Yaz mevsiminin gelmesi ve okulların kapanmasıyla, bir yerlere gidip tatil yapma düşüncesi hemen her yerde seslendirilmeye başlanır. Uzun ve yorucu bir senenin ardından güzel bir yerde hem bedeni hem de ruhu dinlendirebilecek huzurlu bir tatil yapmak herkesin hayallerini süsler. Kimine göre tatil memleket ziyareti, kimine göre deniz kenarı ya da kaplıca... Esasen tatil kelimesi "âtıl-boş durma" ve "atalet-tembellik" kelimeleriyle aynı kökten geliyor. Ancak, tatil günlerini boş ve âtıl geçirmek çok yanlıştır.
Akıllı tercihler ve bilinçli programlarla yaz mevsimi, bir "aile içi eğitim" dönemine dönüşebilir. Herkes aynı şekilde tatil yapamıyor. Bazı insanlar okullar kapanır kapanmaz memleketlerine gidip iki buçuk ay boyunca halalar, amcalar, eltiler, dedeler, nineler arasında günlerini geçirebiliyor. Bazı insanlar da yaşadığı şehirde kalıp yine akraba çevresi içinde vakit geçirebiliyor. Bazılarımız da kendini köy hayatı ve yine çalışma şartları içinde bulabiliyor. Çünkü yaz demek köy şartlarında sürekli çalışmak demek. Tatil bu noktada ikinci planda kalabiliyor. Nasıl olursa olsun, her halükârda zamanımızı faydalı bir şekilde geçirmeye çalışabiliriz. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem): "Sizin en hayırlınız Kur"an"ı öğrenen ve öğretendir." buyuruyor. Önceliğimizi Kur"an"a ve onu anlamamıza yardım eden diğer ilimlere vermeliyiz. Kur"an Rabb"imizden bize gelen bir mektuptur. Bu mektubu okuyup anlayabilmek her Müslüman"ın temel vazifelerinden biridir. Bu sebeple tatil günlerini fırsat bilerek Kur"an okumasını bilmiyorsak öğrenebiliriz. Bununla birlikte çocuklarımıza da Kur"an okumasını mutlaka öğretmeliyiz. Mümkünse anne ve babalar, değilse bir hoca tarafından çocuklarımıza Kur"an okuma dersleri verilebilir.
1. Etkinlikler kaynaşmayı artırır
Çocuğunuzla birlikte evdeki kullanılmış düğme, konserve kutusu, boncuk, ilaç kutuları gibi malzemelerden el becerileri yapabilirsiniz. Çocuğunuzun okulda öğrendiği fen bilgisi deneylerini bir kez de evde sizinle birlikte gerçekleştirmek fazlasıyla hoşuna gidecektir. Çiçek dikme ve bakımını öğrenebilir, abiniz ya da babanızla çıtalı ya da kağıt uçurtma yapıp uçurabilirsiniz. Misket oyunları, çelik-çomak, saklambaç sokak aralarında, küçük arsalarda oynanabilecek oyunlardır.
2. Karnede kırık notlar varsa..
Çocuğunuzun yeteneğini ders notlarına göre değerlendirip, onu suçlamak yanlış bir davranıştır. Kızıp bağırmak, tehdit etmek, aşağılamak asla çözüm değildir. Bilâkis çocukta yeni sorunlar ortaya çıkarır. Realist yaklaşın ve üzüntüden çok ona güvendiğinizi hissettirin. Yaz döneminin zehir olmasına ve özgüvenini kaybetmesine sebep olmayın. Kendisine bir çalışma programı hazırlayın. Odasına ya da evin görünen bir yerine asın. Bu programın uygulanıp uygulanmadığını denetleyin.
3. Tatilde sürekli çalışılır mı?
Çocuğun hak ettiği bir tatili görmezlikten gelmek yanlıştır. Ama onu fazla serbest bırakıp tembelliğe de alıştırmamak gerekir. Başarısız dersleriyle ilgili sıkıcı olmayan ve sizin de katılacağınız bir çalışma programını uygulayabilirsiniz. Eğer çalışmak istemiyorsa zorlamamalısınız.
4. Notları çok iyi ne yapayım?
Çocuğunuz başarılı olduğu için onu motive edecek hediyeler almanız yerinde bir davranıştır. Ama maddi gücünüzü aşan hediyeler almanız gerekmiyor. Sizinle sene başında karne hediyesi için pazarlık yapan çocuğunuzun iyi notlar alması öncelikli bir hedef haline gelmemeli, hediye için ders çalışır pozisyonda olmamalıdır. Çocuk şımartılmamalıdır.
5. Çevremizi tanıyalım!
İlimiz ya da ilçelerimizde mutlaka tarihî değerde güzellikler, mimarî eserler vardır. Geziye çıkmadan önce kitaplardan okuyarak, büyüklerle görüşüp notlar alarak bilgiler edinelim. Sonra mümkünse her hafta sonu bir yeri ziyaret edelim, tanıyalım. Mânâ büyüklerinin kabirlerini ve onların hayat hikayelerini araştıralım. Notlar alalım. Diyelim ki, Amasyalı ya da Manisalıyız. Bir ilçesinde ya da kasabasında bile olsak yaşadığımız ilin, ilçenin, kasabanın köyün tarihini en ince detayına kadar öğrenmeliyiz. "Ben Amasyalıyım, Ben Urfalıyım" diyen insan o şehrin tarihî, siyasî, kültürel ve manevî tarihini de biliyor olmalıdır.
