak açan Uluslararası Olimpiyat Komitesi sınıfta kaldı
Paris Olimpiyatlarının güvenlik işlerinde neden İsrail güçleri kullanılıyor?
Alimlerden Gazze bildirisi: HER MÜSLÜMANA FİLİSTİN SORULACAK
PKK'nin kanlı tarihinden bir kesit: Susa Katliamı!
Diyarbakır bu akşam da Gazze için meydanlardaydı