Şuur eğitimi

Abdullah Büyük

İnsanın beşer olmaktan adam olmaya başlayacağı nokta, seyr-ü sülük’e karar vermesidir. İslam İrfan Okulunda seyr-ü sülük, içe dönük ve sonsuz bir yolculuktur. Bu yolculuğun bir sonu olamaz, çünkü insanın “kendimi tanıdım” demek gibi bir lüksü yoktur. Kararlılık ve sabır ile bir ömür devam edecek bu yolculukta insan,  adım adım adam olmaya başlayacaktır. Şuura-öze yöneliktir bu eğitim metodu.  Kur’an’daki peygamber kıssaları bu yolculuktaki müridin en vazgeçilmez mürşididir. Hz. Âdem, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. Nuh, Hz. Yakup, Hz. Yusuf, Hz. Muhammed (sav)  ve diğer peygamberler tasavvurunu eğitmek isteyen her insana elini uzatmış bekliyor. Her biri, “bittim Ya Rabbi dediğimiz anda yettim kulum diyen Rabbimizin bir elçisi” olarak geliyor bizim mekânımıza ve zamanımıza. Yeter ki biz bu kutlu elçileri duymak ve onlarla birlikte yola devam etmek isteyelim. Şuur eğitimi ancak bu kutlu elçilerin rehberliğinde başarıya ulaşacaktır. Eyyüb (as)’dan sabrı, Yakub (as)’dan gözyaşlarıyla kalbini yıkamayı  öğrenmeyen, bu yolculukta nereye varabilir ki. Onun için şuur eğitiminin olmazsa olmazı sabır ve kararlılıktır. Kendini bir şey zannetmeden yola devam etmektir. Dışını değil, içini görerek düşünmek, anlamak, konuşmak ve davranmaktır. İnsanın kendisini Rabbinin terbiyesine arz etmesidir. En büyük mahrumiyetin Allah’tan mahrum kalmak olduğunu akıldan çıkarmamaktır. Bu dünyada ne olacağını düşünmek kadar sonsuzluklarda ne olacağını düşünmektir. Acaba kaç ebeveyn evlatlarına “büyüyünce ne olacaksın” sorusunun yanında öldükten sonra sonsuzluklarda ne olacağını sormuştur. Kendisine bu soruyu hiç sormayan evladına nasıl sorabilir ki. Bu sorular olmadan nasıl bir şuur eğitimi yapılabilir? Bunun acısını çekmeyen, bununla dertlenmeyen hangi beşer adam olabilir. Hakikate ve hikmete, kusurlarımızı ve yanlışlarımızı görerek yaklaşabiliriz. Hakikat de, hikmet de insanın içinde, özünde, yani şuurundadır. Hikmeti ve mutluluğu kendi dışında arayan beyhude bir yolculuğa çıkmıştır. Adeta çölde serap gören bir yolcu gibidir. Bütün koşuşturmaları sonuçsuz kalmaya mahkûmdur. 

Şuurunu eğitmeden adam olmaya kalkan her beşer iyot gibi ortadadır aslında. Özünü değiştirmeden davranışlarını değiştirenlerin, ki sahte bir dindarlıktan başka bir şey değildir. Bu sahte dindarlık bireyin vicdanını sızlatmak ister, ama buna da imkân tanınmaz. İşte bu noktada savunma mekanizmaları devreye girerek her şeyi örtbas edip geçer. Çevremizdeki insanları dikkatli bir şekilde okumaya çalıştığımızda bu sahte dindarlıkları çabucak fark ederiz aslında. Beytullah’ı şuuruna öğretmen olarak göremeyenlerin hacc ve umreleri turistik bir geziden öteye gidemez. Bedeniyle birlikte şuurunu da Kâbe’ye döndüremeyenler bir ömür boyu namazlarında miraç muradına eremezler. Şuurda doğru bir şekilde anlamlandırılmayan hiçbir ibadet, gerçek manada hasenat ve salihat olamaz. 

Şuur eğitimi imaja değil, şahsiyete dönük bir eğitimdir. İmajı şahsiyetin önüne geçirmek modern çağın bireye yaptığı en büyük kötülüktür. Artık insana, şahsiyetine göre değil, imajına göre değer biçilir oldu. Bu büyük kayma maalesef insanı “imaj her şeydir” noktasına getirip bıraktı. Bu noktaya gelmiş bireyin kendini tanıma gibi bir çabanın içine girmesini beklemek boş bir ümittir. Onun için şuurunu eğitmek isteyen her insanın bu sinsi hastalığa karşı kendisini sık sık murakabeye tabi tutması gerekir. Aksi halde fark etmeksizin şuuruna yapacağı yatırımları imajına yapmaya başlar.

Edep eğitiminin de başlangıç noktası şuurdur. Şuurunda kendisine Şeyh Hamdullah Efendi’nin “Edep Ya Hu” sözünü diyemeyenin hiçbir davranışında edep ve adap yer alamaz. Edebi öğrenmek, “Edep Ya Hu” sözünün levhalara hüsnü hat ile yazılıp evimizin- işyerimizin duvarlarına asmakla olacak şey değildir. Bu edebi sözden adap öğrenmek ancak şuurda-özde yapılacak bir eğitimle mümkün olacaktır. Bu güzel sözü özüne işleyen, şuuruna da davranışlarına da edebi öğretmiş olacaktır. 

1 Kasım Pazar günü yapılacak olan seçimlerin ülkemizde ve İslam coğrafyasında hayırlara vesile olması duasıyla… Cumanız mübarek olsun. 

yeniakit