6. Komşu çocuğuyla kıyaslamayın
Her çocuk kendi kişisel ve ruhsal yapısıyla ayrı bir dünyadır. Başkasıyla karşılaştırmak onu değersiz görmek ve dünyasını hafife almak anlamına gelir. Başarılı insanlara gıpta etmekten çok nefret ve düşmanlık duyguları besler. Sonun da o da sizi "komşu aile" ile kıyaslamaya başlar ki bu hiç de iyi bir şey değildir. Çocuğu kendi şartları içinde değerlendirmeye tabi tutun.
7. İki çocuğumun başarı seviyesi farklı
Ayrımcılık yapılamaz. Birine hediye alınırken diğeri göz ardı edilemez. İkisine birden hediye almalı ve güler yüzle yaklaşmalısınız. Birine ödül, diğerine ceza yöntemi birbirlerine olan sevgilerini perdeleyebilir. Ama bu başarısında çeşitli sebeplerle gerilik olan çocuğunuzla oturup durum değerlendirmesi yapmanıza engel değil.
8. Akrabalar buluşuyor, çocuklar hünerlerini gösteriyor!
Diyelim ki, memleketinize gittiniz ve sizin gibi büyük şehirlerde olup da tatil için gelen memur, öğretmen vb. gibi zamanı müsait akrabalarınız da oraya geldi. Bir program dahilinde kendi çocuklarınız için haftanın belli günlerine bir program ayarlayabilirsiniz. Mesela çeşitli branşlardan öğretmen olan hanımlar, beyler okul çağındaki çocuklara kendi seviyelerine göre görevler verir ve hafta sonlarında bunun takibini yapabilir. Bu görevler, şiir ezberleme, verilen hikaye, masal ya da romanı okuyup anlatma olabilir. Diyelim ki haftanın belli bir gününde bir evde bir araya gelinir ve hem büyükler hem de küçükler yıllarca unutulmayacak bir gün yaşayabilir. Çocuklar ezberledikleri şiirleri, manileri, ilahi, şarkı ve marşları sırayla söyleyebilir, öğrendiği bilmeceleri diğer katılımcılara sorabilir.
Bunu her hafta yapmak mümkün olmayabilir, ancak bir yaz döneminde bir kez bile gerçekleştirebilmek, akrabalar ve dostlar arasındaki sevgi, saygı ve bağlılığı daha da artırabilir. Bu noktada en çok dikkat edilmesi gereken şey, böylesine hayır yüklü bir faaliyete şeytanın ve nefsimizin karışmasına engel olmaktır. İnsanların küsmesine, darılmasına ve alınmasına sebep olmamalı, çocuklar arasında "nisbetçiliğe" vesile olacak şeylerden kaçınmalıyız. Bu arada kendimiz de özeleştirimizi yapıp, aşırı alınganlık ve "haset" duygularımız varsa bunları törpülemeliyiz. Böyle bir merasimin sonunda sayılı olarak alınan hediyeler numaralanır ve sonunda kura çekilir. Herkes kurada kendisine çıkan kitap, oyuncak vb. gibi hediyeleri alır ve ömür boyu unutumayacağı bir gün yaşamış olur. Merasimi programını herkes kendine göre belirleyebilir; ancak bir ailenin bir araya geldiği bir ortamda asla unutulmaması gereken şey ahirete irtihal etmiş büyüklerin hatırlanmasıdır. Bunu düşünerek merasiminizi yine miniklerin sırayla okuyacağı Fil Suresi"nden sona doğru surelerle süsleyebilirsiniz. Böyle bir merasimle hem büyüklerimizin ruhu şad olacak, hem de biz büyük sevaplar kazanabileceğiz. Yine merasimin en sonunda bir ya da bir kaç çocuğumuz orada katılanlar ve milletimiz için sesli olarak minik kalbiyle dua edebilir.
9. Akraba ve büyükleri ziyaret
Bir teyp ya da kamera bulalım, aile büyükleriyle röportajlar yapalım. Onlara çocukluklarını anlattıralım. Eskiden hayat nasıl geçerdi soralım. Çok güzel bir hatıra olacaktır. Onlara kendi anne-babalarını anlattıralım. Düğünler, asker uğurlamaları, mevlitler, bayramlar, cenazeler nasıl geçerdi soralım. Kendi sünnet düğünlerini, kış ve yazın nasıl geçtiğini, kendilerine nasıl görevler düştüğünü, tedavi yöntemlerini, bildikleri mani, şiir, atasözü ve masalları anlattıralım.
