Türkiye-İsrail ilişkilerinde gelinen durum, Mecliste de etkisini gösterdi.
TBMM'de ilk kez 20. Dönemde DYP İstanbul Milletvekili Cefi Kamhi başkanlığında İsrail Dostluk Grubu kuruldu. 21. Dönemde DSP Samsun Milletvekili Tarık Cengiz, 22. Dönemde AK Parti Adana Milletvekili Vahit Kirişçi başkanlığında kurulan İsrail Dostluk Grubu, 23. Dönemde AK Parti İstanbul Milletvekili Nursuna Memecan başkanlığında faaliyet gösterdi. Ancak 2008 yılında Gazze'de yaşanan büyük katliamdan sonra tüm dostluk grubu, yönetim kurulu ve başkanı istifa etti.
Parlamenterler arasındaki işbirliğini artırmak amacıyla oluşturulan dostluk gruplarının yasal dayanağını, TBMM'nin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunundan alıyor. Dostluk grupları kurulmadan önce Hükümetin görüşü alınıyor. Buna göre, dostluk grupları TBMM Genel Kurulunda alınacak karar üzerine kuruluyor. Dostluk grupları, tüm milletvekillerine açık ve bir milletvekili birden çok gruba üye olabiliyor.
Parti gruplarının görüşleri
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, İsrail dostluk grubu konusunda, ''Milletvekili arkadaşlarımızdan İsrail dostluk grubu için başvuran olmadı, biz de kurulmasına taraftar değiliz'' dedi.
CHP'li milletvekillerinin henüz hiçbir ülkeyle ilgili dostluk grubu başvurusu ya da talebinin olmadığını hatırlatan CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, ''Biz CHP olarak Türkiye'nin menfaatlerini gözetiriz. Türkiye'nin ulusal menfaatleri dış politikada neyi gerektiriyorsa onu yaparız'' diye konuştu. Mavi Marmara ile ilgili raporda, gerek İsrail'in gerekse BM'nin tutumunu kınadıklarını, BM Raporunun kabul edilemez olduğunu belirten Hamzaçebi, İsrail'in Mavi Marmara konusundaki kabul edilemez tutumunu dünya kamuoyuna teşhir etmek ve dünya kamuoyunu konuyla ilgili olarak İsrail'e karşı örgütleyebilmek için bütün adımların atılması gerektiğini, dostluk gruplarının bu adımların içinde son derece sembolik öneme sahip olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin gündeminde Malatya Kürecik'te İsrail'i de koruyacak füze kalkanının konuşlandırılması meselesinin bulunduğunu da ifade eden Hamzaçebi, şöyle konuştu: ''Füze kalkanına ilişkin karar alınırken, dünya ve Türkiye kamuoyunun gündemine BM'nin Mavi Marmara ile ilgili raporu geldi. Füze kalkanına ilişkin karar, Mavi Marmara raporunun gölgesinde kaldı, kamuoyunda hiç tartışılmadı. Füze kalkanının Malatya'nın Kürecik beldesinde kurulacağı bilgisi bugün kamuoyuna ulaştı. Hemen şimdi İsrail dostluk grubu kurulursa AKP üye vermeyeceğini ifade ediyor. AKP'nin bu açılımı da Malatya'da oluşabilecek tepkiyi örtmeye, yumuşatmaya yöneliktir. Bunu, gidip Malatyalılara sormak lazım, demokrasi bunu gerektirir.''
"İktidar partisi üye vermiyorsa dostluk grubunun anlamı olmaz!"
Hamzaçebi, dostluk grubunun tüm siyasi partilerin katılımı halinde anlam ifade edeceğine işaret ederek, ''İktidar partisi kurulacak dostluk grubuna üye vermiyorsa, o dostluk grubu baştan sakat doğmuş olur. O dostluk grubunun TBMM'yi temsil edeceğini söylemek doğru olmaz. İktidar partisi, peşinen üye vermeyeceğini ifade ettiği halde, kurulması muhtemel bir dostluk grubu anlamlı olmayacak'' dedi.
"TBMM'nin dostluk gösterme mecburiyeti yok"
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ise konuyla ilgili, ''Dostluk gruplarının her ne kadar parlamentolararası bir görevi var ise de iktidar partisi grubunun olmadığı bir dostluk grubu olmaz. Çünkü devletlerarası ilişkilerde iktidarın yeri ve önemi vardır. AKP'nin katılmayacağı İsrail dostluk grubu olmaz'' dedi.
MHP olarak konuyu henüz değerlendirmediklerini bildiren Şandır, yeni yasama yılının başlamasından sonra TBMM Dış İlişkiler ve Protokol Müdürlüğünün konuyu değerlendireceğini ve grupların da daha sonra kurulabileceğini söyledi.
''İsrail, Türkiye'ye düşmanlık yapmıştır ve yapmaktadır. İsrail hukuk tanımaz, insan haklarına saygısı olmayan adeta 'terörist devlet' tavırları içindedir'' diyen Şandır, dostluk grubunun parlamento ve halkla ilgili olmasına rağmen o halkın yönetiminin de önemli olduğunu söyledi.
Şandır, "Özellikle İsrail'in Türk milletine karşı gösterdiği tavrı tasvip etmemiz mümkün değildir. 9 vatandaşımızı katletmişlerdir ve bundan dolayı özür bile dilememişlerdir. Böyle olunca İsrail'in bu düşmanlığına karşı Türkiye'nin veya TBMM'nin dostluk göstermek gibi bir mecburiyeti yok."
Yeni dönemde İsrail dostluk grubunun kurulacağın sanmadığını ifade eden Şandır, ''Bu gerginlik içinde Hükümet böyle davranırken Parlamentonun farklı davranması söz konusu olmaz'' görüşünü savundu.