Tahran'da küresel intifada zirvesi

Hakan Albayrak

Gazze konulu Şarmuşşeyh konferansında müstekbirlerin resm-i geçidine tanık olmuştuk. Tahran'daki Gazze konferansı ise dünyanın vicdanı olan küresel intifada temsilcilerini bir araya getirdi.

O muhteşem kalabalığın orta yerinde tuttuğum bazı notlar:

Kapıdan giren şu beyefendi HAMAS liderlerinden Musa Ebu Marzuk değil mi? Evet o. Yanındaki beyefendi de Tunus İslami Hareketi'nin lideri Raşid Gannuşi'ye benziyor. Evet evet, ta kendisi.

Karşı masada oturan şu hanımefendi, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin efsanevi savaşçılarından Leyla Halid'den başkası değil. Onun gülümseyerek selamladığı genç ise Kudüs TV (Türkiye) Genel Yayın Yönetmeni Muhammed İkbal Köseoğlu.

Şuradaki hanımefendilerden biri şehid HAMAS lideri Rantisi'nin eşi, diğeri de Gambiya Cumhurbaşkanı Hacı Yahya Camme'nin temsilcisi.

Şuradaki beyefendilerden biri "1 Mart" kahramanı eski milletvekilimiz Süleyman Gündüz, diğeri de Venezuela Cumhurbaşkanı Hugo Chavez'in bir temsilcisi.

Şu asil topluluk, Lübnan Hizbullahından.

Yan masadaki hahamlar, ABD menşeli anti Siyonist Yahudi örgütü Neturei Karta'nın başkanı Yisroel Dovid Weiss ve yoldaşları; onlarla sohbet eden delikanlı ise bizim İsra Haber Genel Yayın Yönetmeni İsa Eren.

"La Şiiyye La Sunniyye Vahde Vahde İslamiyye" diyen Iraklı şair milletvekili Fevzi Ekrem Terzioğlu, Bosna-Hersek'in Mehmed Akif'i Cemaleddin Latiç, Almanya siyasetinde müthiş bir anti- Siyonizm rüzgârı estiren Cemal Karslı, Arap basınının vicdanı Fehmi Huveydi de burada.

Bolivya Cumhurbaşkanı Evo Morales'in adamları da.

Ve Macaristan'dan, İtalya'dan anti-emperyalistler.

Ev sahibi İran İslam Cumhuriyeti'nin devrim rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamaney ve cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da aramızda tabii.

Hamaney, özgür Kudüs davasının Türkiye'deki 1 numaralı neferi Nureddin Şirin'in yüzünü sıvazlıyor"


* * *
"Direnişin Simgesi Filistin / Cinayet Kurbanı Gazze" konulu uluslararası konferans için Tahran'da bir araya gelen 1000'i aşkın siyasetçi, savaşçı, sivil toplum kuruluşu temsilcisi, yazar ve gazeteci, üç gün boyunca toplantı salonlarında teşrik-i mesaide bulundu, otel lobilerinde hasbıhal etti, hemhal oldu.

Konferansta yapılan konuşmalar ve "soykırımcı İsrail liderlerinin uluslararası bir mahkemede yargılanması, bağımsız Filistin devletinin önünün açılması, Filistinli mültecilerin vatanlarına geri dönebilmesi" gibi hususların yer aldığı sonuç bildirgesi elbette önemli; fakat Tahran konferansını asıl önemli kılan şey, küresel intifada için safların sıklaştırılmasına sunduğu zemin olsa gerek.

Her birimiz, cebimizde sayısız kartvizitle döndük memleketimize.

Teşrik-i mesaimizin devan edeceğine dair birbirimize söz vererek...