"T.C NATO Üyeliği'nden Çekilmeli"

Kapitalist emperyalizmin sivri mızrağı" NATO"dan çıkmak için, altın fırsatlar..

Selâhaddin Çakırgil/NATO'dan çıkmak için, altın fırsatlar..

Fransa Meclisi"nin ikinci kanadı Senato"nun da, 1915- Ermeni Hadiseleri için, "genocide / jenosid / soykırım" nitelemesi yapan ve bu durumu inkar edenlere bir seneye kadar hapis ve 45 bin euro"ya kadar para cezası verilmesine dair bir kanun tasarısını kabul etmesiyle, Türkiye- Fransız ilişkilerinin yeni bir safhaya gireceği anlaşılıyor..

Bu ilişkilerin nasıl şekilleneceğini gelecek günler gösterecektir..

Ancak, fevrî tepkiler vermek yerine, aklı başında ve neticesine katlanılacak tepkiler vermek gerektiği açıktır..

Bu suçlama ve cezalandırmanın önemi o kadar büyük değildir, elbette.. Ama, bu kanunu, -Fransa"da, sayıları 600 bine yakın Türkiye"liler"in topluca protesto etmeleri ve onun suç saydığı görüşleri açıklamaları ve bu sûretle yüzbinlerin hapse atılması gibi bir yolun açılması teorik olarak söylenebilse de, pratize etmek hayal olduğuna göre..-; hukuken "keenlemyekûn" / bütünüyle yok sayarsınız; olur biter mi?. Veya, birileri de, "kimse, Fransa"da öyle bir iddiayı tekrarlayıvermesin, olur biter.." diyebilir mi?..

Ve problem, böyle sözlerle geçiştirilemiyecek şekilde, yeni başlıyor..

Çünkü, 2015 tarihi, yani 1915"in yüzüncü yılı yaklaşırken, Fransa bu konuda tek başına değil ve o, sadece güçlü bir öncülük yapmaya çalışıyor ve yarınlarda, Türkiye"nin gücü ve emperyalist dünyayı rahatsız eden adımları arttıkça, dünyadaki daha bir çok rejimler de benzer adımlar atmakta Fransa"yı takib edeceklerdir..

Ve konu, 1915 - Ermeni Hadiseleri için, sadece özür dilemek veya o hadiselerdeki sorumluluğu kabul ve tazminatını ödemek şıklarıyla geçiştirilemiyecek kadar büyük bir planı da arkasından sürükleyecek ve ermeniler için toprak talebine kadar uzanan nice yolları denemek isteyeklerdir.. Problemin nihaî hedeflerinden birisi, bu noktadır..

Bu da, tekrarlıyalım ki, savaşsız olarak gerçekleşecek bir durum gibi gözükmemektedir.. Üstelik de, bu kanun, Osmanlı çökerken, sahnenin altında kalan sadece ermenileri değil, milyonlarca müslümanı da geri getirmeyecek ve ermeni halkıyla müslüman halkımız arasındaki duyguları tamir etmek bir yana, husûmet yönünde daha da bir yaralıyacak, yarayı derinleştirecektir.

*

Şu hususu da tekrar gözönünde bulundurmak gerekir ki, bu entrika, sadece Fransa"yla sınırlı değildir ve bütün emperyalist dünya onunla birliktedir..

Dahası, T.C. rejimi ve daha öncesinden beri, son 180-200 yıldan bu yana ülkemizin ve halkımızın yönetiminde üst kademeleri ele geçirmiş olan jakoben/ laik bürokratik oligarşi kadrolarını dolduranların kafaları da kasaları gibi, Paris"lerdedir..

*

İlginç olan çarpıklık şu ki, Türkiye, cellâdına âşık idâm mahkûmu gibi, işte o emperyalist dünya ile aynı ittifak çemberi içindedir ve 200 yıldır Batı dünyasının siyasetlerine göre hareket etmeyi temel siyaset edinmiştir ve son 60 yıldır da, NATO"ya bağlıdır. Keza, Amerika"dan sonraki en büyük askerî güce sahib bir ülke olarak, emperyalist dünyanın bekçibaşılığını yapmak üzere "hazır kıt"a" olarak bekletilmektedir..

Ve fransız emperyalizmine karşı Cezayir"in müslüman halkı, topyekûn bir qıyâm"a kalkıştığı 1954-61 arasında 1,5 milyon müslüman katledilirken; Türkiye, rahatsızlığını dile getirdikçe; Fransa, "Türkiye"nin bir NATO üyesi olduğunu ve NATO"da aynı ittifak çemberi içinde olan bir üyenin nasıl olup, bir diğer üye için düşmanca bir tavır takınır?" diyerek; Türkiye"yi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu"nda, o konuyla ilgili olarak yapılan oylamalarda, kendi yanında oy kullanmaya zorlayabiliyordu.. Ki, o tutum, T.C. için hâlâ da bir utanç vesilesidir..

Ama, bugün tablo tersyüz olmuştur ve Fransa, NATO ittifakı içinde birlikte olduğu Türkiye"ye karşı düşmanca bir siyaset geliştiriyor.. Bu, nasıl bir müttefikliktir böyle ki, Türkiye"yi devleti ve halkıyla, "jenosid/ soykırım" cinayetini işlemiş bir "kaatiller topluluğu" halinde nitelemiş oluyor..

Böyle bir durumda, Türkiye, diğer tepki ve karşı hamleleri yanında, asıl tedbir olarak, NATO üyeliğinden çekilmeyi gündeme getirmelidir..

 

Yazı'nın Devamı İçin Tıklayın

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Apo’yu İstanbul’a kim getirdi?
Abdurrahman Dilipak: Keyfiniz nasıl?
Abdurrahman Dilipak: Suriye nereye?
Abdurrahman Dilipak: Zamane cinlerinin esrarı
Abdurrahman Dilipak: Gelin yeniden iman edelim