ovyetler Birliği'nin lideri Joseph Stalin tarafından 18 Mayıs 1944'te topraklarından koparılan Kırım Tatarları, bu yıl "Büyük Sürgünü" anmaya gergin bir havada hazırlanıyor.
Pazar günü düzenlenmesi planlanan 70'inci anma etkinliği Kırım'ın Rusya'ya ilhakı nedeniyle yasaklara takıldı. Kırım yönetimi "aşırı uçların provokasyonunu engellemek" bahanesiyle bölgedeki tüm gösterileri yasaklamaya ve Kırım Tatarları'nın lideri Mustafa Cemil Kırımoğlu'nun ülkeye girişine engel olmaya devam ediyor.
Tatarlarsa barışçıl yürüyüşün yasaklanmasına tepkili. Tatarlar Meclisi Başkan Vekili Neriman Zeynelov "Halkımız anma yürüyüşü için her halükarda sokağa çıkacaktır. Yasak sadece gerginlik yaratacaktır" diyerek Akmescit'te düzenlenen gösterileri savundu.
Büyük Sürgün'ü anlatan tarihçi Elvedin Chubarov ise Kızıl Ordu'da savaşan subayların bile 'Nazilerle işbirliği yapmakla' suçlanarak topraklarından koparıldığını söyledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Kırım- Tatar sürgününün 70'inci yılı nedeniyle bir grup Tatar Türkü'nü kabul etti. Tatar Türkleri'nin sorunlarının daha çok dikkate alınacağını belirten Putin, "Biz hiç bir zaman Kırım Tatarları'nı devletlerarası, özellikle de Rusya ve Ukrayna arasındaki tartışmalarda müzakere konusu yapmamalıyız" dedi. Ukrayna'daki insan hakları ihlalleri hakkında bir rapor yayımlayan BM ise, yönetimin Tatarlar'a yönelik ihlallerini 'ciddi bir problem' olarak tanımladı, durumun düzeltilmesi gerektiğini duyurdu. Bağımsız gözlemcilerin ifadelerine dayanan rapora göre Rus vatandaşlığına başvurmayan Tatarlar taciz ve tehdide maruz kalırken, 2 Nisan- 6 Mayıs tarihleri arasında 7 bin 200 Kırım Tatarı evlerini terk etmek zorunda kaldı.
240 BİN TATAR SÜRÜLDÜ
Stalin'in emriyle resmi sayılara göre 193 bin, Tatar kaynaklarına göreyse 240 bin kişi vatanlarından edildi. 1944'e kadar da kötü koşullara maruz kalan Tatarlar, hiçbir sağlık, beslenme ve barınma imkanına ulaşamadıkları 'Büyük Sürgün' boyunca nüfuslarının yarısını kaybetti. Stalin'in 1953'teki ölümüne kadar kamplarda tutulan Tatarlar ancak 1980'den sonra ülkelerine dönme imkanı buldu. Tatarların ana vatanlarına yerleşme konusundaki hukuki mücadelesiyse sürüyor.