Suud Kralı Selman'ın ilk Ziyareti Amerika'ya

Suudi Arabistan Kralı Selman, tahta geçmesinin ardından ilk ziyaretini bugün ABD'ye yapacak. ABD Başkanı Obama Kral Selman’ı Beyaz Saray’da ağırlayacak.

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz Al Suud, ocak ayındatahta geçmesinin ardından ABD’ye ilk ziyaretini bugün düzenliyor.

ABD Başkanı Barack Obama’nın Körfez ülkeleri liderleriyle Camp David’de mayıs ayında düzenlediği zirveye Kral Selman’ın katılmaması, Suudi Arabistan’ın ABD’nin İran’la ilişkilerinden rahatsızlık duymasından kaynaklandığı yorumlarına neden olmuştu. Ancak zirvenin düzenlenmesinin ardından Kral Selman ile telefonda birkaç kez görüşen Obama, Kral Selman’ı bugün Oval Ofis’te ağırlayacak.

İran ile varılan nükleer anlaşmanın ötesinde Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda Kral Selman’ın ziyareti iki ülke arasındaki ilişkiler açısından büyük önem arz ediyor. İki liderin, görüşmede özellikle İran, Suriye, Yemen ve bölgedeki güvenlik konularını ele alması bekleniyor.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Ben Rhodes, göreve gelmesinin ardından Washington’a ilk seyahatini yapan Kral Selman’ın ziyaretinin ABD ile Suudi Arabistan arasındaki stratejik ortaklığın önemine vurgu yaptığını söyledi.

Selman’ın ziyaretine ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Rhodes, “Kral Selman’ın ziyareti Suudi Arabistan’la ortak çıkarlarımızın bulunduğu bölgede bir çok gelişmenin yaşandığı dönemde önemli bir zamanda gerçekleşen ziyaret” yorumunda bulundu.  

Rhodes, iki liderin bölgedeki ortak çıkarları doğrultusunda bir dizi konuyu ele alacağını belirterek, “Bu ziyaret Başkan Obama için Camp David gündeminde yer alan konuların takibini sürdürme fırsatı sunacak. İran ile varılan nükleer anlaşma, İran’ın bölgedeki habis eylemlerini püskürtme ve diğer birtakım bölgesel konuları değerlendirme imkanı verecek” dedi.

Riyad yönetiminin "İran’ın bölgeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik eylemlerinden duyduğu rahatsızlığın" görüşmede gündeme gelmesini beklediklerini aktaran Rhodes, Suudi Arabistan’ın kaygılarını anladıklarını dile getirdi. Rhodes, “İran’ın istikrarsızlaştırmaya yönelik eylemleriyle mücadele etmek için elimizden geleni yapmalıyız. İran’ın bu kötü eylemlerine her zaman kaynak sağlama riski bulunuyor” değerlendirmesinde bulundu.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi’nin İran, Irak, Suriye ve Körfez ülkelerinden sorumlu üst düzey yetkililerinden Jeff Prescott da ABD ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkiyi “kalıcı, derin ve kapsamlı” olarak nitelendirdi.

Nükleer anlaşma ve İran’ın bölgedeki "istikrarı bozucu adımlarının" ötesinde Suriye’deki iç savaş, Yemen’deki gelişmeler ve bölgedeki güvenlik konularının da görüşmede ele alınacak meseleler arasında yer alacağını ifade eden Prescott, “ABD ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkinin temelinde bölgeye yönelik ortak stratejik amaçlarımız bulunuyor. Bu on yıllardır bu şekilde. Belirli politikalara yaklaşımlarımızda aramızda her zaman fikir birliği bulunmuyor ancak aynı fikirleri paylaşmasak bile bu konuları doğrudan ve açıkça konuşabiliyoruz. Ayrılıkları giderme yolları ve ortak hedefler doğrultusunda çalışma yolları arıyoruz” dedi.

Yemen’deki çatışmalar sonucu ortaya çıkan insanlık dramının iki liderin konuşmasında özellikle gündeme gelmesi bekleniyor. Washington yönetimi, Yemen’deki operasyonlarda sivil kayıplara ilişkin kaygılarını sıklıkla dile getiriyor. Prescott da “Görüşmede sivil kayıplardan duyulan endişenin dile getirileceğini düşünüyorum. Yemen’de her geçen gün kötüleşen insanlık krizine yönelik derin kaygı duyuyoruz” açıklamasında bulundu.

Kral Selman, tahta geçişinin ardından Başkan Obama ile ikinci kez bir araya gelmiş olacak. Kral Abdullah’ın vefatı sırasında Hindistan’da bulunan Obama, Suudi Arabistan’a geçerek Selman’a taziye ziyaretinde bulunmuştu.

"NÜKLEER ANLAŞMA ZİYARETİN ZAMANLAMASINDA ETKİLİ"

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi adlı düşünce kuruluşundan Anthony Cordesman ise Suudilerin, Tahran yönetimi ile Batılı ülkeler arasında sağlanan nükleer anlaşmadan kaynaklanan endişelerinin ziyaretin zamanlamasında etkili olduğu düşüncesinde.

Cordesman, “ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin doğasına dair sorular mevcut. Muhtemelen Kral Selman’ın ziyareti bu kaygıları dindirmek için. İran’la imzalanan nükleer anlaşma da ziyaretin zamanlamasında etkili” dedi.

"İRAN GÖRÜŞMENİN ANA KONUSU OLACAKTIR"

Ortadoğu Enstitüsü Başkan Yardımcısı Paul Salem de “kritik zamanda” yapılan ziyaretin en önemli konusunun İran’ın bölgedeki "rahatsızlık uyandıran" eylemleri olacağını söyledi.

Salem, “İran’ın bölgede istikrarı bozucu eylemleri görüşmenin kesinlikle ana konusu olacaktır. Bunun iki tarafça da bilindiğini düşünüyorum. İsrail’in yaklaşımının aksine Suudi Arabistan Kralı Selman ve diğer Körfez ülkeleri nükleer anlaşmayı memnuniyetle karşıladı ve destekleme kararı aldı. Ancak tabii ki bunun karşılığında ABD’den daha fazla güvence, işbirliği ve taahhüde ihtiyaçları olduğunu düşünüyorlar. Suudi Arabistan için kendi güvenlikleri, ulusal savunma ve terörle mücadele konuları bunların bir parçası” ifadesini kullandı.

Suudilerin nükleer anlaşmaya verdikleri destek karşılığında Washington yönetiminden Yemen’de de daha fazla destek isteyebileceğine vurgu yapan Salem, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Suudi Arabistan, Yemen’de ilerleme kaydettiğini düşünüyor. Aden’i geri aldılar. Husiler bir bakıma köşeye sıkıştırılmış durumda. Sana’nın nasıl geri alınabileceği, Amerikalıların ne tür taahhütte bulunacağı gibi konularda bazı görüşmeler olacaktır. Suudilerin bu konularda baskı kuracaklarını düşünüyorum."

 

Amerika Haberleri

The Telegraph: Trump'ın İran'a azami baskı politikası büyük bir zorlukla karşı karşıya
Malcolm X'in ailesinden ABD yönetimine 100 milyon dolarlık dava
Büyük Şeytan ABD'den küstah açıklama!
ABD askerleri Güney Kıbrıs'taki üsse yerleşmeye hazırlanıyor
WSJ: Trump, İran'ın petrol endüstrisine 'radikal' yaptırımlar planlıyor