Suud Dışişleri Bakanlığı'ndan Birleşmiş Milletler'e gönderilen mektupta, "Krallığımız Güvenlik Konseyi'ndeki metotların, işleyiş mekanizmasının ve çifte standartların, konseyin dünya barışıyla ilgili sorumluluklarını üstlenmesine engel olduğuna inanmaktadır" ifadeleri kullanarak BMGK'nın dünya barışı ve güvenliğini sağlamada yetersiz kaldığı gerekçesiyle Konsey'in geçici üyeliğini kabul etmediğini açıkladı.
Aynı ülkenin Mısır'a gelecek ay 400 milyon dolar değerinde petrol sevkiyatı yapmasının beklenmesi Suud krallığının kime hizmet ettiğini gösterir nitelikte.
İlgili haber;
Mısır Genel Petrol Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Tarık el- Molla, yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'ın vadettiği yardımlar kapsamında ülkesine kasım ayında 400 milyon dolar değerinde petrol sevkiyatının ulaşmasını beklediklerini belirtti.
Suudi Arabistan'ın İslam ülkelerinde yapmış olduğu ihanetlerin halihazırda devam ettiğini, almış olduğu kararların hiçbirşey ifade etmeyeceğini düşünen analistler, Mısır'da kalleşçe sivil halka saldıran cuntacı rejime destek olan Suud'un gerçekçi olmayan tavrını eleştirdi.
Öte yandan Suud'i Arabistan'ın Güvenlik Konseyi'ne kendi isteğiyle aday olması ve almış olduğu red kararının amacının ne olduğu da sorulması gereken soruların başında.
Hal böyleyken, Suud'un kararı Türkiye basınında övgüyle bahsedilerek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklamalarıyla haberleştirilmiş yerinde bir karar olarak saygı gösterilmesi gereken bir tavır olarak nitelendirilmişti.
Aylardır Mısır halkının kıyam'ını barbarca saldırılarla bastıran, binlerce Müslümanı şehid eden Cuntacı rejime petrodolarla destek olan hain krallığın almış olduğu kararlar Müslümanların nezdinde koca bir hiç ve anlamsızdır.
Suud'un tavrı onurlu olarak nitelendirilemez. BMGK'nın dünya barışı ve güvenliğini sağlamada yetersiz kalması aşikar olan bir vakıadır. Suud özgür bir rejim değildir. Suud'un saltanatını korumayı murad etmek için söylemiş olduğu gerçekler sahibini onurlu kılmaz.