10. Akrabalarımızın listesi
Çocuklar tatilde aile büyükleriyle görüşerek ya da ilçe nüfus müdürlüğüne giderek dedelerinin dedesinin, onların baba ve annelerinin adlarını öğrenebilirler. Böylece aile şeceresi/aile ağacı oluşturulabilir. Daha sonra bu aile ağacı daha da genişletilip yaşayan ya da vefat etmiş akrabalar listelenebilir. Telefonu ve adresi bilinmeyenlere ulaşılıp irtibat kurulabilir.
11. Camiler bizi bekliyor
Her cumayı başka bir camide kılma gayretinde olabiliriz. Vakit namazlarını çeşitli mescit ve camilerde kılabiliriz. Şehirdeki tüm kütüphaneleri ziyaret edip, kitap alıp okuyabiliriz. Yaşımız uygunsa camilerde özellikle öğle namazına kadar süren Kur"an öğrenim kurslarına katılabiliriz.
12. Spor ve kültür faaliyetleri
Belediye ya da özel teşebbüslerin açtığı futbol, basketbol, yüzme gibi spor kurslarına, ya da satranç, karikatür vb. gibi etkinliklere katılabiliriz. Eğer böyle bir imkan yoksa, mahallenizde, sokağınızda arkadaşlarınız arasında takımlar kurabilir, maçlar yapabilirsiniz.
13. Üç Aylar geliyor
Bu yıl 3 aylar yaz tatiline denk geliyor. Özellikle Recep ve Şaban ayları tamamen yaz tatili içinde olacak. Bu ayların manevi atmosferinden istifade için her türlü fırsat denenebilir. Mukabele yapılan ev ve camilere devam edilebilir. Tecvid bilmiyorsak, öğretilen yerleri bulup bilgimizi geliştirebiliriz. Her Müslüman başta Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Efendimiz (sas) olmak üzere tüm peygamberlerin hayatını bilmek durumundadır. Yine sahabe efendilerimizin hayatını, özellikle Cennetle müjdelenmiş 10 sahabinin isimlerini ve hayatlarını öğrenebiliriz. Ayrıca, Osmanlı tarihi ve İstiklal Harbi ile ilgili kitaplar okuyabiliriz.
14. Kandiller en önemli fırsat
Üç aylar içinde gelecek mübarek gün ve geceleri en iyi şekilde değerlendirebiliriz. Onları birer bayram bilip küskün olduklarımızla barışabiliriz, uzun süredir göremediklerimizi arayıp, ziyaret edip hatırlarını sorabiliriz. Kandiller ve bayramlar akraba, eş, dost ve arkadaşların birbirlerini hatırlamaları, hal hatır sormaları ve güzel duyguların paylaşılması için en güzel ve özel zamanlardır. Aile içinde çocukların akrabalarına ve arkadaşlarına karşı vefa duygularını etkileyen en büyük faktör, ebeveynlerin vefa duygusunu yaşantılarında çocuklarına göstermeleridir. Davranış kazanımında, görmek ve yaşamak en kalıcı özelliktir. Çocuk, vefa duygusunu, bu duygunun anlatılmasından çok görerek ve ailesinde bunu yaşayarak öğrenir.
15. El becerilerini geliştirebilirsiniz
Özellikle anneler, kız çocuklarına el becerisi anlamında parça kumaşlardan eşya yapmayı, tığ ve şişle örgü örmeyi, çeşitli yemekleri yapmayı, pratik bilgileri, püf noktalarını öğretebilirler. Mesela, evde yoğurt yapma imkanı olan aileler kız çocuklarına yoğurt ve çökelek yapmayı öğretebilirler. Diğer şeyleri de buna kıyas edebilirsiniz. Çocuklarınızın erkek ya da kadın kimliklerini kazanmaya yönelik bir etkinlik isterseniz, onunla ev işleri yapabilirsiniz. Böylece onların kişiliklerinin oturmasına yardımcı olmuş olursunuz.
16. Çocuğunuzla birlikte resim çizebilirsiniz
Çocuğunuzla birlikte çizeceğiniz bir manzara resmi, birlikte etkin vakit geçirme anlamında çok önemli olabilir. Resmin illa da Van Gogh kalitesinde olmasına gerek yok, önemli olan onunla birlikte bir iş yapmanızdır.
17. Ev oyunları oynayabilirsiniz
Çocuklar anne ve babalarından onların çocukken oynadığı oyunları öğrenebilir. Mesela lastik oyunu evde çok rahat oynanabilecek bir oyundur. Sandalye bacakları fazlasıyla yardımcı olur! Yine, 3 taş, 5 taş turnuvaları, bilmece türetmeler birlikte kaliteli vakit geçirme anlamında çok faydalıdır.
18. Günlük tutmayı öğrenmek
Hatıralar zaman geçtikçe unutulan güzelliklerdir. Yazmak gerekir. Ama yazarken de dedikoduculuktan uzak durmak gerekir. Bu noktada büyüklere düşen en önemli görev çocuklarının günlüklerini her ne olursa olsun karıştırmamaktır. Bir kez böyle bir teşebbüsün ortaya çıkması çocuklarda büyük küskünlüklere yol açabilir.
Kaynak: Zaman / Ailem