Pazar gecesi bir kahvehanede bir grup arkadaşla milli tankımız Altay’ın seyrüseferini konuşuyorduk.
“Ne olacak bu tankın motor meselesi? Avusturya da motor satmıyor” dedi bir arkadaş.
Bir başkası, internette iki gündür dünyanın tank müktesebatını incelediğini belirtip, Pakistan’ın El Halid tankının motorunu Ukrayna’nın yaptığını, Ukrayna’nın bize cart-curt etmeyeceğini, motoru onlardan alabileceğimizi söyledi.
“Belki ahım şahım bir şey değildir, ama 65 tonu yürütür” diye de ekledi.
Aklın yolu bir… Salı günü şu haberi geçti ajanslar:
“Türkiye’nin milli imkanlarla tasarlayıp ürettiği Altay Ana Muharebe Tankı için aranan destek bulundu. Ukrayna’nın savunma firmalarından sorumlu devlet kurumu UkrOboronProm Genel Müdürü Roman Romanov, C4Defence internet sitesine verdiği beyanatta, Başbakan Binali Yıldırım’ın davetlisi olarak 14 Mart tarihine Ankara’yı ziyaret eden Ukrayna Başbakanı Vladimir Groysman’ın temaslarında konunun gündeme geldiğini açıkladı. Romanov, iki başbakanın tank motoru konusunda işbirliği ön anlaşması (Memorandum of Understanding) imzalandığını bildirdi. Ukrayna, bu anlaşma ile 6TD3 motorunu öneriyor. TUMOSAN firmasının bir yıllık çalışmasının ardından sözleşme karşılıklı feshedilmişti. Firma, Avusturya’dan alınacak teknoloji desteğine politik engel geldiğini açıklamıştı. Bu açıklamayla tankın motoru için belirsizlik süreci başlamıştı.”
***
Milli imkânlarla geliştirilen zırhı, silah sistemi ve manevra kabiliyeti ile Almanların efsanevi Leopard 2’siyle yarışan bir tanktan bahsediyoruz.
Seri imalata geçmek için Altay’ın tek eksiği motordu.
Tankımıza nihayet bir motor bulduğumuza çocuklar gibi sevindim.
Ona sevindim sevinmesine de, kendi tank motorunuzu kendimizin yapamadığına üzülüyorum tabii.
Neyse ki bu işlerden anlayan bir arkadaşımın dediğine göre üzüntüm fazla sürmeyecek.
Türkiye’nin birikimi tank motoru yapmaya el veriyormuş, süreç de başlamış, bu artık sadece bir zaman meselesiymiş, Ukrayna motoru geçici bir çözümmüş.
Olacak inşaallah.
Bundan 10 sene evvel rüyasını bile göremediğimiz yerli İHA -hem de silahlı, hem de en kalitelisinden- gerçek olmadı mı?
Yakın zamana kadar uzmanlarımızın (!) “Biz yapamayız” dediği binlerce kilometre menzilli füzelerin denemelerine de başlamadık mı?
Artık helikopter de imal ediyoruz.
Yerli savaş uçakları için de kolları sıvadık.
Uçaklarımızın, helikopterlerimizin motorlarını kendimiz yapacak duruma da geleceğiz inşaallah.
Bu her şeyden evvel ‘mental’ bir mesele; zihnimizin hazır olup olmamasıyla ilgili.
Necmeddin Erbakan Hocamız 1970’li yıllarda “Kendi silahımızı, tankımızı, savaş uçağımızı yapacağız” derken genellikle gülünüp geçiliyordu, ama şimdi “Yaparız evelallah” anlayışı hakim.
Aşağılık kompleksini aşarak en önemli eşiği geçmiş bulunuyoruz.
Gerisi teknik detay.
karargazete