Taşgetiren Özkök'ün Yakarış Sebebini Sordu

'Ertuğrul Özkök Sayın Gül'e 'Sessiz Dilekçe' yazmış bugün Hürriyette. İyide, Gül'ü neden harcamalıyız, bilelim' diyor Taşgetiren...

Ertuğrul Özkök“Abdullah Gül'e sessiz dilekçe” yazmış bugünHürriyet'te.

“Adaletsizliğin zerresininbu yazıya bulaşmaması için şöyle başlayayım.”dedikten sonra şunları yazıyor:

“Sayın Abdullah Gül,cumhurbaşkanı olamaz mı?

Çok samimi ve çokaçık düşüncem şudur.

Kesinlikle olabilir.

Bu görevi iyi yapamaz mı?

Samimi düşüncem,kesinlikle yapabilir.

Bu mevkii hak etmedi mi?

Vicdanım beni beklemedencevap veriyor: Kesinlikle hak etti.”

Evet, işte bundan sonra tiyatrobaşlıyor. Ertuğrul bey bundan sonra şu cümleyi yazıyor:

“Yine de içimden birses diyor ki, tanıdığım Abdullah Bey, fazlasıyla hak ettiği bukoltuğu, kendi arzusu ile reddetmelidir.”

Kendisi, Abdullah Gül'denyapmasını istediği bu fedakarlığa “Şövalyelik”diyor. Biliyorsunuz, bu “Şövalyelik” ifadesini epeyzamandır ben kullanıyorum. Vaktiyle, Aksiyon'daki yazımda, Başbakan Erdoğan'ın fazlasıyla hak ettiğiCumhurbaşkanlığı için Abdullah Gül'ü adaygöstermesini isterken bunun “Şövalyelik”olacağına işaret etmiştim, yakında da Abdullah Gül'denböyle bir “Şövalyelik” beklenmesi içinneyin gerektiğini yazmıştım.

Ertuğrul Özkök deAbdullah Gül'den “Şövalyelik” bekliyor,bunun “taviz değil, demokrasi adına tavizsizlik”olduğunu söylüyor ama, doğrusunu söylemek gerekirse,burada “sessiz dilekçe”nin samimiyetini gölgeleyenbir göz bağcılığına sığınıyor.

Ertuğrul Özkök'ünyazısını yaralayan ne biliyor musunuz?

Buyazıda, Abdullah Gül'den istediği fedakarlığınnereden kaynaklandığı sorusunun cevabı yok.

Abdullah Gül'ünCumhurbaşkanlığını gerilim sebebi haline getiren şeyin neolduğu yok.

Abdullah Gül'ünadaylıktan feragatinin neden böyle bir hayat – memat meselesihaline getirildiğinin izahı yok.

Gül adaylıktançekilince demokrasinin neresi kurtulacak sorusunun cevabıyok.

Gül'ünadaylığının, Erdoğan ve Gül gibi iki kadimdostun ilişkilerini böylesine zora sokmasının gerçeksebebi yok.

Cumhurbaşkanı olamaz mı?Kesinlikle olur.

Bu görevi iyi yapamaz mı?Kesinlikle yapar.

Bu mevkii hak etmedi mi?Kesinlikle etti.

Bundan sonra “Eeee biz başkane istiyoruz ki?” diye sormak kalıyor geride, ama Ertuğrulbey onu yapmıyor.

Bir şey daha sorulabiliraslında:

-Cumhurbaşkanlığı gerilimisebebiyle gidilen ve yeni sonuçlanan seçimde halkınbüyük çoğunluğu Gül'ünCumhurbaşkanılığına da oy vermiş olmadı mı?

Bunun cevabı da “Kesinlikleevet”se, biz Abdullah Gül'e neden “Aday olma”diye bunca ısrar ediyor, bu işi yeni bir gerilim sebebi yapıyoruz?

Ben dün, “AbdullahGül'den şövalyelik istemek için, sayınBüyükanıt'ın da bir jest yapması gerektiğini”yazdım. “Bir jest yapın, 'Bizibu işe karıştırmayın. Meclis kimi seçerse obaşkomutanımızdır, bu süreçte TSK'nın milletiradesine karşı imiş gibi gösterilmesini onaylamıyoruz'deyin” diye zaydım.

Abdullah Gül'e baskıyapanlar aslında, ortada gizli bir dayatma bulunduğunu ima ediyor,bunun içselleştirilmesi gerektiğini öğütlüyor,“Ama, diyorlar, bu aşikare hale gelmesin, utanırız!”

Niye çekilsin AbdullahGül?

Çünkü “Birileri”öyle istiyor.

Evet, mesele bu, herkesin dilininaltında sakladığı bu.

Ve biz, bu meseleyi açıkaçık görüşmek yerine, zevahiri kurtarmak içinGül'ü harcamayı tercih ediyoruz.

Gül'ünharcanması ile birlikte, Ak Parti bünyesinde de dedin bir yaraaçmayı, bu arada, seçimlerin verdiği heyecanın gümegitmesini, bu arada, millet iradesinin aslında hikaye olduğunuzımnen ifade etmiş oluyoruz.

Açık açıksoralım:

-Bu işin arkasında asker mivar?

Eğer cevap herkesin karnındankonuştuğu gibi “Evet, aynen öyle” ise, dünyabunu böyle algılayacaksa, toplum da “Aslında seçimyaptık ama..:” gibi bir hisse kapılacaksa, “Ak Partiseçimlerde yüzde 46.6 aldı ama...” gibi yorumlarherkesin ortak yorumu haline gelecekse.... “Birinci dönemiktidar oldunuz ama muktedir olamadınız, cumhurbaşkanlığısınavı ikinci iktidarsızlık döneminin başlangıcı mıolacak?” soruları herkesin içinde depreşecekse...

Ne diyelim, diyecek bir şeykalmıyor.

Ak Parti zirvelerinde bir duruşparçalanmasının ilk işaretleri ise algılanan, her şeyeyazık olacaktır. Liderlikteki parçalanmalar, önce “açıkkonuşamama” ile başlar.

Ben Ak Parti liderliğininyerinde olsam, şu an medyada yer alan yorumları bir turnosoldangeçiririm. Kim neyi oynuyor, kime sözcülükediyor, kim gerçekten samimi?

Bir şey daha söyleyeyim:

Vaktiyle Refah için “Sizeverilen oylardan kopmayın!” diyeyazmıştım.

Şimdi Ak Parti'ye hatırlatmakgerekiyor:

16 milyon oydan kopmayın.Sırtınızı ona yaslayın. Türkiye'de genelde seçimlerigöstermelik bir demokrasi hareketi gibi algılayıp, Ankara'da,milletin temsilcilerini teslim almaya dönük bir tezgahişler durur. Bu oyunu bozamayanlar, zaman içinde figüranadönüştürülürler. Benden hatırlatması...


İNTERNET HABER

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Acar Medya Nifak Çetesini İfşa Etti (VİDEO)
Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine